• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Faizsiz yatırım araçlarına rağbet yoğun! Daha fazla fon kullandıracağız

Yeniakit Publisher
2019-02-06 12:14:00 - 2019-08-16 19:32:15
Faizsiz yatırım araçlarına rağbet yoğun! Daha fazla fon kullandıracağız

Murabaha, muşaraka, sukuk gibi faizsiz enstrümanlar teveccüh görüyor. Bu teveccühün üretimi ve yatırımları arttırdığına, reel ekonomiyi güçlendirdiğine işaret eden Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş, amaçlarının daha çok firmaya fon kullandırmak olduğunu dile getirdi.

 Buğra Kardan 

Şubeleşme hamleleriyle dikkat çeken Vakıf Katılım’ın Genel Müdürü İkram Göktaş, faizsiz yatırım enstrümanlarından, katılım bankalarının 2018 performansına ve 2019 hedeflerine kadar pek çok konuda ekonomi editörümüz Buğra Kardan’ın sorularını cevapladı:

Niteliği artırmalıyız

-Katılım bankacılığına yeni oyuncuların girmesi sektöre nasıl yansır?

Şu anda kamu tarafında üç katılım bankamız var. İlave oyuncular ekonomiye mutlaka değer katar. Burada “Nitelik mi, nicelik mi önemli” sorusuna yanıt üretmeliyiz. Bana göre kamu katılım bankalarının niteliğini artırmaya odaklanılmalı.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Esasında kamu katılım bankalarının temelleri güçlü. Bu bankaları yöneten arkadaşlarımız özel sektörden gelen, tecrübeli isimler. Bu arkadaşlarımızın önlerinin açılması çok ama çok önemli. Tabii katılım tarafında o kadar çok banka gerekli değil. Bir de insan kaynağı var. İnsan kaynağı yarışına girebiliyoruz. Yok eleman aldınız, almadınız. Allah biliyor elemanlarımın tamamını Kuveyt Türk’ten, Albaraka Türk’ten, Türkiye Finans’tan aldım. O bankaların genel müdürleriyle tartıştık. “Bizden adam alma” dediler. Onlara “Sizden almayacağım da kimden alacağım” yanıtını verdim. “Faizsiz bankacılığı bilmeden adamlarla neden çalışayım” diye sordum.

Sistem sakat olmasın, çarpık çurpuk adamlarla işe başlanmamasını amaçladık. Şu anda 90 şube oldu, bin 300-bin 400 eleman var. Şu anda alırım bankacılık sektöründen. Alırım yetiştiririm. Şu anda o lüksüm var. O zaman yoktu. Bilmeyen adamla katılım bankacılığı yapılmazdı, yapılamazdı. Bu alanda bizim o kadar çok yetişmiş elemanımız yok. 

Kamudaki banka sayısı yeterli

Bir de bu kadar çok bankaya neden ihtiyaç var, anlamıyorum. Derdimiz pozisyon üretmekse amenna. Diyecek bir şey yok. Doğrusu Tarım Kredi Kooperatifi, PTT katılım bankası kurmaya çalışıyor. Bana göre Tarım Kredi, PTT, Ziraat bizimle ortak olsa çok daha sağlıklı yapılar oluşur. Gidip de illa sayıyı artırmak önemli değil. Sayıyı yurt dışından gelecek yatırımcılarla artıralım. Kamuyla artırmayalım. Yoksa sağlam sermayedar gelsin. Buna kimse bir şey diyemez. Ama kamunun tarafından yeni bankaların açılması ne kadar doğru bilemiyorum.

Dönüp günün sonunda hepimiz sermaye isteyeceğiz. Hazine’ye yöneleceğiz. Hazine ha bir kişiye 10 lira, ha 10 kişiye birer lira vermiş. Hiç fark etmez. Enerjiyi dağıtmak doğru değil. Enerjiyi bir yerde toparlamamız gerekiyor. Bence 3 kamu bankası makul. Bunların desteklenmesi, büyütülmesi gerekiyor. Yani nihayetinde dönüp dolaşıp sermaye konusuna geliyoruz. Sermaye, sermaye, sermaye…

Şube hedefi 110

-Vakıf Katılım olarak 2019 için şube hedefiniz nedir?

Bu sene şube sayımızı 110’a taşımayı amaçlıyoruz ancak ekonominin şekline şemaline de bakacağız.

-Ağırlık Anadolu’da mı olacak?

Bu sefer ağırlık İstanbul’da olacak. İstanbul’a yayılmayı amaçlıyoruz. Çünkü İstanbul’da pazar payımız çok düşük. Oransal olarak yüzde 1 bile değiliz. Rize’de yüzde 30’uz. Batman’da da öyle. İstanbul’a önem veriyoruz. Bu şehirde yüzde 1-2-3 pazar payını yakalarsak ciddi büyüklüklere ulaşırız.

-Anadolu’da ve İstanbul’da katılım bankacılığına ilgi ne durumda?

Anadolu’da ilgi yoğun. Ankara’nın doğusu katılım bankacılığının kalesidir. İstanbul’da da Ankara’nın doğusundan gelen insanların yoğun olduğu yerler kaledir. Örneğin Bağcılar, Fatih ve Ümraniye kale. Ümraniye’de 4 şubemiz var. Bizim toplamda 90 şubemiz var. Nerede şube açacağımızı da gayet iyi biliyoruz. Araştırmalarımızı tamamladık. Sektörün içindeyiz. Şapkadan tavşan çıkaracak yeni bir yer olmadığının bilincindeyiz. İstanbul’da nerede neler yapılacağı aşağı yukarı belli.

Sürümden kazanacağız

-Sektörün ve sizin kârlılık oranınız nedir?

Kârlılık bakımından durum zorlaşıyor. Ki öyle olmalı. Ülke ekonomisinin menfaati de o yönde. Teorik olarak müreffeh ve ileri ülkeler arasına girmemiz için enflasyonun yüzde 2-3-4 seviyelerini görmesi faizin de yüzde 5-6 olması gerekiyor.

-Peki, bu ortamda siz ne yapacaksınız?

Sürümden gelir elde edeceğiz. Daha çok fon kullandıracağız. Daha çok firmaya hitap edeceğiz. KOBİ’lere yöneleceğiz.

İyi ama zor bir yıl geçirdik

-Katılım bankaları açısından 2018 nasıl geçti?

Katılım bankaları, 2018 kârlılık bakımından beklenin üzerinde bir performans sergiledi. Büyüme konvansiyonel bankalara göre daha güçlü oldu. İyi ama zor bir yıl geçirdik. İlk 6 ay çok hızlıydı. İkinci 6 ayda kur şokuyla birlikte nevrimiz döndü. Kur şokunu hep birlikte yedik. Ama elhamdülillah yine de pozitif bir sonuçla yılı kapattık.

Ekonomi yönetimine övgü

-2019 hedefiniz nedir?

2019 için hükümet Yeni Ekonomi Programı’yla (YEP) koyduğu hedefler, büyüklükler var. Seçimlerde siyasi istikrarı sarsacak bir sonuç olmazsa sektör güçlenmeye devam edecektir. Bunu görüyor, biliyoruz. Çünkü 4 yıl seçimsiz bir dönem yaşayacağız. Bu 4 yıl ekonominin ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin oturması için gerekli olan bir süreç. Bu zorlu süreçte ekonomi yönetimi görevini layıkı ile yerine getiriyor.

Tekâfül tarafında büyümeye odaklandıklarını belirten Göktaş, bu anlamda gerekli girişimlerde bulunduklarını, bulunmaya devam edeceklerini vurguladı.

Büyüme devam edecek

-Bu sene için öngörülerinizi merak ediyoruz, rakam paylaşabilir misiniz?

Rakamlar için daha erken. Çünkü kimse bir açıklama yapmadı. Biz Vakıf Katılım olarak 2018’de tüm kalemlerde yüzde 40’ın üzerinde büyüme sergiledik. Diğer katılım bankalarında da büyüme eğilimi devam etti. Kesin bir şey söylemek için rakamları görmeliyiz. Dördüncü çeyrek rakamlarını bilmiyoruz. Dördüncü çeyrek yapılandırmaların yoğun olduğu bir dönemdi. Yapılandırmaların lehte ve aleyhte etkilerini merak ediyoruz.

Öte yandan; 2019’da büyüme biraz azalarak devam edecektir. Biraz azalacaktır, çünkü kurla gelen o 3 ayda farklı şeyler yaşadık. İnanılmaz, yüzde 15-20’lere varan kâr marjları oluştu. Allah’tan bu süreç 2 ayda bitti. Yoksa durum piyasa ve bizim açımızdan sürdürülemezdi.  Bizi kâr oranları değil, marjlar etkiliyor. Marjlar iyi yönetmek gerekiyor. Marjlar içinde maliyetleri aşağı çekmelisiniz. O da kolay değil.

Tekâfül işine girmeliyiz

-İslami finansta ilerlemek için ne gibi adımlar atılmalı?

Bir kere katılım bankalarının tekâfüle (İslami sigortacılık) önem vermesi gerekiyor. Direkt ya da en direkt tekafül işine girmeliyiz. Artık bütün finansal enstrümanların İslami tarafında olmak gerekiyor. Tekâfül mantığında ödenen sigorta primlerini bir havuzda toplanır. O primler ödemeyi yapanlara mutlaka ve mutlaka geri döner. Burada bir karşılık var. Bu anlayışla tekâfülü büyütmeliyiz ki katılım bankacılığının dilediği fonlar devreye girsin. Ve faizsiz çalışan şirketler birleşsin ki katılım holdingler hayat bulsun.

Göktaş’tan Akit’e ziyaret

Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş, Akit İcra Kurulu Başkanı Mustafa Karahasanoğlu’na nezaket ziyaretinde bulundu. Ekonominin, katılım bankacılığının geleceğinin konuşulduğu ziyarette Göktaş, Reklam Genel Müdür Yardımcısı İsa Özgüller’le de sohbet etti. Göktaş, ev sahipliği için Karahasanoğlu’na teşekkür etti. Karahasanoğlu da Göktaş’a çalışmalarında başarılar diledi.

Yastık altındaki altın için yeni çalışmalarımız var

-Altın tarafında durum nedir? Altına yoğun bir ilgi var. Burada      sizin rolünüzü ve yerinizi merak ediyoruz.

Vakıf Katılım bu ayın 26’sında Allah izin verirse 3 yaşını dolduracak. Geçen seneden beri biz, altında kamunun tek piyasa yapıcı bankasıyız. Şu anda altın ithalat ve ihracatında ön plandayız. Tabii bu başarımızla yetinmiyor, farklı kurumlarla farklı enstrümanlar geliştirmeye gayret ediyoruz. Atasay’la bir çalışma yapıyoruz. Yastık altı ve ziynet altınlar konusunda kuyumcularla müşterek çalışmalar yapmanın yollarını arıyoruz. Altın oyuncularıyla hangi alanlarda güç birliği yapacağımıza, ne tür ürünler üretip tabana yayabileceğimize kafa yoruyoruz. Bu kapsamda rafineri alıp almama konusunu dahi ele alıyoruz.

Şu muhakkak ki katılım bankaları altın tarafında gücünü artırmalı, önemli rol oynamalı. Burada devletin rafineri alması çok iyi bir adım olur. Şu anda kamunun rafinerisi yok. Darphane lira basıyor ama yeterli değil. Venezuela altınlarının Çorum’a, Ahlatçı’ya gittiği kaydediliyor. Niye Ahlatçı’ya gitsin, Devlete gelsin. Gelsin ki ülkemiz güçlensin, vergi yükümüz hafiflesin.

-Kaç ton altın topladınız?

Hatırı sayılır miktarda altın topladık. Altın tarafında tonaj olarak önemli oranda büyüdük. Ayrıca dünyanın pek çok yerinden ülkemize altın taşınmasına imkân tanıdık. Malum altın EFT’sinde önemli bir yerimiz var. Burada sisteme dahil olan ilk kurumuz. Biz farklı olmamız gerektiğinin bilincindeyiz. Biz rakiplerimizin yaptığını yaparsak, murabaha tabanlı yürürsek ancak yüzde 5-6-7 başarı yakalarız. Yüzde 15’leri tutturamayız. Yüzde 15’ler için başka şeyler yapmalıyız.  Sermaye piyasası araçlarını, girişim sermayesi fonlarını devreye sokmalıyız.

Faizden kaçınmalıyız

-Bu hakikaten olumlu bir tablo ne var ki faizsiz yatırımla ilgili toplumun tam olarak bilinçlenmediği de açık. Bu konuda neler yapılmalı?

Burada bir anektodumu anlatmalıyım. Sakarya’da şube açılışı yapıyorduk. Yanımda ak sakallı bir amca vardı. Bölgede tanınan hocaefendiymiş. Söz faizden açılınca “Bak İkram, tüm Müslümanlar bembeyaz bir elbiseyle, günahsız doğarlar. Zaman içinde günah işler, elbiselerini kirletirler. Tabii tövbe ederek elbiselerini temizlerler. Fakat ülkemizde şunu görüyorum, toplum olarak o kadar çok günah işler hale geldik ki artık elbiseleri temizleyemiyoruz. Şu anda kirler desen haline geldi. Desen olarak algılanan bir şey rahatsızlığa neden olmaz. Faiz de desen oldu, kir değil. Ne yazık ki yıkasanız dahi çıkmıyor” ifadelerini kulandı. Hocaefendi haklı. Bu şuurla adım atmalıyız. Toplum olarak şirke girmemeli, faizden kaçınmalıyız.

Faizi eğitimimize haram olarak dercetmeliyiz. Okullarda faiz problemi çözüyoruz. O problemi neden kâr payı problemi olarak adlandırmayalım. Yani faiz konusunda hassas olmak, bununla ilgili eğitimi ilkokula kadar taşımakta yarar var.

Milli reyting kararı doğru

-Finansal İstikrar ve Kalkınma Komitesi (FİKKO) mili reyting kurumunun bir an evvel faaliyetlerine başlamasını tavsiye ediyor. Bu kurumun göreceği görevlerden ve ülkemize sunacağı katkılardan söz eder misiniz?

Bakan Berat Albayrak Bey’in girişimiyle başlatılan hamle doğru. İşin içinde biz de varız. Milli reyting kurumu 20 bankanın ortaklığıyla kurulacak. Fakat bu, tamamen uzun soluklu bir iş. Bugün kuracağımız reyting kurumu yerelde çok iş yapar, şirketlerin kredi alıp alamayacağını belirler. Tabii kurumun dünyaca ünlü reyting şirketlerine alternatif olup olmayacağı da mühim. Bunun için uluslararası kuruluşlara akredite olmak önemli. Milli reyting şirketinin dünya devi rakipleri var. Şirket Ortadoğu, Orta Asya, Afrika’da önemli oranda ülkelerde kendini kabul ettirirse öne çıkar.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23