• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Hainler dinsiz bir nesil hedefledi

Yeniakit Publisher
2019-02-28 10:07:00 - 2019-02-28 14:34:52

ASDER Genel Başkan Yardımcısı Dr. Hasan Hüseyin Uludağ Yeni Akit’e yaptığı açıklamada, “28 Şubatçıların öncelikli hedeflerinden birinin dindar ailelerin çocuklarının eğitim kurumlarına sokulmaması olduğunu vurgulayarak, Üniversiteyi kazanmış zekaların eğitimle işlenmesine engel oldular. Eğitim sistemini dinsizleştirerek seküler bir toplum oluşturmaya çalıştılar” dedi.

 İsmail Uğur  Ankara 

TBMM FETÖ Araştırma Komisyonu’nda uzman olarak bilgisine başvurulan ve 1996’da YAŞ kararlarıyla ordudan atılan Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Genel Başkan Yardımcısı Dr. Hasan Hüseyin Uludağ, Yeni Akit’e konuştu. FETÖ’nün ateist ve NATO’cu 28 Şubatçılar tarafından orduya yerleştirilip büyütüldüğüne vurgu yapan Uludağ, “Anadolu’dan gelen vatansever askerleri bir bir fişlediler. Eşi tesettürlü, namaz kılan dindar çocukları YAŞ kararlarıyla ordudan attılar. NATO’cu üst aklın güdümündeki 28 Şubat ateist cunta yapılanması, FETÖ tarafından özel yetiştirilen devşirmeleri orduya yerleştirdi. 28 Şubat cuntasının kucağında büyütülen FETÖ devşirmeleri, 15 Temmuz’da milletimize kurşun sıktı, işgal girişimi başlattı” dedi.

28 Şubat’ın amacı İslamî yükselişi önlemekti

Uludağ, “Türkiye’yi İslam ülkelerine önderlik edemeyecek bir hale getirmek istediler. Erbakan hükümetinin başarılı ekonomi yönetimine rağmen NATO’cu üst akıl, medya ve finans baronları üzerinden hükümete cephe aldı. 28 Şubat cunta yapılanmasını Erbakan Hoca’ya ve rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’na rapor ettik. İslam ülkelerine önderlik edebilecek tek ülke Türkiye’ydi. Bunu engellemek için önümüze 28 Şubat cuntasını koydular. Yani asıl amaçları Türkiye’de yükselen İslami uyanışı önlemekti. Halktaki İslami şuuru yıkmak ve bunun önüne set çekmek istediler. Türkiye’nin diğer ülkelere yardım edemeyeceği, diğer ülkelerle el ele tutuşamayacağı bir konumda olmasını sağlamak istediler” diye konuştu.

Hedef eğitim sistemini dinsizleştirmekti

28 Şubatçıların öncelikli hedeflerinden birinin de dindar ailelerin çocuklarının eğitim kurumlarına sokulmaması olduğunu vurgulayan Uludağ, “Başörtüsü takan, sakal bırakan dindar ailelerin çocukları üniversitelere sokulmadı. Üniversiteyi kazanmış zekaların eğitimle işlenmesine engel oldular. Belki onlar bugün değişik bilim alanlarında buluş yapan insanlar olacaklardı. Türkiye’nin ekonomisine ve bilimine katkı sağlayan insanlar olacaklardı. Hepsinin önü başörtülü olmaları sebebiyle kesildi. Eğitim kurumlarındaki öğretmenlerin birçoğu geçirdikleri soruşturmalardan sonra görevlerinden atıldılar. Birçokları da pasif görevlere alınarak, sürgüne yollandı. Yani toplumun geneline bir travma yaşatıldı. Eğitim sistemini dinsizleştirerek seküler bir toplum oluşturmaya çalıştılar” dedi.

28 Şubat yargılamaları vicdanları tatmin etmedi

Uludağ, “O dönem bankaları hortumlayanlar, milli iradeye parmak sallayan medya patronları, başörtülü yavrularımızın eğitim hakkını engelleyen rektörler, bütün bu zulümlere çanak tutan bürokratların hiçbiri yargı önüne çıkarılamadı. Bu anlamda 28 Şubat yargılamaları milletin vicdanını tatmin etmedi. Ağırlaştırılmış müebbet cezası alan 21 kişi yaşlarının ilerlemiş olması sebebiyle denetimle serbest bırakıldı. 11’i öldü. Diğer 10 tanesine de zaman aşımı verildi. Asıl fişlemeleri yapanların hiçbirisi ortaya çıkarılamadı. Yani darbelerin üzerine gitmeyi nedense başaramıyoruz. Bunu yapamadığımız için de bir sonraki darbe kendiliğinden oluşuyor” dedi.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

28 Şubat cuntasının 1990’da faaliyetlerine başladığını ifade eden Uludağ, şöyle devam etti: “1991’de fişleme yapılmasına ilişkin verilmiş emir var. Bu fişleme emirlerini veren ve uygulayan kişilerin çoğu 1992, 1993, 1994 ve 1995 yılında görev almış Kurmay Albaylar. Bunlar aynı zamanda 15 Temmuz’da en çok görev alan aktif kişilerdi. 146 Tuğgeneral, 293 Kurmay Albay aktif rol oynadı. Bunlar 1994’te göreve başladılarsa 2016 yılına kadar TSK’da nasıl barındılar? Siz madem 28 Şubat’ta FETÖ’cüleri attınız, bu kadar kurmay yıllarca TSK’da nasıl barındı? Eğer bizler TSK’nın içinde olsaydık ne FETÖ cuntası bu kadar palazlanabilirdi ne de 28 Şubat cuntası aktif darbe yapmaya teşebbüs edebilirdi. Biz ordunun içinde vatan ve millet için canını vermeye hazır olarak bekleyenlerdik. İşte bundan korktukları için bizi tasfiye ettiler.

Yeni Akit Gazetesi

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23