Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iradesi, MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin çağrısıyla başlayan ‘Terörsüz Türkiye’ sürecinin başarıyla yürümesi, CHP’yi gerdi. Emanetçi Genel Başkan Özgür Özel’i yönetip yönlendiren, hırsızlık ve yolsuzluk zanlısı eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Silivri Cezaevinden yaptığı açıklamada, Kandil kartının elinden gitmesinin korkusunu yaşadığını gösterdi.
Buğra Kardan İstanbul
Türkiye’nin makus talihini değiştirecek ‘Terörsüz Türkiye’ sürecinin PKK’nın silah bırakmasıyla taçlanması CHP’nin kimyasını bozdu. Sürecin başarıyla devam etmesi emanetçi Genel Başkan Özür Özel’i de güdümünde siyaset yaptığı hırsızlık, yolsuzluk tutuklusu sabık İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu da sıkıntıya soktu. İmamoğlu, Kandil kozunu kaybetme korkusuyla cezaevinden ipe sapa gelmez bir açıklama yayınladı. Son iki yerel seçimde ‘kent uzlaşısı’ adı altında Kandil’in sayesinde kadim İstanbul’u işgal eden İmamoğlu, iktidarı ayrıştırıcı bir tavır takınmak ve CHP’yi ‘Terörsüz Türkiye’ projesinin dışında bırakmakla suçladı. PKK’nın silah bırakmasından tedirgin olan İmamoğlu’nun MHP ve DEM’e “Bu süreci hem ikballeri hem de siyasi çıkarları için fırsat olarak gören akıldan kendinizi ayrıştırmalısınız” şeklinde hitap etmesi infiale yol açtı. İmamoğlu, CHP’nin öteden beri barışın yanında, terörün karşısında olduğunu öne sürerek ise alay konusu oldu. Çünkü 1980’lere ve 1990’lara damga vuran hak ihlalleri, vahşetler hatırlandı. Öyle ki 12 Eylül 1980 darbesinin ardından CHP zihniyetince Kürtlere dışkı yedirilmişti. Aynı zihniyet tarafından 1990’larda Kürt köyleri boşaltılmıştı. Ayrıca Kürtçe konuşma, müzik dinleme yasağı uygulanmıştı. CHP zihniyetinin kabarık sabıkasına kör kalan, ‘Terörsüz Türkiye’ sürecinin iktidara yarayacağı telaşına kapılan İmamoğlu’na kamuoyundan “Sırf menfaat ve oy uğruna devlet aklıyla atılan köklü adımı baltalamak ihanettir” tepkisi geldi.
NERDEN BAKSAN TUTARSIZCA
Konuya ilişkin Akit’e konuşan AK Parti 27’nci Dönem Diyarbakır Meilletvekili şehit anası Oya Eronat, şunları dile getirdi: “İmamoğlu korku içindedir. Çünkü Terörsüz Türkiye’yle kent uzlaşısı planı da çöküyor. CHP’nin Kandil’in yardımından mahrum kalacağı bir döneme giriliyor. Partisinin oy oranının eriyeceği bir devre geçiliyor. Bir Diyarbakırlı olarak süreci önemli görüyorum oy odaklı da bakmıyorum. Vekil olarak görev yaptığım dönemde yapılan fedakârlıkları biliyorum. Neler yapılmadı ki! PKK’nın tüm tahrik eylemlerine rağmen çözüm süreci yürütüldü. CHP ise o aşamada ‘Vay efendim çözüm süreci nedir’ diye soruyordu. ‘Vatana ihanet ediliyor’ diye bağırıp duruyordu. Tamam çözüm sürecinin ardından ne yaptı? Gidip PKK/KCK’yla ‘kent uzlaşısı’na imza attı. İmamoğlu iki defa ittifakla seçildi. Şu anda CHP’de ‘Terörsüz Türkiye’ paniği var. Kandil’in arkalarında durmaması tasası hakim. O nedenle İmamoğlu süreci hedef alıyor. Ortada dışlama durumu yok.
Canana zarar veren affedilmez
TBMM’de bir komisyon teşekkül edecek. O komisyona CHP’den de üye talep edilecek. Böyle dışlama olur mu? CHP’ye çağrım ‘önemini idrak etmesi, ‘Gönüller bir olsun’ şiarıyla başlatılan süreci baltalamamasıdır. Cumhurbaşkanı’mız ‘AK Parti-MHP-DEM olarak gerekeni yapacağız’ dedi. İmamoğlu’nun ‘kent uzlaşısı’ taktiği iflas ettiği, oyu gittiği ve menfaati yara aldığı için böyle eda takındığı nettir. Diploma sahtekârlığı yapmış birinin ileri geri laflarına bakılmayacağı açıktır. Böyle birine itimat edilemeyeceği aşikârdır. Sürecin akan kanı durduracağına inanıyorum. Ancak bir şehit annesi olarak genel affa karşıyım. Canana zarar veren affedilmez.”
HERKES SORUMLU DAVRANMALI
AK Parti 26’ncı Dönem Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı da şunları söyledi: “Şu anda ülke tarihi bir evreden geçiyor. Proje 85 milyonun. Elhamdülillah ‘Terörsüz Türkiye’nin önemini biliniyor. Şehit ve gazi aileleri, Diyarbakır anneleri ‘sürece kıymet veriyor, güveniyor. Cumhurbaşkanımızın bu hususta hassasiyetini duymayan yok. Yani ‘Terörsüz Türkiye’ siyaset üstü. CHP ve İmamoğlu, bunu anlamalı. ‘Kent uzlaşısı’ planının yerle bir olacağı, oyun elden gideceği korkusunu bırakmalı. İmamoğlu, daha dikkatli dil kullanmalı. ‘Bir daha rey elde edemem, taktiğim boşa gider’ dememeli. PKK/KCK, kendini lağvediyor. Silah yakıyor. Dün böyle bir şey yoktu. Terör örgütü, devletin ‘Kayıtsız şartsız silah bırak’ talebine uyuyor. Olumlu, anlamlı bir iklim doğuyor. Hâl böyle olup menfaat ve oy kaygısı güdülmemeli. Ülkeyi ‘Terörsüz Türkiye’ye götüren Cumhurbaşkanı’mızın hakkı yenmemeli. MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin de milliyetçiliğini ölçme hadsizliğinde bulunulmamalı. ‘Terörsüz Türkiye’ üzerinden siyaset de yapılmamalı. ‘Çıkarım elden gidiyor’ diye hırçınlaşarak garip çıkışlar yapılmamalı.”
