7 yaşındaki kıza akran zorbalığı: Sırtına defalarca makas batırmaya çalıştılar! Öğretmenin tutumu pes dedirtti
Adıyaman Gölbaşı’ndaki Atatürk İlkokulu’nda yaşanan olay vicdanları sızlattı. Aynı sınıftaki 6 kişilik arkadaş grubunun hedefi haline gelen 7 yaşındaki küçük kız, adeta okulda kâbusu yaşadı. Sırtına bıçak saplar gibi defalarca makasla vurulan minik yavru, öğretmenin ilgisizliği nedeniyle çaresiz bırakıldı. İddiaya göre sınıf öğretmeni, “Bana şikayet getirmeyin” diyerek öğrencilerin yardım çığlığına kulak tıkadı. Ailesi darp raporu aldı, yaşanan travmanın ardından anne ve baba Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrıda bulundu: “Evlatlarımızı kime emanet ediyoruz?”
Türkiye gündeminden düşmeyen okullardaki şiddet ve akran zorbalığı olaylarına bir yenisi daha eklendi. Adıyaman'ın Gölbaşı ilçesinde öğretmenin yeterince önlem almaması nedeniyle akran zorbalığı, makasla yaralamaya kadar giden bir şiddet olayına dönüştü.
7 yaşındaki kız öğrenci A.A., sınıfta çok sayıda öğrencinin saldırısına uğradı. Sırtından makasla yaralanan öğrenci için hastanede doktor raporu alındı. Okul idaresinin ise sorunu çözmek yerine mağdur öğrenciyi farklı okula nakletme formülünü işletmeye çalıştığı belirlendi.
Olayın ardından ikinci şoku yaşayan minik A.A.’nın ailesi duruma tepki gösterdi.
ÜÇ ÇOCUK SALDIRDI, SIRTINA MAKAS DARBELERİ İNDİRDİ
Ulaşılan bilgilere göre, Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesindeki Atatürk İlkolulu’nda 1. sınıf öğrencisi A.A.,sınıftaki 5-6 erkek öğrencinin sistematik şekilde şiddetine maruz kaldı. Ailesi öncesinde defalarca öğretmene durumu bildirmesine rağmen tedbir alınmadı.
Mağdur kız öğrenci A.A., 16 Mayıs’ta üç erkek öğrenci tarafından saldırıya uğradı.
Haklarında ‘akran zorbalığı’ şikayeti yapılan öğrencilerin ilkinin kollarından tuttuğu, diğer öğrencinin ayaklarına vurduğu saldırıda üçüncü öğrencinin ise A.A.’nın sırtına bıçak saplar gibi makasla defalarca vurup yaraladığı öğrenildi.
HASTANEYE KOŞTULAR, DARP RAPORU ALDILAR
Aile, çocuğun anlatımıyla olaydan haberdar oldu. Yaralanan bölgenin kanlı olduğunu ve atlete bulaşacak kadar kanama yaşandığını fark eden aile, A.A.’yı hemen hastaneye götürdü.
Gölbaşı Devlet Hastanesi’nde muayene edilen A.A.’nın sırtında makasa bağlı darbeler olduğu doktor gözetiminde teşhis edildi. Minik öğrenci A.A. için darp raporu oluşturuldu.
SUÇ DUYURUSUNDA SKANDALLAR SİLSİLESİ SIRALANDI
Yaralı öğrencinin ailesi bunun üzerine Gölbaşı İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne başvurdu. Cumhuriyet Polis Merkezi Amirliği’nde şikayet dilekçesini veren baba N.A.,kızının sınıf arkadaşları tarafından şiddete uğradığını söyledi. Ailenin suç duyurusunda, öğrencilerin farklı bir okula gönderilmesi gerektiğini vurgulanırken, ikazlara rağmen tedbir almayan öğretmen olayın sorumlusu olarak gösterildi.
AİLEYİ YARALAYAN TEKLİF: ‘KIZINIZI BAŞKA OKULA GÖTÜRÜN’
Suç duyurusunun ardından A.A.’nın ailesi konuyu Gölbaşı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve olayın yaşandığı Atatürk İlkokulu yönetimi ile paylaştı.
Fakat aile karşılaştıkları tutum karşısında şok oldu.
Edinilen bilgilere göre Atatürk İlkokulu idaresi, mağdur A.A.’nın farklı okula nakledilmesi yönünde tuhaf bir formül sundu.Sorunlu öğrencilerle ilgili işlem yapmaktan kaçınılarak üretilen bu formül, bu defa A.A.’nın ailesini yaraladı.
HÜZÜNLÜ ANNE YAŞADIĞI ŞOKU ANLATTI
Akran zorbalığı mağduru 7 yaşındaki minik A.A.’nın annesi M.A., yaşananları anlattı. M.A., çocuğunun Atatürk İlkokulu’nda öğrenim görmeye başlamasından bu yana akran zorbalığı ile karşılaştığını, sayısı 6’ya ulaşan bir grup öğrencinin kızına sürekli saldırdığını, sistematik olarak küfür ve hakaret ettiğini söyledi.
Minik A.A.’nın uykusunda sürekli kabus gördüğünü anlatan anne M.A., kızına öğretmenine neden şikayet etmediğini sorduğunda “Öğretmenim ‘Bana şikayet getirmeyin’ diyerek susturduğu için söyleyemiyorum” dediğini aktardı.
Anne M.A., “Yaşanan problemi okulun müdür yardımcısına bildirdik. Kendisi konuyla ilgilendi ve velilerle görüşmek üzere durumu rehberlik hocasına da aktardı. Onların görevlerini yerine getirdiğini düşünüyorum. Ancak sorun sınıfın içerisinde. Bu nedenle durum bir türlü düzelmedi. Sorunu bizzat öğretmene aktardığımızda ‘Erkeklerim yaramaz’ diyerek yanlışlığı meşrulaştırma yoluna gitti. Fakat bu bir yaramazlık türü değil. Çünkü benim çocuğum doğrudan şiddet görüyor. ‘Yaramazlık’ veya ‘Çocuktur yapar’ denilerek böyle bir olayın üzeri kapatılabilir mi?” şeklinde konuştu.
TUHAF ÇÖZÜM: SALDIRGANLAR KALSIN, SİZ GİDİN
Anne M.A., okul idaresinin tutumu karşısında yaşadıkları şoku ise şöyle anlattı:
“Biz Emniyet nezdinde olayın sorumlularından şikayetçi olmamız hasebiyle çocuğumuzun okuldan alınması istendi. Yani mağdur bir kez daha mağdur edilecek. Okul müdürüne, saldırgan çocuklar için de ailelerine böyle bir istekte bulunup bulunmadığını sordum. Aldığımız cevap ise ‘Onlar öğretmenden memnun, siz değilsiniz’ oldu.”
Kızına saldırarak yaralayan ‘çeteleşmiş’ öğrencilerin benzer akran zorbalığını Atatürk İlkokulu’ndaki diğer öğrencilere de uyguladığını belirten anne M.A., “Geçtiğimiz aylarda 2. sınıfa giden bir çocuğu da dövmüşler. Zorbalığı alışkanlık haline getirmiş bu çocuklar. Oluşturdukları zorbalık ve şiddet sarmalına başka çocuklar da maruz kalıyor. Okul idaresi ise çocuğumuzu okuldan uzaklaştırmamızı çözüm olarak sunuyor.” dedi.
BU NASIL EĞİTİMCİLİK
Okul müdürünün kendilerine “Suç duyurusu ifadenizde çocuklar için ‘çeteleşiyor’ demişsiniz, o çocuk travma yaşamaz mı?” sorusunu yönelttiğini hayretler içerisinde aktaran anne M.A., yaralanan kendi kız çocuğunun darp edilmesi, zorbalığa maruz kalmasının kendisinde oluşturduğu travmanın ise hiç düşünülmediğini kaydetti.
Yaralı öğrencinin annesi M.A., sınıf öğretmeniyle konuşmaya gittiklerinde iddiaya göre kendilerine “kırıldığını ve incindiğini” söylediğini belirtti. Hiçbir özür beyanı duymadıklarını aktaran anne M.A., “Özür dilemeyi bırakın, öğretmen bizimle konuşmaya bile tenezzül etmedi. Bununla da yetinmedi. Olayın ardından çocuğumun videolarını çekerek ‘Babana göndereceğim’ demiş. Bu nasıl bir eğitimciliktir, gerçekten anlamıyorum.” dediğini iddia etti.
MEB’E ÇAĞRI!
Atlattıkları badirenin çok büyük olduğunun altını çizen anne M.A., saldırı bölgesinin kalp veya akciğer bölgesi de olduğunu, daha sivri bir cisimle yapılsaydı kötü bir durumla karşılaşabileceklerini ifade etti. Milli Eğitim Bakanlığı ve kamunun ilgili kurumlarını yaşadıkları akran şiddetinin etraflıca araştırmasını, öğretmenin ihmalinin ve kızının mağdur edilmeksizin suhuletle çözüme kavuşturulmasını talep etti.
