• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Abdülhamid Han Kültür Eğitim Derneği Genel Başkanı Turgay Yazıcı’dan kamuoyuna açıklama

Yeniakit Publisher
Haber Merkezi Giriş Tarihi:
Abdülhamid Han Kültür Eğitim Derneği Genel Başkanı Turgay Yazıcı’dan kamuoyuna açıklama

Abdülhamid Han Kültür Eğitim Derneği Genel Başkanı Turgay Yazıcı, son günlerde kamuoyuna yansıyan tartışmalar ve iddialar üzerinden Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy olayıyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Yazıcı, ortaya çıkan tablonun artık görmezden gelinemeyeceğini belirterek, meselenin bireysel değil, toplumsal bir sorumluluk alanına dönüştüğünü ifade etti.

Abdülhamid Han Kültür Eğitim Derneği Genel Başkanı Turgay Yazıcı, son günlerde kamuoyuna yansıyan tartışmalar ve iddialar üzerinden Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy olayıyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı.

Yazıcı, ortaya çıkan tablonun artık görmezden gelinemeyeceğini belirterek, meselenin bireysel değil, toplumsal bir sorumluluk alanına dönüştüğünü ifade etti.


Yazıcı açıklamasında, “Bu açıklama bir hüküm verme değil, hesap sorma ve açıklık talep etme çağrısıdır.” dedi. Ortaya çıkan iddialar ve tartışmaların; “kişisel mesele”, “özel alan” ya da “yanlış anlaşıldı” denilerek geçiştirilemeyeceğini vurgulayan Yazıcı, konunun bir kişinin ne yaşadığı değil, toplumun önünde neyi temsil ettiği, hangi değerleri örselediği ve hangi duyguları istismar ettiği meselesi olduğunu ifade etti.

Ve bu noktada şu soruyu yöneltti:


“BU ÜLKE VE MİLLET İÇİN CANINI SİPER ETMİŞ İNSANLARI NEDEN ZOR DURUMDA BIRAKIYORSUNUZ?”

Yazıcı, ülkemizin topluma mâl olmuş imam hatip mezunu değerleri, ahlakla yaşamaya çalışan milyonları, dini hassasiyet gösteren mütedeyinleri, şehit aileleri, gaziler varken, yaşananlar yüzünden neden bu insanların mahcup edildiğini sordu.

Bir başka soru daha yönelten Yazıcı, “Sizin yüzünüzden toplumda gerçekten inanan insanlara karşı olumsuz bir yargı oluşursa, bunun bedeli ne olmalıdır?” ifadelerini kullandı.

“Bu vebalin ağırlığını kim taşıyacaktır?” diye soran Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Neden hatalarınızın, savrulmalarınızın ve tartışmalı ilişkilerinizin faturasını; samimi müslümanlar, tertemiz aileler ve gençler ödemek zorunda bırakılıyor?”


HZ. YUSUF, İFFETLE, SABIRLA VE ZULMEDİRENİŞLE ANILAN BİR PEYGAMBERDİR

Yazıcı açıklamasının devamında, bu süreçte kamuoyuna yansıyan bir başka söze dikkat çekti.

Sunucu Mehmet Akif Ersoy’un babasının, “Oğlum Yusuf Peygamber gibi temizlenerek çıkacak” yönündeki açıklamasını hatırlatan Yazıcı, şu soruları yöneltti: “Onun adını; bugün tartışmalı dosyaların, belirsiz ilişkilerin ve kamuoyunu rahatsız eden görüntülerin kalkanı yapmak kime ne kazandırır? Peygamber isimleri, hataları örtmenin malzemesi midir?”


“ÇEKİN PİS ELLERİNİZİ FİLİSTİN DAVASININ ÜZERİNDEN!”

Yazıcı açıklamasında sert ifadeler kullanarak, “Çekin pis ellerinizi dini duyguların, kutsalların ve mazlum halkların acısının üzerinden!” dedi. Filistin davasının samimiyet, bedel ve ahlak istediğini vurgulayan Yazıcı, kendi meşruiyet sorunlarını örtmek için Filistin’i, Kudüs’ü ve ümmet söylemini kullananların en büyük zararı yine o davaya verdiğini belirtti.

“Yüce dinimiz İslam; menfaatin, algı operasyonlarının ve kirli ilişkilerin örtüsü değildir.” diyen Yazıcı, “İslam; aileyi korur, ahlakı yüceltir, emaneti kutsar. İslam; devleti zayıflatmanın değil, adaleti güçlendirmenin dinidir.” ifadelerini kullandı.


“DEVLETİMİZE GÜVENELİM”

Yazıcı açıklamasının son bölümünde, Türk devlet geleneğinin iki bin iki yüz yıllık tecrübesiyle, adaletle kendini yenileyen güçlü bir yapı olduğuna dikkat çekti.

Türk aile yapısının kutsal olduğunu vurgulayan Yazıcı, anne, baba ve çocuk üzerinden yürütülen her yozlaşmanın doğrudan milletin geleceğine saldırı olduğunu ifade etti.

“Aile çökerse toplum çöker. Toplum çökerse devlet yara alır. Bu nedenle bu mesele hafife alınamaz.” dedi. Devlete açık bir çağrıda bulunan Yazıcı, şu ifadeleri kullandı:

– Kim olursa olsun,

– Hangi makamda bulunursa bulunsun, – Hangi medya gücüne sahip olursa olsun,


Bu kokuşmuşluğun üzerine gidilmelidir.

Bu olayların bir kriz değil, arınma için bir fırsat olduğunu belirten Yazıcı, temizlenmek, çürükleri ayıklamak ve gerçekten inananları korumak için bu sürecin değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

“Operasyon gerekiyorsa yapılmalıdır. Hesap sorulacaksa sorulmalıdır. Masum olan aklanmalı, suçu olan bedelini ödemelidir.” dedi. Yazıcı açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Bu bir linç çağrısı değildir.


Bu bir suskunluk da değildir.

Bu; millete, devlete, aileye ve inanca sahip çıkma çağrısıdır. Gerçekten inananların daha fazla ezilmesine, mahcup edilmesine ve zan altında bırakılmasına artık yeter diyoruz.

 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23