Çocuklukta fiziksel ya da sözsel şiddet gören erkek çocuklar, şiddete meyilli olup ileriki yaşlarında, zayıf gördükleri ve kendisini koruyamayacak durumda olan kadınlara şiddet uygulayabiliyor.
Çocuk eğitiminde anne ve babalara çok iş düştüğünü söyleyen, Psikiyatrist Dr. Sabri Yurdakul; erkekte saldırganlığın nedeninin yetiştirilme koşullarından itibaren ele alınması gerektiğini söyledi. Evde annesinin şiddet gördüğüne tanık olan erkek çocuğun, kendi evliliğinde de şiddete bir tahakküm aracı olarak başvurduğunu kaydetti.
SADECE FİZİKSEL DEĞİL
Şiddetin sadece fiziksel olmadığını belirten Sabri Yurdakul, psikolojik, ekonomik, cinsel şiddetin de yaşandığına değindi. Özellikle kadın erkek ilişkilerinde şiddetin her şeklinin yaşandığını, erkeğin istediği şeyleri kadına yaptırmada şiddeti bir yaptırım aracı olarak kullandığını ifade eden Yurdakul, "Çocuğumu döverim, eşim lafımı dinlemezse onu da döverim, kendi rızasıyla benimle birlikte olmazsa zor kullanarak birlikte olurum, en doğal hakkım diye düşünebiliyorlar. Bu davranış evin sınırlarını aşıp başka insanlara yöneldiği oranda, şiddetin boyutu artıyor. Suç işlediklerinde ise yakalanma, cezaya çarptırılma korkuları da ekleniyor ve kurbanı öldürüp izleri yok etme düşüncesi ölümcül sonuçları doğurabiliyor” dedi.
NELER YAPILMALI?
Psikiyatrist Yurdakul; kadına yönelik şiddetin, genel şiddetin bir parçası olduğunu aktararak, şiddetin toplum yaşamından çıkarılması için çocukluk yaşlarından itibaren şiddetin kötü sonuçlarının anlatılması gerektiğinin altını çizdi.
Yurdakul, sözlerine şöyle devam etti: “Şiddetin işe yarayan bir çözüm değil, karşıdaki insanı ruhen ve bedenen yaralayan bir davranış olduğu vurgulanmalıdır. Şiddete uğrayan kişinin duygusal yaşantısının paylaşılabilmesi ve empati kurulması için şiddet mağdurlarının neler yaşadıkları dramalar ile gösterilmeli ve giderek şiddete hayır diyebilen bir toplum yetiştirilmelidir. Şiddetin ve tecavüzün bir insanlık suçu olduğu unutulmamalı, unutturulmamalıdır.”