Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı'ndan sonra basın toplantısı düzenleyen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Yerli koronavirüs aşımızı Nisan ayından itibaren kullanabileceğimizi ümit ediyorum." dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Koca, "Yerli aşımızın kullanımına Nisan ayında başlamış olacağız." dedi.
'Dünya ile iletişim halindeyiz'
Koronavirüse karşı geliştirilen aşılara ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Aralık-Ocak-Şubat ayında sorun olmazsa yapılan sözleşme ile 50 milyon aşı için imza atıldı. Sözleşme imzalandı. Aralık ayında asgari 10 milyon olmak üzere 20 milyon hedefliyoruz. Ocak ayında 20 milyonda sorun yok." diye konuştu. "Diğer aşı içinde Aralık'ta 1 milyon, devamında 25 milyona kadar aşının verilebileceği şekilde görüşmelerimiz devam ediyor." diyen Bakan Koca, "Rusya ve diğer aşılarla irtibat halindeyiz. Burada bizim çok erken dönemde güvenirliliğini, etkinliğini bildiğimiz aşılarla hızla başlayalım istiyoruz. Şu an için sözleşmeye bağlanan 50 milyon aşının takvimi başlanabilir diye söyleyebilirim." ifadelerini kullandı.
'Yerli aşımızı Nisan ayında kullanmaya başlayacağız'
Yerli aşı çalışmalarında da iyi bir noktada olduğumuzu belirten Bakan Koca, "Bizim 16 tane yerli aşımız var. Bir tanesi faz çalışmasına geçmiş oldu. Gönüllü 44 vatandaşımıza yapıldı, herhangi bir sorun görünmedi. En geç Nisan ayında yaygın kullanıma geçebileceğimizi ümit ediyorum. Yerli aşımız birden fazla olacak. Muhtemelen Nisan ayında kullanıma geçmiş olacağız." dedi. Fahrettin Koca, "Aşıyı yaparken vatandaşımızdan asla herhangi bir ücret almayacağız." bilgisini de paylaştı.
Bakan Koca'nın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
'Tedavi yöntemlerimiz gün be gün gelişiyor'
"Tanıdıkça mücadele stratejimiz, tedavi algoritmalarımız da değişebiliyor. Teşhis kriterlerimiz değişiyor, tedavi yöntemlerimiz olgunlaşıyor. Bu dünyada da bu şekilde seyrediyor. Geçmiş süreçler unutulabiliyor. Bir ülkenin yarar gördüğü ileri sürdüğü tedaviyi bir başka ülke etkisizliğini ilan edebiliyor. Bilinmezliklerin yanında firmaların, tanıtımların, piyasa dinamiklerin de bu durumda rol aldığını görmezden gelemeyiz. Ülkeler mevcut imkanları ölçüsünde virüsle mücadele ediyor. Birçok ülkenin aksine Türkiye sağlık sistemi pandemiyi sürpriz olarak karşılamadı. Daha önce uygulamaya koyduğumuz ulusal hazırlık planı çerçevesinde proaktif davranmaya gayret ettik. Yoğun bir mücadele dönemine girdik. Pandemi hastaneleri, acil hastanelerin devreye alınması, pozitif vakaların izolasyonu, temaslı takibi, yaşlı ve genç nüfusun sokağa çıkmasının kısıtlandırılması, okulların uzaktan eğitime geçmesi hayatın hemen her yönüne çok çeşitli tedbirler hayata geçirdik."
ÖNE ÇIKAN VİDEO
'HES kodu ile vatandaşlarımıza kendi tedbirini alma imkanı verdik'
"Hayat eve sığar mobil uygulamasını geliştirerek riskli bölge ve riskli kişilerin takibini yapmaya başladık. Hes koduyla kendi tedbirlerinin alınmasını sağladık. Pandemi ile yoğun bir mücadele dönemindeyiz. Hayatın her yönüne yönelik tedbirler uygulandı. Bir yandan aşı çalışmalarını yakinen takip ederken klinik çalışmalara her türlü desteği verdik. Tespit edilen vakaların temaslıların da bulunarak izolasyona alınmasını sağlanmak üzere filyasyon ağını oluşturduk. Öğretmenlerimiz, din görevlilerimiz ve kamu görevlileriyle ekiplerimizi güçlendirdik. Motorize ekipler salgın kontrolünde önemli rol üstlendi. İzolasyondaki kişilerin düzenli takibi yapıldı, yapılmaya devam ediyor. Türkiye ülke genelinde standart protokollerin uygulanması, tüm hizmetlerin ücretsiz gerçekleştirilmesi yönünden dünyada fark yaratan ülke oldu. Tatil nedeniyle memlekete dönüşlerin olduğu, kurban bayramı sonrası Anadolu'da hızlı bir artış yaşadık. Konya, Kayseri, Gaziantep, Diyarbakır, Batman, Van, Muş, Hakkari ve Ankara'da yüzde 100'ü aşan artışlarımız oldu."
'Semptom göstermeyenlere de test yapacağız'
"Önümüzdeki günlerde kapasitemizi 200 binli rakamların üzerine çıkaracağız. Test kapasitemiz ve test politikamızın revizyonu Bilim Kurulu'nda gündem oldu. Artık açık test politikasına geçtiğimiz kabul edilebilir. Semptom göstermeyen pozitif vakaları da günlük tabloda vermeyi planlıyoruz. Pandemi seyrini daha iyi anlayabilmek sağlık sisteminin yanıtını daha iyi kavrayabilmek, rehavete düşmemek için dikkatinizi günlük hasta ve ağır hastalarımıza odaklanmanızı tavsiye ederim. Alarm zilleri burada çalıyor. Görünen o ki hayatımızı bir süre daha disiplin altına almak zorundayız."
'İstanbul, Bursa ve İzmir'de artış sürüyor'
"Bugün birçok ülke kapanma tedbirlerine yeniden başvurmak zorunda kaldı. Ülkemizde İstanbul, Bursa, İzmir gibi kentlerde artış trendi neredeyse tüm ülkeye yayılmış durumdadır. Gidişatı durdurmak için radikal tedbirlere başvurmamız kaçınılmaz olmuştur. Geçen hafta bir dizi kısıtlayıcı kararlar uygulamaya konuldu. Önümüzde milletçe teyakkuzda olmamız gereken günler var. İhmalkarlık ve rehavet lüksümüz yok. İstanbul, Bursa, Kocaeli, İzmir üçüncü zirveyi yaşıyorlar. Sağlık çalışmaları seferberlik halinde.. Filyasyon ekipleri ev ev dolaşıyor, valilerimiz, kaymakamlarımız, belediyelerimiz mücadeleyi desteklemek için ellerinden geleni yapıyor."
'Tedbirler fayda sağlıyor ama yayılımı durduramıyoruz'
"Geçen hafta sayın Cumhurbaşkanımızca açıklanan tedbirlerin etkisini yakından takip ediyoruz, tedbirlere tavizsiz bir şekilde uyarsak artışı durdurmamız mümkündür. Yeterince etkili olmazsa daha ağır kısıtlamaların yapılması kaçınılmaz olacaktır. Hasta sayıları, ölüm sayıları üzerinden tartışmalarla toplumda güven sarsıcı polemiklerle harcayacak vaktimizin olmadığını düşünüyorum. Dönem birbirimizle uğraşma değil birlikte mücadele etme dönemidir. Tüm sağlık çalışanlarımızla tepeden tırnağa ter dökerek, gece gündüz bütün gücümüzle uğraş verdiğimiz, test laboratuvarlarımızın tam kapasite çalıştığımız bir dönemdeyiz."
'15 ilde yüzde 50'den fazla artış var'
"Salgınla mücadelede ulusal seferberliğin yanında il il dolaşarak mahalli imkanları harekete geçirdiğimiz, elimizdeki her türlü aracı kullanmaya çalıştığımız günlerdeyiz. Son hafta içinde yüzde 50 üzerinde Hatay, Adana, Osmaniye, Mersin, Artvin, Edirne, Samsun, Kırklareli, Tokat, Aydın, Muğla, Zonguldak, Ordu, Çanakkale'de yüzde 50 artış oldu. Antalya, Düzce, Tekirdağ bu sınıra yaklaştı. İstanbul, Bursa, Ankara, Kocaeli, Gaziantep'te hasta yoğunluğunu yönetebilmek için sağlık kuruluşlarımız çaba harcıyor. Lütfen istirham ediyorum hiç kimse kendini mücadele sorumluluğunu unutmasın sağlık personelinin ailelerinin yanına döndüğünde yorgunluktan onlara ayıracak vakitlerinin olmadığını unutmayalım. Kimse hastalanmasın, hastalar iyileşsin d iye canla başla mücadele eden sağlık ordumuz yıllık izinlerini kullanamamaktadır. Kalabalıklardan uzaklaşalım, zorda kalmadıkça evde kalalım, eş dost akraba ziyaretlerini artık erteleyelim. Yasakları beklemeden hayatımızı tanzim edelim. Hepinizi saygıyla selamlıyorum."
Yoğun bakım doluluk oranları
"Birkaç tablo ile durumu özetlemek istiyorum. Her bir daire bir ili gösteriyor. 4'e bölünmüş olan tablonun sol üst boşluğuna özellikle yoğunlaştığını görüyoruz. Özellikle Türkiye'de vaka bazlı bütün illerde neredeyse arttığını, ortalamanın da üzerinde ciddi bir artış içinde olduğunu, en üstte Mersin, Edirne, Kocaeli, Bursa, Kırşehir, Hatay, Osmaniye, Adana'nın yüksekliğini gösteren pinomoni oranının düştüğünü hepsinde gördüğümüz, tedaviyle her geçen gün zatürre oranının düştüğünü görüyoruz. Ama vaka sayısının bütün illerde artışta olduğunu söyleyebilirim. Filyasyon ekiplerinin tedaviyi başlatığı bu dönemde vatandaşlarımızın ilaçları kullanma noktasında hassasiyet göstermesi gerektiğinin altını çiziyorum. Bunun dışında doluluk oranları, İstanbul'da yüzde 69,5, solunum cihazı yüzde 41,8. İstanbul'da yüzde 70'lerde ise de yoğun bakım d oluluk oranı oldukça yükseldiğini yer yer bazı hastanelerimizde yoğun bakım sorunu yaşandığını biliyoruz Ankara'da servis doluluk oranı 62,3, yoğun bakım 75,4. Ankara'da da yoğun bakım doluluk oranının arttığını görmüş oluyoruz. Burada yüzde 25 yatağın boş olduğu anlamına geliyor. Bu yüzde 25'in sadece Kovid hastaları için kullanılmayacağını bilelim. İzmir yüzde 76.6'ya çıktı. Deprem sonrası dönemde 2 hafta sonrası artışın belirginleştiği, şu anda İzmir'de ciddi anlamda vakanın arttığını, yer yer bazı hastanelerde sorun yaşıyoruz. Bursa yüzde 75.8 doluluk oranı. Bursa'da şehir hastanesinin varlığı varolan hastayı tedavi etmede büyük kolaylık sağlamakta. Son üç günden bu yana vaka sayısının azalış dönemine girdiğini söyleyebilirim. Bundan sonraki günler vatandaşlarımızın tedbirlere uymalarını, zorunlu olmadıkça evden çıkmamalarını ifade etmek istiyorum."
Grip aşısındaki son durum
"Grip aşısıyla ilgili daha önce de detaylı şekilde açıklamıştım. Grip aşısında özellikle bizim bu yıla kadar her ülke bir yıl önceden grip aşısının siparişini verir. Bu yıl dünyada grip aşısının arzı yüzde 20'yi geçmedi. Bizde ise geçen yıl 1.3 milyon grip aşısı tedarik etmiştik. Eczanelerden satışına izin verdiğimiz halde 1 milyon 100 bin oldu. Yani geçen yıl 200 bin grip aşısı eczanelerden satılıyor olmasına rağmen kullanılamadı. Birçok ülke bizden farklı olarak yoğun kullandı. İngiltere 30 milyon, Almanya 26 milyon sipariş verdi. Bizde ise geçen yıl az kullandığımız için 2.3 milyon grip aşısı tedarik etmiş olduk. Bu yıl 2.3 milyon grip aşısı kullanıma hazır halde, sağlık çalışanlarımıza başlamış olduk. Kimlere yapılması gerektiğini Bilim Kurulu Aşı Grubu en riskli grubu tespit ederek başlatmış olduk. Bu yıl eczanelerden satışına izin vermedik. Kime yapılması gerekiyorsa o kişileri en riskli gruptan başlayarak sınıfladık. Her geçen gün bu tüketimle doğru orantılı olarak kapasiteyi genişletmeye çalışıyoruz. Şu ana kadar 772 bin oldu. Ama 6 milyon açık şu an. Birkaç gün içerisinde bunu daha da genişletmiş olacağız. Muhtemelen 75 yaş ve üzerine uygulanmasını ilave ettik. 70 ve 1 hafta 10 gün içerisinde 60'a indirmi olacağız. Dijital ortamda çok rahat takip ediyoruz."