Erdoğan'ın eski arkadaşından seçim formülü! Bu yöntem kazandırır
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eski arkadaşı Ahmet Tanman, seçimi kazanmanın formulünü yazdı...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eski arkadaşı Ahmet Tanman, seçimi kazanmanın formulünü yazdı..
Üç sene içerisinde konut - kira sorunu çözülüp, vatandaşın gönlü kazanılabilir..
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski arkadaşlarından Ahmet Tanman, orta ve alt gelir seviyesindeki vatandaşlar ve sık tayin yaşayan kamu görevlilerinin en önemli sıkıntılarından biri olan konut ve kira sorununa çözüm olabilecek ilginç ve bir o kadar da kolay hayata geçirilebilecek basit bir öneri ortaya attı.
Konuyu Akit için kaleme alan Tanman'ın yazısı şöyle;
"Devlet Eliyle Sıfır Maliyetli Konut Üretimi ve Kiralama-Tahsis Modeli üzerine şahsi görüşlerim..
Son yıllarda Türkiye’de ev sahibi-kiracı ilişkileri ciddi bir toplumsal soruna dönüşmüştür. Kira fiyatlarındaki fahiş artışlar, vatandaşlarımızın barınma hakkını tehdit eder hale gelmiştir. Bu çerçevede şahsi bir önerimi kamuoyunun ve ilgililerin dikkatine sunmak istiyorum:
Devletimiz, Milli Emlak ve Hazine arazilerini satmak yerine; bu arazileri müteahhitlere kat karşılığı vererek, elde edilen konut stokunun bir kısmını kendi uhdesinde tutmalıdır. Böylece bu evler vatandaşlarımıza devlet garantörlüğünde, makul bedellerle kiraya verilebilir. Vatandaşın ev sahibi doğrudan devlet olursa, kira artışları üzerinde bir denge ve kontrol mekanizması kurulabilir. Bu yöntem, serbest piyasada yaşanan fiyat spekülasyonlarının önüne geçebilecek ve sosyal devlet anlayışının güçlendirilmesine katkı sağlayacaktır.
Ne yazık ki, geçmişte yaşanan depremler sonrası TOKİ eliyle yapıldığı ifade edilen bazı projelerde, siyasi rant ve kayırmacılık iddiaları kamu vicdanını yaralamıştır. Bu projelerde inşaat süreçlerinin neredeyse tamamının taşeron firmalara devredildiği; taşeron firmaların ise işleri, yüksek kar beklentisiyle bir başka taşerona devrettiği, böylece birkaç aracı üzerinden haksız kazanç mekanizmalarının kurulduğu yönünde ciddi eleştiriler bulunmaktadır. Bu uygulamalar, hem kaynak israfına hem de kalitesiz yapılaşmaya zemin hazırlamakta ve halkın devlete olan güvenini zedelemektedir. Bu husus, ayrıca detaylı bir araştırmayı ve sorgulamayı hak etmektedir.
Öte yandan, bazı yerel yönetimlerin devlet arazilerini farklı isimler ve projeler altında uzun vadeli kiralama yöntemleriyle, yine belirli gruplara avantaj sağladıkları, kamuoyunun, sokaktaki vatandaşın ve hatta kahvehane sohbetlerinin bile konusu haline gelmiştir. Bu uygulamalar da kamu kaynaklarının adil kullanılmadığı yönündeki algıyı güçlendirmekte ve toplumda derin bir adalet duygusu yarası açmaktadır.
Kısaca ifade etmek isterim ki; halkın barınma hakkı, kamu çıkarı gözetilerek korunmalı; devlet, hem arsa yönetiminde hem de konut üretiminde doğrudan ve etkin bir rol üstlenmelidir. Aksi takdirde barınma krizinin daha da derinleşeceği ve toplumun farklı katmanlarında daha büyük huzursuzluklara yol açacağı açıktır.
Hülasa, önerimiz doğrultusunda yapılacak hızlı bir çalışma ile 3 sene içerisinde 81 ilde sıfır maliyetle milyonlarca konut üretilmesi mümkün olabilecek; yapılacak konutların yüzde 40 yüzde 50'sinin tasarruf hakkı tamamen devletimizin elinde bulunacak; böylece orta ve alt gelir grupları ile sık tayin yaşayan kamu görevlilerinin devlete olan güven duygusu yeniden üst seviyelere çıkarılabilecektir"
