Emeklilikte yaşa takılanlar internette sık sık "EYT son durum nedir?" , "EYT son dakika gelişmeleri" , "EYT çıkarsa nasıl emekli olurum?" sorularının cevabını araştırıyor. İşte, merak ettiğiniz “EYT çıkarsa emeklilik süresi nasıl etkilenecektir?” sorusunun cevabı.
Emeklilikte yaşa takılanlar internette sık sık "EYT son durum nedir?" , "EYT son dakika gelişmeleri" , "EYT çıkarsa nasıl emekli olurum?" sorularının cevabını araştırıyor. İşte, merak ettiğiniz “EYT çıkarsa emeklilik süresi nasıl etkilenecektir?” sorusunun cevabı.
EYT nedir?
Emeklilikte Yaşa Takılanlar ya da diğer bir ifade ile EYT, 1999 yılında emeklilik yaşını yükselten 4447 sayılı kanun ile ortaya çıkmıştır. 8 Eylül 1999 tarihine kadar emeklilik şartı, kadınlar için 20, erkekler için ise 25 yıl sigortalılık şartı ile birlikte 5000 prim günüydü. 8 Eylül 1999 tarihinde çıkartılan kanun ile emekli olabilmek için yaş şartı getirildi.
EYT çıkarsa emeklilik süresi nasıl etkilenecektir?
YT kanunun Meclis'te görüşülmesi ve Cumhurbaşkanı tarafından onaylanması durumunda 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalı girişi bulunan kişileri kapsayacağı belirtiliyor. 1999'da yürürlüğe alınan 4447 sayılı Kanun ile emeklilik yaşı kadın sigortalılıklarda 58, erkek sigortalılarda ise 60 olarak belirlenmişti. Emeklilik için prim gün sayısı da 7 bine çıkartılmıştı. Bu yüzden de EYT kanunu çıkarsa 8 Eylül 1999 öncesinde işe başlayan sigortalılar, kanunun kapsamında bulunacak..
EYT çıkarsa ne zaman emekli olurum?
EYT kanunun çıkması durumunda kamuoyunda EYT'liler olarak isimlendirilen emeklilikte yaşa takılan 6 milyon vatandaş bulunduğu belirtiliyor. Bu doğrultuda da EYT kanunun çıkmasından sonra ne zaman emekli olurum sorusu da gündeme geliyor. Ancak her vatandaşın sigortalılık durumunun farklı olması ve yanı sıra 4A/4B/4C şeklinde farklı sigorta kolları için belirlenmiş olan emeklilik koşulları farklılık gösterdiğinden, bu emeklilik tarihlerinin zamana yayılacağı tahmin ediliyor. Ne olursa olsun 6 milyon vatandaşın aniden emekli olmasının devlet bütçesi için oluşturacağı ciddi yük dolayısı ile gerçekçi bir yaklaşımda bu sürecin aniden olmasının mümkün olmadığı görülüyor.