AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel, CHP’li belediyelerin ifade verme işlemlerini büyük bir siyasi şova dönüştürmeye, böylelikle başarısızlıklarını ve suçlarını örtbas etmeye çalıştıklarını söyledi. Türel AK Partili belediyelerin muhalefet bel
RAMAZAN ALKAN / ANKARA
Menderes Türel, 2004-2009 yılları arasında AK Parti Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış bir isim. Şuanda AK Parti Yerel Yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyor. İdealist bir yapıya sahip olan Türel, hangi iş olursa olsun en iyisini yapmaya çalışan, becerikli bir siyasetçi. Gençlik yıllarında gazetecilikte yapmış olan Türel, siyasette hızlı bir yükseliş sergiliyor. Menderes Türel ile Türkiye’deki belediyelerin son durumlarını, Yerel Yönetimler Yasası’nı, CHP’li belediyelerin adliye önlerinde şovlarını konuştuk:
-Yerel Yönetimler Yasası beklentilerinizi karşıladı mı?
Bu yasa asıl 2014 yerel seçimlerinden sonra yürürlüğe girecek. Şu ana kadar birkaç maddesi yürürlüğe girdi. Yasada şu ana kadar çok önemli sayılacak bir sıkıntı yok. Bu yasa ile kimi belediyelerimizin geliri azaldı. Bu yönde bazı şikâyetler var.
-Bu kanun hakkında çok şey yazıldı söylendi. Güneydoğu elden çıkıyor dendi. Sizin böyle bir endişeniz var mı?
Böyle bir şey asla mümkün değil. Bizim böyle bir endişemiz yok. Bu yasa ile yerel yönetimler biraz daha güçlendi; ama şu da bir gerçek ki, Güneydoğu’daki kimi belediyelerin maalesef PKK ile bağlantıları var.
-Bu sizce bir risk oluşturmuyor mu?
Demokrasiye hepimiz saygı göstermeliyiz. Bu durumu demokrasi gereği saygıyla karşılamak zorundayız. Güneydoğu’dan kastınız eğer BDP’li belediyeler ise bugün BDP’li belediyeler seçim kazandıkları bölgede hizmet ediyorlar. Bu devletin usul ve yöntemleri bellidir, herkes buna göre hareket etmek zorundadır. Buna uymayanlara yönelikte zaten kanunlarla tedbirler alınmıştır.
İŞTE RAKAMLAR…
-2009 yılındaki yerel seçimlerden sonra belediyelere yönelik birçok operasyon yapıldı. Partilere göre dağılım nasıl, bilgi verebilir misiniz?
29 Mart 2009 ile 1 Ekim 2012 tarihleri arasında 3391 belediye hakkında ön inceleme izni verildi İçişleri Bakanı tarafından. Bunun 1535’i AK Parti’li, 1026’sı CHP’li, 415 MHP’li, 158’i BDP’li, 257’si de diğerleri. Bu rakamlar zaten bakanlığın parti ayırımı yapmadığını gözler önüne seriyor. Başka bir tablo da şöyle: Yine aynı tarihler arasında 27 tane teftiş izni veriliyor. Bunun 16 tanesi AK Parti’li, 3 tanesi CHP’li, 1 tanesi de MHP’li, 3 tanesi BDP’li, 4 tanesi de diğerleri. Bu tablolara göre soruşturma izni verilenlerden rakamların büyük bir bölümü yine AK Parti’ye ait. İncelemeler sonrası 585 AK Parti’li, 401 CHP’li, 218 MHP’li, diğerleriyle birlikte toplamda 1449 belediyeye soruşturma izni verilmiş. Bu soruşturmalar sonucunda AK Parti ve CHP’den 4 belediye başkanı, MHP’den de 1 belediye başkanı İçişleri Bakanlığı’nca görevden alınmış. BDP’den de 19 tane belediye başkanı görevden alındı, ancak bunlar KCK davalarıyla oldu.
-Rakamlara göre en fazla sıkıntı AK Parti’de o zaman…
AK Parti’nin soruşturma geçiren belediye sayısı fazla, ama alınan oylara göre Türkiye ortalamasına vurduğunuzda partiler eşit durumda. Burada bizim iktidarımızın ayrım yapmadığı da ortaya çıkıyor. Kim yanlış yapıyorsa bunun hesabı soruluyor. Rakamlara göre muhalefet belediyelerinin baskı altına alındığını söyleyemezsiniz.
CHP’LİLER ŞOV YAPIYOR
-Belediyeler ne ile suçlanıyor genelde?
Belediyeler haklı-haksız birçok suçlamaya maruz kalıyorlar. Bu Cumhuriyet döneminden beri böyle. Vatandaş bir dilekçe yazar belediye başkanı hakkında, siz bunu incelemek zorundasınız. Şimdi incelemelerde kimi belediyelerin rahatsız olması akıllara farklı düşünceleri getiriyor. Bakıyorsunuz savcılık, belediye başkanını ifadeye çağırmış, onun yandaşları da adliye önünü şov alanına çeviriyorlar. Bu güne kadar farklı partilerden birçok belediye başkanı adliyeye ifade vermeye gitti. Ancak bu şekilde bir olay ilk defa yaşanıyor. Basit bir ifade verme işlemini bile, bir siyasi şova dönüştürmenin arkasında acaba suçlarını örtbas etmeye yönelik bir girişim mi var? diye bana düşündürtüyor. Hesap veremeyecek bir halleri var gibi. Adliye önlerinde yapılan şovlar bunu gösteriyor. Suçsuz olsalar bu kadar sesleri çıkmazdı.
-Cumhuriyet Halk Partisi’nin Eskişehir, İzmir ve Antalya Belediyelerine yönelik operasyonlar ve devamında da yargılamalar oldu. AK Parti burada daha fazla suça bulaşmış durumda iken CHP’li belediyelerin sesleri niçin fazla çıkıyor? Neyle suçlanıyor CHP’li belediyeler?
Bunu gidin o belediye başkanlarına sorun. Eskişehir ve Antalya Belediye Başkanlarını savcılık son derece nazik bir şekilde ifadeye çağırdı. Bu başkanların ifadeleri alınırken de herhangi bir saygısızlık ya da hoşlarına gitmeyecek bir davranış sergilenmedi. Ancak bunlar basit bir ifadeyi bile orada inanılmaz bir siyasi şova dönüştürdüler. Geçtiğimiz günlerde AK Partili olmayan bir büyükşehir belediye başkanı şunu söylüyor: “Biz savcılığa gider ifade verirdik, çıkışta da sorarlarsa savcı beyle bir kahve içtik derdik. Yani böyle CHP’lilerin yaptığı gibi bir şova dönüştürmezdik” diyor.
-Türkiye’de birçok belediye borç batağının içinde ve vatandaşa hizmet konusunda da bazen büyük aksaklıklar çıkabiliyor. Bu kadar borç var ancak ortada hizmet yok. Neden?
Belediyecilik, hizmetin yanında birde finans yönetimidir. Bu planlamayı doğru yaparsanız o bölgede vatandaşa da iyi hizmetler götürebilirsiniz. Belediyeler banka şubeleri değil. Belediyelerin borcu olabilir; ama borcun ödenebilir olması gerekmektedir. Şimdi dediğiniz gibi belediyelerin borç batağında olması ve bunu ödemekte zorluk çekmeleri olumsuz bir tablo ortaya çıkarıyor. Türkiye’de kimi belediyeler çok başarısız ve belediyecilik anlayışı zayıf. AK Parti ile birlikte güçlü belediyecilik başladı.
-Siz tekrardan Antalya’dan başkan adayı olacak mısınız?
Bunu inanın ben de bilmiyorum. Bu değerlendirmeler zamanı geldiğinde yapılacaktır. Bekleyip göreceğiz. Benim şu an bir görevim var ve bunu en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum.
-Antalya’nın eski bir belediye başkanı olarak şuan Antalya’nın içinde bulunmuş olduğu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Benim değerlendirmemden önce bunu Antalyalılara sorduğunuz zaman daha iyi anlarsınız. Ben Antalya sokaklarını gezdiğimde çok ciddi şikâyetler alıyorum. Muhalefet iktidarının olduğu belediyelerde halkın memnun olmaması, sorunlarının çözülmemesi bizleri de üzüyor.
Biz istiyoruz ki hangi belediye olursa olsun halka hizmet etsin. Ancak bu her yerde olmuyor. İşte bakın Antalya’nın halini görüyorsunuz. Antalya’da belediyenin başarısız olduğunu 2011 seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu da ifade etti.
AK Partili belediyeler mükemmel performans gösteriyor
-Siz bir AK Partili yönetici olarak kendi belediye başkanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Samimi bir şekilde söylüyorum, AK Partili belediyeler mükemmel bir performans gösteriyorlar. Şimdi CHP’ninki gibi başarısız bir belediye başkanı AK Parti’den aklınıza geliyor mu? Gelmez... Ama muhalefet partilerinden birçok başarısız belediye aklınıza gelir. Muhalefetin başarılı belediye sayısının rakamı 1 ya da iki tanedir.
-AK Parti yerel seçimlere nasıl hazırlanıyor?
Çalışmalarımız şuan çok iyi bir düzeyde. Seçimlere AK Parti olarak çok iyi hazırlanıyoruz. Ben Yerel Yönetimlerden Sorumlu Başkan olarak seçimlerde iyi sonuçlar alacağımıza inanıyorum. AK Parti her zamanki gibi yine başarılı olacaktır.
