Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim hükümeti kurması için görevlendirdiği Başbakan Ahmet Davutoğlu, ahlaksız yorumlara tepki göstererek, “Biz ‘Güneş Motel’ uygulamalarının peşinde değiliz” diye konuştu.
MUHAMMET KUTLU / ANKARA - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim hükümeti kurması için görevlendirdiği Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakanlık’ta düzenlediği basın toplantısında, “Genel başkanlar görüşmek isterse kapım açık. Neredeyse yalvardım ‘Gelin 45 gün dolmadan birlikte hükümet kuralım’ dedim. Biz Güneş Motel uygulamalarının peşinde değiliz. Eğer bir benzetme yapılmak isteniyorsa biz 8 Haziran’da böyle bir girişimde bulunabilirdik. Allah da, millet de şahit ki meşruiyet çizgisinden sapmadım” ifadelerini kullandı.
Başbakan Davutoğlu, görevi aldıktan sonra Başbakanlık’ta düzenlediği basın toplantısında, “Demokrasi tarihimizde bir ilki yaşıyoruz bugün. Dikkat ederseniz bugün bu açıklamayı Başbakanlık’ta yapıyoruz. Koalisyon görüşmelerinden sonra açıklamaları AK Parti genel merkezinde yapmıştık. Bugün üstlendiğimiz görev bir devlet görevidir. Siyasi mahiyettedir.
“DENEMEDİĞİM YOL KALMADI”
“CHP’lilerce dillendirilen ‘Bize koalisyon görüşme teklif edilmedi’ söylemi yanlıştır. Zaten bir koalisyon zemini olup olmadığı konuşulacaktı. Derin görüş ayrılıkları çıktığı için uzun dönemli koalisyon için ciddi tereddütler ortaya çıktı. Daha sonra da reform ağırlıklı kısa dönemli ülkeyi seçime götürecek bir hükümet konusu konuşuldu” diyen Davutoğlu, şunları söyledi: “Bu mümkün olmadı. Kimseyi suçlayacak değilim. Sayın Bahçeli’nin koalisyona kapalı olduğu ve seçime gidilmesi gerektiği yönünde ifadeleri vardı. Sayın Bahçeli’yle konuşmamızın daha başında uzun dönemli koalisyona AK Parti azınlık hükümetine ve meclisten erken seçim kararına karşı olduklarını söylediler. Eleştirmek için söylemiyorum ama tablo bu. Koalisyon ihtimali kalmayınca görevi iade ettim. Deniz tükenene kadar her şeyi denedik. Denemediğim yol ve yöntem kalmadı. ”
“KEŞKE BİR KOALİSYON KURULSAYDI”
“Keşke bir koalisyon kurulsaydı” diyen Başbakan, “Bu görev bir koalisyon hükümeti kurma görevi değildir. Bu görev diğer partilerle bir müzakere başlatma süreci de değildir. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin ilk uygulamasıyla karşı karşıyayız. Hukukçularla istişare yaptım. Değişik görüşleri aldım. Teamüle çok önem veren biri olarak yanlış bir teamüle yol açmak istemem. Anayasanın ilgili maddelerini beğeniriz beğenmeyiz ama bu maddelere göre hareket etmek bir borç” görüşünü dile getirdi.
Davutoğlu, geçmiş yıllarda yaşanan milletvekili transferlerinin sembolü haline gelen Güneş Motel skandalını hatırlatarak, “Biz Güneş Motel uygulamalarının peşinde değiliz. Eğer bir benzetme yapılmak isteniyorsa biz 8 Haziran’da böyle bir girişimde bulunabilirdik. Allah da, millet de şahit ki meşruiyet çizgisinden sapmadım. Dün ve bugün yapılan yorumları çok talihsiz yorumlar olarak gördüm. Hiçbir partinin içinde huzursuzluk çıkması için küçük ayak oyunlarına kurnazlıklara itibar etmeyeceğimizi söylemek isterim. Şu andaki çalışmam nasıl anayasal bir sorumluluk ise görev tevdi edilen milletvekillerinin bu görevi yerine getirmesi de bir anayasal zorunluluktur. Anayasal çizgi ne diyorsa onu yaparız” değerlendirmesini yaptı.
“SORUMLULUĞU BİRLİKTE OMUZLAYALIM”
“Anayasal çizgiye sonuna kadar riayet edeceğim. Kim ne derse desin bu çizgiden sapmayacağım” diyen Davutoğlu, “TBMM Başkanı’ndan oranlara göre bakanlıkları bildiren bir yazı verilecek. Liderlere ve milletvekillerine bir çağrı yapıyorum: Gelin bu sorumluluğu birlikte omuzlayalım. Her türlü görüştürmeyi gerçekleştirebiliriz” dedi.
“NEREDEYSE YALVARDIM”
Başbakan Davutoğlu şöyle devam etti: “TBMM’den yazının gelmesine müteakiben teklifte bulunacağım. Anayasa çok açık şekilde partililere teklif edilir diyor. Ama genel başkanlar görüşmek isterse kapım açık. Neredeyse yalvardım ‘Gelin 45 gün dolmadan birlikte hükümet kuralım’ dedim. Partiler üzerine baskı yapmak onlara gayri ahlakilik suçlaması yapmak doğru değildir. Teklif edilen şey ülkenin yönetimini 2 ay boyunca birlikte yürütmektir. Ne ben ne de arkadaşlarım hiçbir partinin iç işlerine müdahale etmedik etmeyiz. Gayri ahlaki hiçbir görüşmenin içinde olmadık olmayız. Hiç kimseye ahlaksız teklifte bulunmadık.”
“ÖZGEÇMİŞLERİNİ TEK TEK İNCELEDİM”
“TBMM Başkanı bana oranları ilettiğinden itibaren ben ilgili milletvekillerine teklif götürmeyi düşünüyorum. Kriterler belli, ehliyet, liyakat, STK’larda görev almış olmak” diyen Başbakan, “Milletvekillerinin bütün özgeçmişlerini adeta tek tek inceledim. Belli kriterlere uyulmasına özen gösterdim. Biz teklif ettikten sonra her milletvekilinin kendi partisiyle görüşme hakkı var. Ama o teklifi yapmak zorundayız. Bu teklifleri makul bir sürede cevaplandırmaları için milletvekillerine davette bulunacağım. 7 Haziran’dan bugüne ülkede bir yönetim boşluğuna izin vermedik. Milli iradeye saygılı şekilde seçimlere gidilmesi için elimizden geleni yapacağız. Puslu havalarda ortaya çıkan şer odaklarına izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“BİR KARDEŞ ACISIYLA O SÖZLERİN SARF EDİLDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”
Başbakan, şehit kardeşinin cenazesinde çeşitli eleştirilerde bulunan Yarbay Mehmet Alkan’ın durumuyla ilgili sorulan bir soruya ise, “Şu anda büyük bir fedakârlıkla bu yarbayımızın arkadaşı da bu vatanın birliği için çarpışıyor. Acıyı anlarız, ıstırabı hissederiz. Bir kardeş acısıyla o sözlerin sarf edildiğini düşünüyorum” dedi.
KİMSE YOLLARI TIKAMASIN
TBMM üyelerinin hiçbirisi böyle bir teklifin muhatabı değildir. Anayasa bana bu görevi veriyor. Hem de 5 günlük bir süre tanıyor. Benim görevim madem genel başkanlar reddetti TBMM üyelerine teklifte bulunacağım. Bağımsız üye atayamam. Onlarla görüşmeden bağımsız üye atarsam anayasal suç işlemiş olurum. Hem bizi zan altında, hem de kendi milletvekillerini zan altında bırakmak doğru değil. Gerekirse görüşürüz ama kimse yolları tıkamasın, kapıları kapatmasın.
İSİMLER BENDE MAHFUZ
İsimler bende mahfuz ama ayrım gözetmeden bütün 550 milletvekilinin de özgeçmişlerine tek tek baktım. Birkaç gündür çalışıyorum. Çünkü 5 gün deniyor vakit kaybetmemek lazım. Zihnimde bir resim var. Kimin hangi görevi deruhte edeceğine dair bir resim var ama şu an paylaşımı doğru bulmuyorum. Muhalefet partilerinden olumlu cevap gelmesi halinde bakanlıkları olması gerektiği şekliyle bildireceğiz.
PROFİL NASIL OLACAK?
Bunlar tek tek görevlendirmeler olduğu için parti dengesinden çok, kişilerin o görevi yapabilmesi daha doğru olacaktır. Kişi bazında değerlendirilecek. Orada da devlet tecrübesi ya da sivil toplum tecrübesi önemli hususlar. 2 ay zaten tecrübesi olan kişilerin bunu yapabileceği bir görevdir. Kabul edilmemesi halinde bu görevi yapabilecek bürokrat akademisyen biri olabilir.