• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Akit TV Atatürk'e hakaret suçlamasından beraat etti

Yeniakit Publisher
2019-03-05 11:37:00 - 2019-03-05 12:41:17
Akit TV Atatürk'e hakaret suçlamasından beraat etti

10 Kasım’da yayınlanan bir video gerekçesiyle Akit TV’ye açılan "Atatürk'e hakaret" davasında beraat kararı verildi. Mahkeme Mustafa Kemal'e hakaret edilmediğine hükmetti.

CHP’nin kurucusu Mustafa Kemal’e yönelik eleştirel bir haber yayınlayan Akit TV hakkında açılan davada karar verildi.

Mahkeme 'hakaret yok' dedi

Mustafa Kemal'in ölüm yıldönümünde Akit TV'de yayınlanan bir videoda Atatürk'e hakaret edildiği gerekçesiyle açılan davada mahkeme "Mustafa Kemal'e hakaret edilmediğine" hükmederek Akit TV’nin sorumlu müdürü Ali Özken'in beraatine karar verdi.

Akit TV’de 10 Kasım 2015 günü yapılan yayın gerekçesiyle Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Akit TV Sorumlu Müdürü Ali Özken hakkında, 'Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret, Atatürk'ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veya kabrini kırma veya bozma' suçlarından 4.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açmıştı.

ADD tutuklama talep etti

Küçükçekmece 5. Asliye Ceza Mahkemesinde 7. celsesi görülen davanın duruşmasında Ali Özken'i Avukat Ali Paccı savundu.

Duruşmaya müşteki sıfatıyla katılan Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD)  Ankara Genel Merkez vekili Av. Cemil Öz, İzmir barosu vekili Av. Erdem Dinçer, İstanbul barosu vekilleri Av. Filiz Karaman, Av. Yüksel Geçim, Av. Aytaç Canbazer ve Av. Nuri Özer, Akit TV’nin söz konusu yayınında Atatürk’e hakaret edildiğini iddia ederek Ali Özken’in üst hadden cezalandırılmasını, lehte olan hükümlerin uygulanmamasını ve tutuklanmasını talep etti.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Duruşmaya katılan Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) mensupları da söz konusu yayında Atatürk'e hakaret edildiğini öne sürerek Özken'in tutuklanmasını talep etti.

"Anayasaya aykırı"

Özken’in müdafiisi Av. Ali Paccı'dan esas hakkındaki savunması soruldu.

Paccı savunmasını şu şekilde yaptı;

"Müvekklinimin sorumluluğu iddianamade yazmasa da 6112 sayılı kanunun 46. Maddesine dayandırılıyor, ancak bu maddede sorumlu müdürün cezai sorumluluğuna dair bir düzenleme yoktur, ifade özgürlüğü  demokratik bir toplumun en temellerinden birisi olarak kabul edilmektedir, bu özgürlük sadece hoşa giden  izin verilen düşünceler için aynı zamanda kaygı verici, şoke edici olanlar için de geçerlidir. 5816 sayılı kanun belirli bir içeriği cezaladırmaktadır. Burada mesele Atatürk’ün yada Kemalist devrimlerin korunması değil, cezalandırmak için belli bir içeriğin seçilmesidir. Bu içerik seçiciliği aynı zamanda bir içerik ayrımcılığıdır. Anayasaya ya da kanuna aykırıdır. 5816 sayılı kanun yine belli özellikle siyasi içeriklerin  ifade edilmesi karşısında hak statüsüne  yükseltilen hassasiyetlerin top yekün bir şekilde yasaklanmasına aracı kılınmasıdır. Ceza hukukunun ulusal bir kahramanın hatırasını korumak adına içerik ayrımcılığı yapması Anayasaya aykırıdır. Eldeki davada olduğu gibi halkın bir kesminin hassasiyetlerini derin duygularını, inançlarının korunması gerekliliğinin iddia edildiği durumlarda bu iddianın sanığın düşünce ifade hürriyeti ile  birlikte ele alınması, karşı karşıya getirilmesi, tartışılmaz bir zorunluluktur, müştekilerin hassiyetler ve derin duygulardan oluşan bu menfaatleri bir hak olarak kabul etmek, daha da ileri giderek bu menfaatleri temek insan hakları ile örneğin ifade hürriyeti ile  eşit olarak görmek insan hakları açısından son derece tehlikelidir, tüm bu menfaatlerin hak teşkil ettikleri var sayılsa bile ifade özgürlüğüne yönelik topyekün bir kısıtlamaya gerekçe yapılmalarının mümkün olmadığını düşünüyoruz. Siyasi bir hatırayı korumanın tek ve mevcut yolu zorunlu hapis yolu değildir. Daha önceki dilekçelerimizde arz ettiğimiz beyanlarımızı tekraren müvekkilimin ceza sorumluluğu bulunmadığından öncelikle bu nedenle beraatine, sorumluluğunun var sayılması halinde dahi iddianameye konu içeriğin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10. Maddesi gereğince ifade hürriyeti kapsamında kaldığı , cezalandırılmasının demokratik bir toplumda gerekli ve zorunlu olmadığı ve uygulanması istenilen cezanın orantısız olduğu dikkate alınarak müvekkilimin beraatine karar verilmesini, aki düşüncede ise sanık lehine öngörülen lehe kanun maddelerinin uygulanmasını talep ediyoruz."

Mahkeme beraat kararı verdi

Av. Paccı'nın savunmasının ardından mahkeme kararı açıklandı.

Karar şu şekilde;

"1- Her ne kadar sanık hakkında 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun uyarınca Atartürk’ün Hatırasına Alenen Hakaret suçunu işlediği iddiası ile cezalandırılması için kamu davası açılmış ise de, sanığın üzerine yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeni ile CMK’nın 223/2-a maddesi uyarınca sanığın BERAATİNE,

2- Sanık hakkında yapılan yargılama giderlerinin hazine üzerinde bırakılmasına,

3- Sanığın kendisini bir vekile temsil ettirdiği anlaşıldığından hüküm tarihinde yürürlüte bulunan A.A.Ü.T 13/5 maddesi gereğince 2.725 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine, karar verilmiştir."

yeniakit.com.tr

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23