Eski Fransız sömürgesi Afrika ülkeleri anlaşmalarla yeni sömürgeciliğe başkaldırırken, hakimiyetini kaybetmek istemeyen Fransa, muhalifleri silahlandırarak veya terör örgütlerini destekleyerek müdahalelerde bulunuyor.
Afrika kıtasında eski Fransız sömürgelerinden olan bazı ülkelerin Fransa'dan bağımsız ortak para birimi ve yeni ticari ortaklıklar arayışı Fransız hükümetini rahatsız ediyor. Afrikalı liderlerin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un kıtaya yaptığı ziyaretlerde verdiği bazı sembolik mesajlar da "Fransız neo-kolonyalizmine başkaldırı" olarak yorumlanıyor.
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Afrika Çalışmaları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mürsel Bayram ve Afrika'da askeri darbeler üzerine akademik araştırmalar yapan Dr. Murat Yiğit, yeni Fransız sömürgeciliğinin kıtada nasıl devam ettiğini ve Afrika ülkelerinin yeni ticari alternatiflerini değerlendirdi.
Bayram, Afrika ülkelerinin çoğunun bağımsızlığını 1960'lı yıllarda kazandığını ancak ekonomik ve askeri anlaşmalarla sömürgeciliğin devam ettiğini belirterek, "Şu anda 14 Afrika ülkesinin merkez bankasının Fransa kontrolünde bulunması ve bu ülkelerin döviz rezervlerinin yüzde 50'sini Fransa'da tutmak zorunda olmaları yeni sömürgecilik türü olan neo-kolonyalizmin açık göstergesi" dedi.
Afrika ülkelerinin banknotlarını ve hatta madeni paralarını bile Avrupa ülkelerinde bastırmak zorunda olduğunu aktaran Bayram, Fransa, Almanya ve İngiltere gibi ülkelerin bu konuda öne çıktığını söyledi.
Bayram, Afrika ülkelerinden ekonomik bağımsızlığını elde etmek isteyenlerin sömürgeciler tarafından cezalandırıldığına dikkati çekerek, "Fransa 1958 referandumunda tam bağımsızlığı oylayan Gine'yi istikrarsızlaştırmak için elinden geleni yaptı. Oylamadan sonra iki ay içinde ülkeden çekilen Fransızlar devlet dairelerindeki lambalara kadar söktü. Eczanelerdeki ilaçları dahi yaktı. Sonra muhalefeti silahlandırmaya çalıştı. Yani tam bağımsız olmak isteyen Ahmed Sekou Toure hükümetini devirmek için Fransa elinden geleni yaptı" diye konuştu.
Fransa'nın bağımsız olmaya çalışan eski sömürgesi Afrika ülkelerine müdahale etmek için muhalifleri silahlandırdığını veya terör örgütlerini destekleyebildiğini kaydeden Bayram, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fransa'nın bazı anlaşmalarla çıkarlarını zedeleyen durumlarda bu ülkelere müdahalede bulunma ve askeri üs kurma yetkisi var. Mali'de Fransa'nın 2013-2014'te yaptığı 'Serval Harekatı' gibi müdahalelerin terörü bitirmeye yönelik olmadığı görüldü. Fransa'nın sahadaki varlığı terörü güçlendirdi. Bu yüzden bölgede bir anti-Fransız duygu da gelişmeye başladı."
Fransa'nın Mali'de terörü desteklediğinin, 2021-2022 yıllarında geçici olarak başbakanlık görevinde bulunan Choguel Kokalla Maiga gibi yetkili isimlerin bunu açıkça dile getirdiğini anlatan Bayram, "Afrika ülkelerinde Fransa'ya karşı başkaldırının filizlenmeye başladığını görüyoruz. Almanya, Portekiz ve İngiltere'ye karşı aynı tepkiyi görmüyoruz çünkü onlar Fransa gibi doğrudan yönetim uygulamıyorlar. Macron'un Cezayir ziyaretinde kürsüdeki unvanı Arapça ve İngilizce yazıldı. Normalde Arapça ve Fransızca konuşulan eski Fransız sömürgesinde bununla sembolik mesaj verildi" şeklinde konuştu.
Türkiye Afrika için iyi bir alternatif
Bayram, Afrika devletlerince ticari anlamda da Fransa'ya karşı yeni alternatiflerin dikkate alındığını belirterek, "Afrika devletleri eski sömürgeciler ve kıta dışı aktörler arasında yeni denge kurmaya çalışıyor çünkü artık önlerinde çok seçenek var. Sadece Soğuk Savaş dönemindeki gibi ABD ve Sovyetler Birliği veya eski sömürgeci devletler yok. Artık Çin, Hindistan, Malezya, Türkiye ve Brezilya gibi ülkeler de var. Afrika devletlerinin ortaklık kurabileceği devlet sayısı arttı" dedi.