• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Afrin Harekatı'nın Doğu ve Güneydoğu yansımaları

Yeniakit Publisher
2018-02-14 11:03:00 - 2018-02-23 12:19:06
Afrin Harekatı'nın Doğu ve Güneydoğu yansımaları

Abdülkadir Arslanoğlu, bugünkü yazısında Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile birlikte yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı'nın Doğu ve Güney Doğu üzerindeki yansımalarını değerlendirdi.

İşte Arslanoğlu'nun ilgili yazısı: 

"Ülkemizin bekası ve sınır güvenliği için yapılan “Zeytin Dalı” operasyonu, başta PKK, PYD, YPG, KCK ve bu şer ocağı örgütlerin hâmiliğini ve finansörlüğünü yapan ağababaları tarafından eleştiriliyor. Bunu çok normal ve doğal karşılamak lâzım, zira çarklarına çomak sokulması, oyunlarının bozulması gibi bir durum söz konusu. Bu operasyonu eleştirmeyecek, karşı çıkmayacaklar da ne yapacaklar.

“Zeytin Dalı” operasyonu; herhangi bir etnik gruba karşı değil, bizâtihi ülkemizin güvenliğine kast eden terör örgütlerine karşı yürütülen ve yapılan son derece haklı ve yerinde bir operasyondur. Türkiye’nin yerinde hangi ülke olsa bu refleksi gösterirdi. Devletin bütünlüğüne kast edenlerin, toleransla karşılanmaları asla söz konusu olmamalıdır!

Sırf sivillere zarar gelmesin diye, âdeta bir cerrah hassasiyeti ile ilerleyen birliklerimiz, bu açıdan da dünyaya örnek olmakta/ders vermektedirler.

Ayrıca bu operasyon, sadece sınırlarımızın güvenliği için değil, aynı zamanda o bölgenin de huzuru ve istikrarı için yapılan bir operasyon olma özelliğini taşıyor. Türkiye, o bölge de yaşayan Kürt ve Arap kardeşlerimizin huzurunu ve refahını; en az kendi vatandaşlarının huzuru ve refahı kadar önemsemektedir.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Peki Türkiye’nin bu kadar ince eleyip sık dokuyarak icra ettiği “ZEYTİN DALI” operasyonu, son kırk yıldır terörden en fazla etkilenen Doğu ve Güneydoğu’da nasıl karşılandı, nasıl bir karşılık buldu?

Şüphesiz, terörün ne kadar acımasız ve yıkıcı olduğunun en yakın tanıkları Doğu ve Güneydoğululardır. Bu güne kadar, terörden çok büyük darbeler yemiş Doğu ve Güneydoğu insanı; çocukları, kadınları, öğretmenleri, doktorları öldüren, okulları-sağlık ocaklarını-camileri yakan pkk’ya, adeta ateş püskürüyor. Ve tabii ki pkk’nın uzantısı olan hdp-ypg-pyd ve kck’ya da.

Bu coğrafyada yaşayan insanlar, kırk yıldır bu zulmü yapanların, bu coğrafyayı siyasi ve ekonomik açıdan geride bırakanların pkk’lılar olduğunu artık çok iyi biliyorlar.

Son on gündür, Diyarbakır’dan, Elazığ’dan, Malatya’dan, Bingöl’den, Mardin’den, Şanlı Urfa’dan, Şırnak ve Hakkâri’den bir çok kanaat önderi ile konuştum. Konuştuğum her kes sanki söz birliği etmişcesine şu sevindirici ifadeleri kullandılar: “Yapılan operasyonu destekliyoruz. Devletimiz içerde ki teröristlerin kökünü kazıdığı gibi, sınırlarımızda ki teröristlerin de kökünü kazımalıdır. Huzuru, suhuleti sınırlarımızda ve hatta sınırlarımızın ötesinde hâkim kılmadır. Teröre karşı, her zaman devletimizin yanındayız.”

Evet bu Kürtler, 1071 de Sultan Alparslan’a o şanlı zaferi kazandıran odunun yanında, hatta içinde yer aldılar. Daha dün, Çanakkale’de ve doğu cephesinden saldıran düşmana karşı, Sultan Abdülhamid Han'ın kurdurduğu “Hamidiye Alayları”nın da yanında, hatta içindeydiler. Bu günde devletin, bekası için başlattığı bu operasyonu destekliyorlar. Ve bu kutlu davada “devletimizin yanındayız” diyorlar.

Doğu ve Güneydoğu’da, sosyolojik açıdan bir “öze dönüş” yaşanıyor diyebiliriz. Halkın kendi öz kodlarına dönüşü/ rucu edişi, inanıyorum ki özümüzle ve mayamızla hiçbir ilgisi-alâkası olmayan “hdp-pkk” zihniyetinin bu bölgede yok oluşu hakikatini peşinden getirecektir!

Selâm olsun hakkı görebilene/özüne dönebilene…"

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23