Gazetemiz okurlarından Süleyman Akıllı 'Bir paylaşım, bir protesto, bir boykot...' başlıklı yazısını bizimle paylaştı.
Çin Halk Cumhuriyeti son yıllarda sadece sınırları içindeki değil, dünyanın dört bir yanındaki muhalif seslere karşı sistematik bir baskı politikasını sürdürüyor. Demokrasi, ifade özgürlüğü ve temel insan hakları gibi evrensel değerleri hiçe sayarak; teknolojiyi, istihbaratı ve diplomatik gücünü insanları susturmak için kullanıyor. En çok da vicdanları hedef alıyor.
Çin’in Doğu Türkistan’da yürüttüğü asimilasyon politikası, bir insanlık suçudur. Milyonlarca Uygur Türkü, sırf inancını yaşadığı, dilini konuştuğu, kültürünü koruduğu için “yeniden eğitim kampı” adı altındaki cezaevlerinde tutuluyor. Kadınlar zorla kısırlaştırılıyor, çocuklar ailelerinden koparılıyor, camiler yıkılıyor, mezarlıklar düzleniyor. Çin bu soykırımı tüm dünyanın gözü önünde yaparken, ekonomik çıkarlar uğruna çoğu ülke üç maymunu oynuyor.
Uygur meselesi sadece Çin sınırlarında kalmıyor. Almanya’daki bir imam, Türkiye’deki bir gazeteci ya da Kanada’daki bir öğrenci... Nerede bir Uygur varsa, Çin’in dijital gölgesi peşinde. Aileleri tehdit ediliyor, konuşmaları dinleniyor, pasaportları iptal ediliyor. Bu sadece Uygur Türklerine özgü de değil. Hong Kong’da demokrasi isteyen gençlere, Tibetli aktivistlere, Tayvanlı bağımsızlık yanlılarına ve Çin Komünist Partisi’ne muhalif her sese aynı yöntem uygulanıyor: susturma, sindirme, yok etme.
Dünya, Çin’in ekonomik gücünden çekindiği için susuyor. Fakat bu suskunluk, zulmü meşrulaştırmaktan başka bir işe yaramıyor. Oysa bugün Gazze’de bombaların altında kalan çocuk neyse, Kaşgar’da ailesinden koparılan çocuk da odur. Mülksüzleştirilen Afrikalı köylü neyse, Tibet’te tapınağı yıkılan rahip de odur. Zulüm bir yerde varsa, adaletin onu umursamaması insanlığın iflasıdır.
Çin’i durduracak olan şey sadece diplomatik yaptırımlar ya da ticaret savaşları değildir. Durduracak olan şey, halkların vicdanıdır. Herkesin elinden bir şey gelir. Bir paylaşım, bir protesto, bir boykot… Uygur Türklerine sahip çıkmak, sadece bir etnik grubun davası değil; insanlığın şeref sınavıdır. Çin zulmü sürdürebilir. Ama unutmasın: Adalet gecikebilir ama asla kaybolmaz. Tarih, despotları değil, onlara direnenleri yazar.