Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Meclis Başkanı seçilmeden hükümeti kurma görevini verme niyeti olmadığını belirtti.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, gündeme dair değerlendirme ve basını bilgilendirme toplantısı düzenledi.
Toplantıda Suriye konusunda Türkiye’nin kendi sınırlarını korumak için bütün yasal haklara sahip olduğunu açıkladı.
Çin’in Doğu Türkistan’da yaptığı katliamla ilgili uyarıldığını da belirten Kalın ‘Çin büyükelçisi Dışişleri Bakanlığına çağırılarak yaşanan olaylardan duyduğumuz endişe iletilmiştir’ dedi.
Kalın Cumhurbaşkanlığı sarayının dün sanal ziyaretlere açılmasıyla, saray hakkındaki tartışmaların da ortadan kalması gerektiğini belirterek ‘altın klozet’ tartışmalarını hatırlattı.
İşte Kalın’ın konuşmasından satır başları:
"UMARIM ÇOCUKÇA AÇIKLAMALARLA KENDİLERİNİ DAHA FAZLA MAHÇUP ETMEZLER"
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile ilgili asılsız iddiaların da ne kadar boş olduğunu hep beraber göreceğiz. Umarız bundan sonra çocukça açıklamalarla kendilerini daha fazla mahçup etmezler.
CUMHURBAŞKANI HÜKÜMET KURMA GÖREVİNİ NE ZAMAN VERECEK?
- Cumhurbaşkanlığı kaynaklarına sorulmadan tamamen yorumlara dayalı haberler yapılınca biz üzülüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın Meclis Başkanı seçilmeden hükümeti kurma görevini verme niyeti olmadığını kendisi de söyledi. Bu süreç içerisinde uygun bir günde Cumhurbaşkanımız, görevi sandalyesi en çok olan bir milletvekiline verecek. Ondan sonra top siyasi partilerin sahasında olacak. Burada Cumhurbaşkanımızın görevi süreci izlemesi ve 45 günlük süreci yönetmesi olacak.
SARAY’DAKİ CAMİ BU HAFTA AÇILACAK
- Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içinde yer alan cami bu cuma günü Cumhurbaşkanımızın katılımıyla açılacaktır. Toplantı salonları da tamamlanarak bu iki toplantı merkezimiz kamunun hizmetine sunulacaktır. Ayrıca 5 milyon kitaplık bir kütüphane hedefleniyor.
SURİYE'DEKİ GELİŞMELER
- Suriye konusunda biz uluslararası toplumla hareket edeceğimizi ifade ettik. Bütün girişimlerimiz bu ilkeden hareketle yapılmıştır. Son dönemde yaşananlar güvenliğimizi zorlamıştır. Sınır güvenliğimizi korumak için ihtimaliyet hesapları yapmak suretiyle bu tedbirler de alınacaktır.
- Kobani'deki saldırılarla ilgili olarak Türkiye'yi DAİŞ'le aynı çerçevede gösterme niyeti oldu. Türkiye'nin DAİŞ'le bir ilişkisi yoktur. Bir ülkenin kendi sınırlarını güvenlik altına alması onun en asli görevidir. Bizim sınır boyu alacağımız güvenlik tedbirleri bizim sınır güvenliğimizi korumaya yöneliktir. Biz gerekli uyarıları yapmaya devam edeceğiz.
'TERÖRİST ERDOĞAN' TEPKİSİ
- Şu aşamada PYD ile temas söz konusu değil. Salih Müslim'in açıklamalarından kargaşa olduğu anlaşılıyor. İmalar bile kabul edilemez suçlamalardır. Kobani'de olaylar gerçekleştiği zaman 3 günde 190 bin Kobani'liyi bu ülkeye alan Türkiye'dir. Hiçbir zaman bir ayrım söz konusu değildir.
- Asılsız, ideolojik amaçlı iddiaların ortaya atıldığını görüyoruz. Mağdur ve mazlum olan insanlara bu ülkenin kapıları açıktır. Türkiye'yi şaibe altında bırakmaya yönelik kampanyaları şiddetle kınadığımızı söylemek isteriz.
- Suriye'den ya da Irak'tan gelen insanlar bizim misafirlerimizdir. Biz baştan beri bu kadar büyük emek ve çaba sarfettik. Terörist Erdoğan gibi kampanyalar ile bir yere varacaklarını zannediyorlarsa büyük yanılgı içindelerdir.
- Türkiye kendi sınır güvenliğini sağlamak için her türlü hukuki zemine sahiptir. Bu her zaman hukuk kuralları içerisinde yapılmıştır. Bundan sonra da yapılmaya devam edecektir.
- Egemen Bağış Bey'le ilgili yapılacak bir atama söz konusu değil, iddialar doğru değildir. Eski siyasi isimlerden danışman atanması gibi bir durum da yok ancak tüm bu yetkilendirmeler Cumhurbaşkanımızın tasarrufundadır.
- Mevlüt Çavuşoğlu dün mevkidaşıyla görüşme yaptı. Üzerimize düşen bir şey olursa yapabileceğimiz iletildi. Ancak kredi ve borç konusunda herhangi bir konu görüşülmedi. Yunanistan'ın zor günlerinde onların yanında olmak, onların istikrarı, huzuru ve barışı için elimizden geleni yapacağımızı ilettil. Umarım komşumuz da en kısa zamanda bu zor günlerden çıkar.