Başbakan Erdoğan’dan sonra TBMM Başkanı Cemil Çiçek de Avrupa Birliği’ne artık karar vermesi konusunda çağrı yaptı. Çiçek, AB’nin bundan başka bir tercihi varsa Türkiye’yi oyalamamasını istedi ve “Artık net ve kısa konuşma zamanı” dedi.
AKİT / TBMM BÜROSU
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan sonra TBMM Başkanı Cemil Çiçek de Avrupa Birliği’ne artık karar vermesi konusunda çağrı yaptı. Meclis’te yapılan Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu (KPK)’nun 71. toplantısının açılışında konuşan Meclis Başkanı Çiçek, Türkiye’nin hedefinin AB’ye tam üyelik olduğuna dikkat çekerek, bunun dışındaki başka bir statünün kabul edilemeyeceğine dikkat çekti. Avrupalı parlamenterlere seslenen Çiçek, AB’nin bundan başka bir tercihi varsa Türkiye’yi oyalamamasını istedi.
“BOSNA’DA OLDUĞU GİBİ
SURİYE’DE DE SEYREDİYORSUNUZ”
AB’nin Bosna-Hersek’te yaşanan drama seyirci kaldığı gibi Suriye’deki vahşete de seyirci kaldığının altını çizen Çiçek, uluslararası camianın maç seyreder gibi tribünden olayları seyrettiğini ifade etti. Çiçek, uluslararası camianın sadece karşılığı olmayan beyanlarla bu duruma karşı seyrinin söz konusu olduğunu dile getirdi.
“TÜRKİYE’NİN ÜYELİĞİ AB’NİN LEHİNE”
Türkiye’nin, AB ilişkilerine önem verdiğini, bu konuda epey çaba sarf ettiğini hatırlatan Çiçek, “AB, ortak değerler üzerine inşa edilmiş bir menfaat birliğidir. Dolayısıyla Türkiye’nin AB’ye üyeliği her iki tarafın da lehinedir. Her iki tarafın da çok açık menfaatleri vardır. Hem bizim hem AB üyesi ülkelerin önüne çıkmış en önemli tarihi fırsattır” dedi.
“TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİNİ
DAHA AÇIK KONUŞMA ZAMANI GELDİ”
Başvurunun üzerinden 50 yıldan fazla zaman geçmesine karşın Türkiye’nin AB ile bütünleşme çabasının devam ettiğini vurgulayan Meclis Başkanı, Türkiye’nin hedefinin tam üyelik olduğunun altını çizdi. Türkiye’nin müzakerelere başlamış olarak gözükmesine karşın müzakere edeceği başlık bulunmadığını ifade eden Çiçek, “Bazı ülkelerin çok da doğru olmayan gerekçelerle, siyasi mülahazalarla önemli başlıklar kapatılmıştır. Yeni başlık bugün müzakere edilemez haldedir. Türkiye, müzakere edilen bir ülke midir yoksa müzakeresi engellenen, oyalanan bir ülke midir, bunu konuşmanın zamanı geldiği kanaatindeyim. Bugün bu toplantıda Türkiye-AB ilişkilerini daha net, açık, kısa cümlelerle konuşma zamanı gelmiştir” diye konuştu. Oyalamalar nedeniyle Türk kamuoyunda AB’ye olan güvenin gün ve heyecanın geçtikçe azaldığını dile getiren TBMM Başkanı Cemil Çiçek, bu konuda AB’nin kararını vermesi gerektiğini kaydetti.
“TERÖR SİZİN ÇOCUKLARINIZI
UYUŞTURUCU İLE ÖLDÜRÜYOR”
Türkiye’nin on binlerce insanını terörde kaybetmiş bir ülke olduğunu dile getiren Çiçek, “Bu terör örgütü bizim insanlarımızı kurşunla öldürüyor, sizin çocuklarınızı uyuşturucu tabletiyle. Neticede bir ölüm söz konusuysa, insanlarımızın hayatını korumak noktasında işbirliği yapmamız da gerçekten bir zarurettir” açıklamasında bulundu.
“İADE KONUSUNDA
ANLAŞMALARIN GEREĞİNİ YAPIN”
AB ülkelerinin sözleşmelerin gereğini yerine getirmediğini hatırlatan Çiçek, “Sözleşmelerde en temel kural, ya yargıla ya iade et. Tam yargılama yapılıyor mu? Bizde yargılamaların uzun sürdüğü konusunda benim de düşüncelerim var ama ‘dâvâlar açtık’ deyip hâlâ Avrupa’da neticelenmiş kaç tane dâvâ var ve verilen ceza nedir? Geriye dönüp bakalım, kaç tane terör örgütü mensubu iade edilmiş? Anlaşmaların gereğinin yapılması lazım. Yargılamada sıkıntı var, iade etmede sıkıntı var. Rahatlıkla eğitim kampları kurulabiliyor, para toplanabiliyor, kara para aklanabiliyor, basın desteği oluyor. 10 sene sürüyor, sonuçta bir televizyon kanalı kapanmış gibi gözüküyor, o kapanıncaya kadar başka ülkede altyapısı hazırlanıyor” diye konuştu. Çiçek, AB’nin artık taziye mesajlarının yoğunluğu kadar tedbir konusunda yoğunlaşması gerektiğini sözlerine ekledi.
AB, VERDİĞİ SÖZLERİ TUTSUN
Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Toplantısı’nda konuşan AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ise, ‘’Artık AB’den olumlu bir haber duymayı unuttuğumuz bir dönemde, Fransa’dan gelen işaret adeta ilaç gibi geldi. Ama şu da bilinmeli ki böyle bir işaret geldi diye zil takıp oynamıyoruz... Bizim için bu sadece yeni bir başlangıçtır, bu başlangıcın devamı gelmelidir. Her 2-3 yılda bir fasıl açarak, sürecin amacına hizmet edemeyeceğimiz açıktır... AB, Türkiye’ye verdiği sözleri, altına imza attığı belgeleri unutmaktan ve unutturmaya çalışmaktan artık vazgeçmelidir. Birlik, kendi geleceğini burnunun ucunu dahi göremeyen çarpık zihniyetlere teslim etmemelidir’’ dedi. Bağış, Türkiye’nin 18 ayda 15 faslı açabilecek durumda olduğunu söyledi.
Toplantıda komisyon üyelerinin Kıbrıs ile ilgili sorularını da cevaplayan Bağış, Türkiye’nin üyelik müzakerelerinde yer alan enerji faslı ile ilgili bir soruya, “Bu faslın açılması Türkiye’den çok AB’nin çıkarlarına hizmet edecektir” dedi.
AB’nin ihtiyaç duyduğu enerji kaynaklarının önemli kısmının Türkiye’nin etrafında bulunduğuna dikkati çeken Bağış, “Bu faslın açılması, AB ülkelerinin vatandaşlarından oluşan 500 milyonluk bir insanlık topluluğu için çok elzemdir” diye konuştu. Bağış, şöyle devam etti:
“Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin bu faslın açılmasını engellemesi bize bir zarar vermiyor ama AB ülkelerinin 500 milyon üyesine zarar veriyor. Onların enerji ihtiyaçlarını ipotek altına alıyor. Eğer Güney Kıbrıs Rum yönetiminin vatandaşlarının 4’te 3’ü Annan Planı’na hayır dememiş olsaydı, bugün Güney Kıbrıs ne iflasın eşiğinde olurdu, ne AB’nin böyle bir enerji krizi gündemde olurdu, ne de bölgede şu anda tartıştığımız konular olurdu.”
Türkiye’nin adanın birleşmesini desteklediğini hatırlatan Bağış, “Ümit ediyoruz ki Kıbrıs’ta yeni yapılacak seçimlerden sonra makul, aklıselimden bir zihniyet ortaya çıkar ve yeniden çözüm için kolları sıvayabiliriz. Ama olmaması durumunda da kimse Türkiye’nin AB’nin birtakım oldu bittilerine gelmesini de beklemesin” dedi.
PAPA SEÇİMİ GİBİ ÖRNEĞİ
“Samimiyetsizliği ortadan kaldıralım” diyen Bağış, “Bakın yakında yeni bir Papa seçimi gerçekleşecek. Papa seçiminde nasıl kardinaller odaya kapanıp çözümü bulmadan doğru kişiyi seçmeden çıkmıyorlarsa, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Türkiye ve Yunanistan birlikte kapanalım ve Kıbrıs sorununu çözmeden çıkmayalım. Biz varız. Eğer Yunanistan ve GKRY varsa, hadi gelin bu işi çözelim. Ama bugüne kadarki bütün çözüm önerilerini reddeden tarafın şimdi gelip bize çözümsüzlüğün hesabını sorması gerçekten trajikomik” ifadelerini kullandı.
AB Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Jean-Maurice Ripert, ‘’2013’te yeni fasıl açılması konusunda eminiz” dedi.
AB dönem başkanı İrlanda’nın Ankara Büyükelçisi Kenneth Thompson ise, ‘’Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin AB’ye üyelik hedefi için kararlılık konusuna son noktayı hafta başında büyükelçilere verdiği yemekte koydu’’ diye konuştu.