4. Uluslararası Hacıbektaş Aşure Günü etkinliğinin açılışında konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Dersim olayına değinerek; “15 yıl içinde bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Başbakanı, devlet adına Dersim, dolayısıyla bütün Alevilerden ve vatandaşlarımızdan özür diledi. O dönemde o zulmü yapan tek parti döneminin takipçileri olduğunu düşünenler de çıkıp özür dilemeliler. Çünkü o katliam kime karşı yapılmış olursa olsun modern bir Kerbela idi” diye konuştu.
HABER MERKEZİ - Başbakan Ahmet Davutoğlu, Nevşehir’de Hacı Bektaş-ı Veli Türbesi’nin yanında bulunan Hacı Bektaş-ı Veli Kültür Merkezi’nde düzenlenen “4. Uluslararası Hacıbektaş Aşure Günü” etkinliğinin açılış törenine katıldı. Törene Başbakan Davutoğlu’nun yanı sıra eşi Sare Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Arnavutluk’tan gelen Makedonya Tetova Harabati Dergahı Dede Babası Edmond Brahimaj, Nevşehir Valisi Mehmet Ceylan, Necef Valisi Adnan Al Zurufi, Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Fevzi Gümüş, Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği Başkanı Mustafa Özcivan ve çok sayıda davetli katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından tören Alevi Dedesi Hasan Güngör’ün Çerağ Uyandırması ile başladı. Sanatçı Erkan Çanakçı’nın Hazreti Hüseyin ve Kerbela’da şehit edilenler için seslendirdiği mersiye ile devam eden törende Kültür ve Turizm Bakanlığı Semah Grubu da semah döndü.
Başbakan Davutoğlu törende yaptığı konuşmada, “Kim ki Kerbela’yı unutur, insanlığı unutur. Kim ki Kerbela’da, zalim ile mazlum arasındaki mücadeleyi kendi hayatının ilkesi addetmez, insanlık vicdanından kopar. Biz hepimiz Hazreti Hüseyin’in yolcularıyız. Siyasetimiz, ahlakımız, irfanımız, edebimiz, vakarımız Hazreti Hüseyin’in vakarıdır ve biz Hüseyni bir yolun yolcularıyız. Zalim gördüğümüzde ona sessiz kalmayız’’ dedi.
HACI BEKTAŞ-I VELİ MEVLANA'YA ÇOK İHTİYACIMIZ VAR
Konuşmasında kardeşlik ve birlik mesajları vererek, 21’inci yüzyılın Ahmed Yesevi, Hacı Bektaş-ı Veli, Mevlana Celaleddin Rumi gibi gönül dostlarına çok ihtiyacı olduğunu ifade eden Davutoğlu; “İnsanlığın insanlık değerlerini unuttuğu, eline silah geçirenin tam bir vandalizm şiddet ile başkasına hükmetmeye çalıştığı yerde, zalim rejimlerin kendi halklarını katlettiği, topla ateşlerine uçak bombardımanı tuttuğu yerlerde, kardeşi kardeşe kırdırmaya çalışılan yerlerde, din adına işlenen cinayetlerde; ister bu IŞİD formuyla olsun, ister Esad rejimi formuyla olsun, hangi yolla, hangi şekille olursa olsun hepsi Hazreti Hüseyin’in o büyük mübarek davasının karşısında yer alır’’ değerlendirmesinde bulundu.
BÜTÜN ALEVİLERDEN ÖZÜR DİLEDİK
Dersim olayına değinen Davutoğlu, “Aşık Mahzuni’yi rahmetle tekrar anıyorum, Allah rahmet eylesin. Her deyişi bu geleneğin çizgisini takip eder. Değerli dernek başkanımız, ‘15 yılda hiçbir şey değişmedi’ dedi. Çok sembolik gibi gelebilir ama zihniyet değişimine işaret eder, 15 yıl içinde bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Başbakanı, devlet adına Dersim, dolayısıyla bütün Alevilerden ve vatandaşlarımızdan özür diledi” dedi.
CHP MİLLETTEN ÖZÜR DİLESİN
Cumhuriyet tarihinde hiç kimsenin buna cesaret edemediğini, hiç kimsenin o dönemlere ait yanlışları açıkça söylemediğini vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti: “Bırakın siyasileri, başbakanları, akademisyenlerin bile o dönemleri anarken nasıl korkuyla andıklarını ben akademik hayatta bilirim. ‘Aman ağzımdan yanlış bir şey çıkmasın da kimse beni şöyle veya böyle itham etmesin’ diye. Şimdi samimiyet ve açıklık vaktidir. O dönemde o zulmü yapan tek parti döneminin takipçileri olduğunu düşünenler de çıkıp özür dilemeliler. Biz diledik. Çünkü o katliam kime karşı yapılmış olursa olsun gerçekten bir Kerbela idi. Modern bir Kerbela idi. Biz ona açık yüreklilikle karşı çıktık. Bir tek canın, bir tek tenindeki tek bir tüy zarar görecekse bizim için her makam ve her mevki boştur. Aşık Mahzuni eminim yaşıyor olsaydı, Sayın Cumhurbaşkanımızı şimdi, o zaman Başbakan olarak Dersim’den özür dilemesi dolayısıyla güzel bir deyişle ona cevap verebilirdi ya da bir teşekkür ederdi. Allah rahmet eylesin. Ama zikrettiği her sözün altına ben de imza atarım. Ümit ederim ki bütün Alevi dostlarımız, canlarımız da o dergahın ilkelerinin gönüllü yolcuları olsunlar. Hep bunun anlayışı içindeyiz. Sadece Dersim ile ilgili değildir bu veya Alevi Bektaşi topluluğuyla ilgili değildir, bu tek tipçi yaklaşımlar.”
DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi hakkında da konuşan Davutoğlu; “Eğer herhangi bir mezhep, din bu derslerde tahkir ediliyorsa, gerçekten bu dersleri kaldıralım. Aşağılanıyorsa, kötüleniyorsa, ötekileniyorsa; deniyorsa ‘şu mezhepten olan dinin dışındadır, dine mensuplar şöyledir’ işte o anda nefret kültürü doğar. Ama ben isterim ki; her Sünni Hacı Bektaş-ı Veli’yi okusun, her Alevi de Emir Sultan’ı, Mevlana Celaleddin-i Rumi’yi okusun. Bunda bir yanlışlık olduğu kanaatini taşımam” diye konuştu.
TÜRBELER ÜCRETSİZ OLACAK
Başbakan Davutoğlu, “Hacı Bektaş-ı Veli türbesinden ve aynı şey Konya’da da geçerli, Hazreti Mevlana’nın türbesine girişler için bundan sonra para alınmayacak. Nasıl Hz Mevlana Hacı Bektaş-ı Veli’yle kardeşse her Alevi de, her Sünni’yle kardeştir, eşit vatandaştır” dedi.
TUZAKLAR BOZULDU
Öte yandan Ahmet Davutoğlu Nevşehir’den İstanbul’a geçerek, partisinin Küçükçekmece ilçe kongresinde konuştu. İnsanların geçmişte tedirginlikle “Acaba Türkiye’ye bir şey olursa biz ne yaparız?” diye soru sorduğunu ifade eden Davutoğlu; “Biz de onlara diyorduk ki; ‘Merak etmeyin, kim ne tuzak kurarsa kursun, Türkiye’ye bir şey olmayacak. Türkiye’nin yerinin altı da sağlamdır bu nedenlerle yerin üstü de toprağın üstü de sağlamdır AK Parti kadrolarıyla.’ Hamdolsun tuzaklar bozuldu ve AK Parti kadroları, Türkiye’nin geleceğine damgasını vurdu” dedi.