Ekrem’den FETÖ’vari operasyon

BUĞRA KARDAN  İSTANBUL

İmamoğlu, gazeteci görünümlü bir ajana montaj ses kaydı servis ettirerek şaibeli kurultayı aklamaya girişti. İmamoğlu, dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’yla 4-5 Kasım 2023 tarihli tartışmalı kurultay devam ederken yaptığı telefon görüşmesini Alman istihbarat servisi BND’nin emrinde olan Erk Acarer’e yayınlatarak, hem mahkeme heyetini hem de toplumu manipüle etmeye yöneldi. Sadece İmamoğlu’nun sesinin duyulduğu görüşmenin ‘kes-yapıştır’ metoduyla çarpıtıldığı saptandı. Murat Ongun’un kara kutusu kaçak Emrah Bağdatlı tarafından Acarer’e iletildiği iddia edilen kurgu ses kaydı İmamoğlu’nun FETÖ aklıyla ilerlediğini ortaya koydu.

2014’te MİT tırları ihanetine imza atan firari Can Dündar’ın YouTube yayınına katılan Acarer’in hoparlör üzerinden kayıt yapıldığını belirterek ele verdiği İmamoğlu, öfke topladı. Tecrübeli istihbaratçılar ve komutanlar da İmamoğlu’nun şaibeli kurultay davasını akim kılmak için yaptığı operasyonun çöktüğünü belirttiler. CHP’yi ele geçirmek için sahneye koyduğu planların akim kalan İmamoğlu’nun kendini aklamak, toplumu ve mahkemeyi kandırmak için FETÖ taktiğini kullanacak kadar küçüldüğünü kaydettiler.

DÜMENLERE MİLLETİN KARNI TOK

Emekli İstihbarat Albay Coşkun Başbuğ, şunları söyledi: “Karşımızda tartışmalı, montaj olduğu ifade edilen bir ses kaydı var. Bu kaydın Alman istihbaratının güdümünde olan birine, Erk Acarer’e yayınlatılması manidar. Burada servis ettiren gibi servis edenin kimliği de önemlidir. Şaibeli kurultay devam ederken alındığı belirtilen ses kaydının ‘kes-yapıştır’ marifetiyle yeni gibi yayınlanması aklımıza FETÖ’yü getirmektedir. Malum, 2010’larda böyle pek çok uydurma kayıt vardı. Zannımca tek İmamoğlu’nun sesini ihtiva eden, montaj olduğu intibaını veren şaibeli kurultayla ilgili ses kaydı böyle görülmeli ve yorumlanmalı. Bu kaydın alıcısı olmayacağı açıktır. Böyle bir oyuna milletin karnının tok olduğu da muhakkaktır. Gelinen aşamada İmamoğlu’nu FETÖ taktiği de mahkûmiyetten kurtaramaz. Onun yapması gereken hatalarını, günahlarını itiraf etmektir. Öbür yandan İmamoğlu’nun olayının yolsuzluktan ibaret olmadığı bilinmelidir. Bu olay, geniş bir zaviyeden ele alınmalıdır. Karşımızda bir ucu Londra’da, bir ucu Muş’ta olan bir yapılanma bulunmaktadır. Paraların jetlerle Londra’ya kaçırıldığı dile getirilmektedir. Yine İmamoğlu’na Mesut Yılmaz ve Abdullah Gül’ün kefil olduğu iddia edilmektedir. İmamoğlu’nun STV’de spor yorumculuğu yaptığı da unutulmamalıdır.

Gül’ün konumu bellidir. Neden Gül, İmamoğlu’na kefil olur? Neden STV’de İmamoğlu’na yer verilir? Bunun dışında İMAŞ adlı bir şirket var. İmamoğlu ve ailesine ait bu şirketin FETÖ için okul açtığı bilinmektedir. Anılan okulun 15 Temmuz darbe girişimini müteakip kapatıldığı ortadadır. Baba İmamoğlu’nun da oğluyla ilgili tahkikatı takiben Fetullah Gülen gibi beddua ettiği hakikattir. Bu da bize FETÖ’yü hatırlatmaktadır.”