Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Alman Bakan Böhmer ile görüştü. Bozdağ, “Almanya’da yaşayan, Alman vatandaşı olan kişilerin belli yaştan sonra Türk ya da Alman vatandaşlığından birini tercihe zorlanmasının yanlışlığını bir kez daha ifade ettik” dedi. Bozdağ,
ANKARA
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Alman hükümetinin uyumdan sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer’e, “Almanya’daki Türklerin, Türk ya da Alman vatandaşlığından birini tercihe zorlanmasının yanlışlığını ifade ettiklerini” bildirdi.
Bozdağ, Alman hükümetinin uyumdan sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer ile bir araya geldi. Bozdağ’ın Başbakanlık Merkez Bina’daki makamında gerçekleşen görüşmede, Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Eberhard Pohl de hazır bulundu.
Bozdağ, görüşmenin ardından Böhmer ile gazetecilere yaptığı açıklamada, verimli geçen görüşmede çift dilli eğitim, meslek eğitimi, diplomaların tanınması, istihdamda Türklerin daha fazla yer alması, çifte vatandaşlık, aileden alınan çocuklar ve Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü (NSU) davası konularını ele aldıklarını anlattı. Almanya’da 1 Nisan 2012’de, Türkiye’de alınan meslek diplomalarının geçerliliğine ilişkin yasal düzenleme yapıldığına işaret eden Bozdağ, bu düzenleme için yeteri kadar Türk vatandaşının başvurmamasının görüşmede gündeme geldiğini söyledi.
“DİPLOMA DENKLİĞİ İÇİN
BAŞVURUN” ÇAĞRISI
Bozdağ, “Almanya’da yaşayan vatandaşlarımızdan Türkiye’den meslek diploması alanların, bu diplomanın tanınması için başvurularının önemli olduğunda görüş birliğine vardık. Ben de bu vesileyle Almanya’daki vatandaşlarımıza diplomalarının denkliği için müracaatlarını geciktirmemelerini ifade etmek isterim” ifadesini kullandı.
ÇİFTE VATANDAŞLIK
Bozdağ, Almanya’daki Türklerin çifte vatandaşlığına yönelik soru üzerine, buna ilişkin “opsiyon modeli”nin görüşmede gündeme geldiğini bildirerek, “Sayın Bakan’a beklentimizi ilettik. Almanya’da yaşayan, Alman vatandaşı olan kişilerin belli yaştan sonra Türk ya da Alman vatandaşlığından birini tercihe zorlanmasının yanlışlığını bir kez daha ifade etme imkânı bulduk. O da kendisine göre bir değerlendirme yaptı. Umarız opsiyon modeli uygulamadan kalkar. Her defasında da bu yanlışlığın düzeltilmesini hükümet yetkililerinden istiyoruz” diye konuştu.
TÜRKLERE “BAKICI AİLE”
OLMA ÇAĞRISI
Bir gazetecinin, “ailelerinden alınan çocuklarla” ilgili sorusu üzerine Bozdağ, şunları söyledi:
“Aileden alınan çocuklarla ilgili karşılıklı bir uyum içerisindeyiz esasında. Çünkü Sayın Bakan da, biz de çocukların aileden alınmasını gerektiren bir zorunluluk varsa, alınması konusunda hem fikiriz. Problem, aileden alınan çocuklarla ilgili bakıcı aileye verilme ve ondan sonraki eğitim süreciyle ilgili hususlarda var. Bunda da şöyle bir sıkıntımız var. Sayın Bakan bize çok açık şekilde ifade etti. Dedi ki, ‘Türkler bakıcı aile olurlarsa biz çocukları Türk ailelere vermekten memnuniyet duyarız. Ancak Türk aileler bakıcı aile olma konusunda istekli değiller. Yeteri kadar talep etmiyorlar.’
O yüzden buradan, Sayın Bakan’ın yanında Türk ailelere çağrıda bulunuyorum. Bakıcı aile olma konusunda müracaat etmeleri, imkânı olanların böyle bir hizmeti yapmaları konusunda istekli olmalarını özellikle arzu ediyoruz.”
Böhmer ile aileden alınan çocukların aileleriyle görüşmeleri ve ailenin sahip olduğu dinî ve kültürel hassasiyetler dikkate alınarak yetiştirilmeleri konusunda fikir birliği içinde olduklarını kaydeden Bozdağ, “Bu konuda gereken hassasiyeti gösterdiklerini ifade ettiler. Biz de bundan sonra da aynı hassasiyetin gösterilmesinden memnun olacağız” dedi.
“DAHA FAZLA TÜRK
BAKICI AİLE, ÇOK İYİ OLUR”
Alman Bakan Böhmer de Bozdağ’ın, ailelerinden alınan çocuklarla ilgili yaptığı çağrıdan mutluluk duyduğunu belirterek, “Gerçekten, daha fazla Türk bakıcı aile olursa çok iyi bir gelişme olur” dedi.