• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Hac, Müslüman ülkeler tarafından kontrol edilmeli!

Yeniakit Publisher
2020-01-16 11:02:00 - 2020-01-16 11:03:06
Hac, Müslüman ülkeler tarafından kontrol edilmeli!

Din-Bir-Der Genel Başkanı Muhittin Yıldırım, Mekke ve Medine arazisinin vakıf olduğunu belirterek, “Bu vakıf hazinesinden Suudiler bir gelir elde ediyorlar. Masrafın dışında oraları yüksek fiyatta hacılara kiralıyorlar. Müslüman ülkeler arasında ortaklaşa bir komisyon tarafından bunların kontrol edilmesinin zarureti var” şeklinde konuştu.

Kaydı yenilenen ve ön kayıt yaptıran 2 milyon 298 bin 800 kişinin katıldığı hac kuraları çekilerek, kutsal topraklara gidecek 83 bin 340 hacı adayı belirlendi. Kontenjan ve hac ücretlerine ilişkin Akit’e konuşan STK temsilcileri yetkililere çağrıda bulundular.

Kontenjan konusu kanayan bir yara!

Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, “Kontenjan geçmiş yıllarda alınmış bir karar. Mekke ve Medine’nin fiziksel şartları neticesinde her ülkenin nüfus oranına göre yüzde 11 kota koyuluyor.  2020 yılında nüfusu çok olan ülkelere göre sıraya konulabilir. Örneğin Türkiye için yüzde 11 değil de yüzde 40 gibi bir kontenjan konulabilir. Bir başka sene farklı bir ülke içinde bu yapılabilir. Çünkü özellikle bizim ülkemizde hacca kayıt olan insanların yaşları baya var. Örneğin 50 yaşında başvuru yapıyor. 10 yıl bekliyor. 60 yaşında müracaat etmiş 70 yaşına gelmiş. Dolayısıyla bu kontenjan konusu ciddi anlamda kanayan bir yara. Ülkeler arasında farklı bir seçeneklerinin geliştirilmesi gerekiyor. Arabistan’ın hizmetler konusundaki aldığı ücretlerinde bir indirim yapması gerekiyor. Ayrıca uçak biletleri fiyat noktasında Türkiye açısından farklı bir tarife yapılabilir. Hacca gitmenin şartı zengin olmaktır. Zengin değilse hacca niye gidiyor gibi bir anlayış ortaya çıkabilir. Ama burada bazı şeyleri sınırlamak gerekiyor” dedi. 

Müslüman ülkelerle ortak bir komisyon kurulmalı!

Din-Bir-Der Genel Başkanı Muhittin Yıldırım da, “Kur’an-ı Kerim’de ‘gücü yeten hacca gitsin’ ifadeleri yer alıyor. Peygamber Efendimiz de gücü yetmeyi iki şeye bağlıyor.  Bunlar da mali imkan ve yol emri. Mali imkanı olup, sıhhati olup yol emri de varsa bir Müslüman zengin ise (hacca gidebilecek kadar) hacca gider. Bu durumu Suudi Arabistan’dır, Türkiye Hava Yolları’dır kim zorlaştırıyorsa onun hesabını Allah’a verir. Kim hacıların sırtından ister devletler, ister kişiler haksız bir kazanç elde ediyorsa bunu kıyamet günü Rabbimiz fitil fitil onlardan alıp o hacılara ödeyecek. Haccın Müslüman ülkeler arasında ortaklaşa bir komisyon tarafından kontrol edilmesinin zarureti var. Böyle olmayınca her ülke kendi kârını düşünerek, nasıl olsa mecbur hacca gidecek bu insanın sırtından para kazanalım diye bir yola giriyorlar. Mekke- Medine arazisi olduğu gibi vakıftır. Bu vakıf hazinesinden Suudiler bir gelir elde ediyorlar. Masrafın dışında oraları yüksek fiyatta hacılara kiralıyorlar. Bu da doğru değil. Vakıf şartına uygun kullanılırsa maksat yerini bulur” şeklinde konuştu.

Yeni Akit Gazetesi
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Haldun

Tamam Farz. Bir kere gittim. Tekrar gitmek istiyorum ama idare orada oldukça gitmeyeceğim. Bunun vebali ben dahil tüm müslümanların üstündedir. Suudilerin suistimalleri hac farz'ını bastırıyor. Gitmemek için ağır mazeret sayılır mı karar verilmeli.

Egeli

Yıllardır düşündüğümü sonunda akıl etmişler.mekke ve medine tüm müslüman ülkelerin ortak yöneteceği özerk şehir olmalı.konaklama ulaşım tüm hizmetler ortak komisyon tarafından idare edilip gelirler fakir müslümanların hayat standartlarını yükseltmeye harcanmalı.afrika yada başka müslüman ülkelerde suyu olmayan yerlere şu kuyusu baraj yapımı.tarım faaliyetlerini geliştirmeye insanlara iş imkanı sağlamaya harcanmalı.suudi prenslerinin lüksü için değil.petrolden fazla haç gelirlerinden para kazanıyor suudiler.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23