• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

2001 krizinden eğitim mağduriyetlerine kadar onlarca rezilliğe kapı araladı! İşte 28 Şubat'ın faturası

Yeniakit Publisher
Haber Merkezi Giriş Tarihi:
2001 krizinden eğitim mağduriyetlerine kadar onlarca rezilliğe kapı araladı! İşte 28 Şubat'ın faturası

Türkiye'nin siyasi tarihine kara bir leke olarak geçen 28 Şubat 1997'deki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının üzerinden 28 yıl geçti. ‘Bin yıl sürecek’ denilerek uygulamaya sokulan sürecin, ekonomik, sosyal ve eğitim hayatındaki etkileri yıkıcı oldu.

Türkiye tarihine 'postmodern darbe' olarak geçen ve sonuçları uzun yıllar tartışılan 28 Şubat 1997'deki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının üzerinden 28 yıl geçti. O dönem merhum Necmettin Erbakan'ın Başbakan, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in ise Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olarak görev yaptığı Refah-Yol hükümeti, "rejimi tehdit ettiği" iddiasıyla tartışmaların odağındaydı. Sincan'da düzenlenen "Kudüs Gecesi" bahane edilerek rejim tartışmaları alevlendirilirken, Başbakan Erbakan'ın 1 Şubat'ta "üniversitelerde başörtüsünü serbest bırakan" kararnameyi Bakanlar Kurulu'nda imzaya açması hükümet üstündeki baskıyı daha da artırdı.

4 Şubat'ta Sincan'da tankların yürütülmesi askerin hükümete bir uyarısı olarak değerlendirilirken dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir'in "Sincan'da demokrasiye balans ayarı yaptık" sözleri hafızalara kazındı. Hükümete, İmam Hatiplerin önünü kesmek amacıyla 8 yıllık kesintisiz eğitim uygulaması ve katsayı uygulamasının da içinde olduğu bir dizi yaptırımın kabul ettirilmeye çalışıldığı 28 Şubat süreci, hükümetin yıkılması ve irticai faaliyetlerin odağı olduğu iddiasıyla Refah Partisi'nin 22 Şubat 1998'de kapatılmasıyla neticelendi. Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde kurulan "Batı Çalışma Grubu" ile vatandaşlar fişlendi. Toplumsal hafızada derin izler bırakan ve "Bin yıl sürecek" denilen 28 Şubat süreci, siyasetten ekonomiye, eğitimden toplumsal yaşama kadar hemen her alanda yıkıcı etkiler bıraktı.

2001 KRİZİNE ZEMİN HAZIRLADI

28 Şubat, Türk ekonomisine eşine az rastlanır bir tahribata yol açtı. 1997- 2000 döneminde sermaye kesimine 34 milyar dolar fazladan faiz ödenirken, dolar/TL paritesi 5,5 kat, faiz giderleri 9,4 kat arttı. 28 Şubat dönemi, 2001 krizine giden yolun taşlarını döşedi. 1997-1999 döneminde faiz giderleri 5 kat, 2000 yılı dahil edildiğinde ise 9,4 kat arttı. TMSF'ye devredilen banka sayısı 1997'den 2001 krizine kadar geçen sürede 20'yi aştı. Faiz harcamalarının GSYH'ye oranı 1997'de yüzde 5 iken 2001 yılına gelindiğinde bu oran yüzde 17 düzeyine çıktı. 28 Şubat 1997'de 122,1 lira olan Dolar/ TL paritesi 26 Aralık 2000 itibarıyla 5,5 kat artarak 675 liraya yükseldi. 1995'te yüzde 125,9 seviyelerini gören enflasyon, Şubat 1997 itibarıyla yüzde 77,7'ye kadar gerilemişti. Sürecin ekonomiye olumsuz etkisi nedeniyle enflasyon, Aralık 1997'de yüzde 99,1'e yükseldi. Yaşanan olumsuz gelişmeler 2001'de yaşanan ekonomik krizin zemin hazırladı.

FIRSAT EŞİTLİĞİNE DARBE

Binlerce başörtülü öğrenci okullarından uzaklaştırıldı. Katsayı uygulamasıyla eğitimde fırsat eşitliği ortadan kaldırıldı. Bu dönemde çok sayıda sivil toplum kuruluşu kapatılarak ya da faaliyetleri sınırlandırılarak ifade özgürlüğü ve örgütlenme hakları ihlal edildi. Kamuda birçok çalışan dini inanç ve ibadetleri yüzünden disiplin soruşturmalarına ve meslekten çıkarmalara maruz bırakıldı.

FİŞLEMELER EĞİTİMİ VURDU

1997-2001 yılları arasında yaklaşık 11 bin öğretmen istifa etmek zorunda kaldı. 3 bin 527 öğretmenin ise görevine son verildi. Bu, o dönemdeki öğretmen açığının %11'lik kısmına denk gelmekteydi. Bu tarihler arasında muayyen sebeplerle 33 bin 271 öğretmen disiplin soruşturması geçirip 11 bin 890'ı disiplin cezası aldı. 4 bin 625 Milli Eğitim Bakanlığı personeli fişlendi. İmam Hatipler ve Meslek Liselerinin değersizleşmesiyle bu liselere öğrenci akışı kesildi. Meslek liselerine olan tercihin düşmesi, özellikle sanayi sektöründe ara eleman yetersizliğine neden oldu. Bu yanlış uygulama yıllar sonra düzeltilebildi, ancak binlerce öğrenci yaşadığı mağduriyetle kaldı.

 

28 ŞUBAT mağduru Trabzonlu Aynur Özdemir ve Betül Saran Şahin yaşadıklarını SABAH'a anlattı.

28 Şubat Öğrenci Derneği Trabzon Temsilcisi Aynur Özdemir (46), "Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde son sınıf öğrencisiydim. Sınavlara girecek ve mezun olacaktık. Fakülte kapısındaki askerler başörtülü olmamız nedeniyle içeri giremeyeceğimizi söylediler. Umutlarımızın tükendiği, kendi ülkemizin askeri ile karşı karşıya getirildiğimiz o günleri unutmak mümkün değil. Bin yıl geçse de unutmayacağız, unutturmayacağız" dedi.

İnşaat mühendisi Betül Saran Şahin (44) ise, "11. sınıfta milli güvenlik dersinde baş açma baskısı ile başlayan başörtüsü zulmü üniversite kapısında 2. sınıftayken önce derse başörtülü girdiğimiz için hakkımızda tutulan tutanaklar, ikna odaları ve sonrasında kampüse bile alınmamam, hatta kampüs içine giren otobüslere kadar arama işlemi yapılmaya başlandıktan sonra üniversiteyi bırakmama sebep oldu" diye konuştu.

'HAYATIMIN 10 YILINI ÇALDILAR'

Konya'da yaşayan ve 1998'de Selçuk Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümünü kazanan Hümeyra Ercan'ın (44) eğitim hakkı, 28 Şubat sürecinde başörtüsü yasağı nedeniyle üniversite yönetimince verilen 'uzaklaştırma' cezalarıyla elinden alındı. Öğretmen olma hayali kuran Ercan, yıllar sonra başörtüsü sorununun çözülmesiyle girdiği Erzurum Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden mezun oldu. Biyoloji alanında yüksek lisans yapan, evlenip 2 çocuk sahibi olan Ercan'ın hayali, 2020'de öğretmen olarak Hatay'a atanmasıyla gerçek oldu. Ercan, 'Hayatımın 10 yılını çaldı' dediği 28 Şubat sürecini unutamıyor. Şu anda Konya Karatay Şehit Sadık Ortaokulu'nda din kültürü öğretmeni olarak görev yapan Ercan, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tüm engellemelere rağmen bu anlamsız yasağa son verdi. Kendisine dua ediyorum" dedi.

EMİNE ERDOĞAN:

Hatırladığımda yüreğim burkuluyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, 28 Şubat'ın Türkiye'nin yakın tarihinde yaşanan büyük bir zulüm olduğunu, 28 Şubat sürecinde demokrasinin çok ağır bir darbe aldığını belirterek, "Toplum psikolojisinde derin yaralar oluştu. Hâlâ telafi edilememiş mağduriyetler yaşandı. Gelecek vaat eden, bu ülkeye belki sayısız hizmeti geçecek nice taze dimağ, başörtüleri nedeniyle eğitim hayatından men edildi. Kadınlar, çalışma hayatından ve kamusal alandan uzaklaştırıldılar. Şahsım, iki kız evladım, ailem, akrabalarım ve sevdiğim birçok dostum, o kara günlerin hedefindeki insanlardandık. İnanın, bunları hatırladığımda gerçekten yüreğim burkuluyor" dedi.

MİLLİ EĞİTİM BAKANI TEKİN:

Karanlık bir günün yıldönümü

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "28 Şubat, Türkiye'nin asla hatırlamak istemediği karanlık bir günün yıldönümü. O dönemde üniversite ve liselerden öğrencilerimiz başları örtülü olduğu için, imam hatip liselerindeki öğretmen ve öğrencilerimiz namaz kıldıkları için uzaklaştırıldılar. Bir belediye başkanı şiir okuduğu için tutuklandı. O günü Allah bir daha bize yaşatmasın" dedi.

'BAŞÖRTÜNÜ ÇIKARMIYORSAN KEL RAPORU AL'

Kayseri'de Gyaşayan öğretmen Şerife Onaran yaşadığı 28 Şubat zulmünü anlattı: "Müfettişler başörtümü işaret ederek 'Sınıfa bu şekilde giremezsin' diyorlardı. Bir defasında 3 müfettiş beni müdür odasında sorguya çekti. Anayasanın bana verdiği hakka dayanarak derse başörtülü girmek istediğimi ifade ettim. Bunun üzerine, 'O zaman hastaneye git kel raporu al. O yüzden başımı örtüyorum dersin' dediler. Kabul etmeyince de kısa süre sonra görevime son verildi" dedi. Ayşe Yalçıntaş ise, "Sınavlara başım açık girebildim ama 4. sınıfta Konya'da yaptığım stajımı onaylamadılar. Avukatlık ruhsatı alamadım" dedi.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

resat

kılık kıyafetleri savaşta orduya mühimmat taşıyan analarımıza benziyor diye ,dedelerimize benziyor diye , kıyafetleri savaştıklarımıza benzeyen vesayetçiler tarafından ,devletin her kademesinden kovulduğu ,bu milletin milyarlarca parasının hiç edildiği bir ,uygulamanın adıdır yirmisekiz şubat ,,

AZMAN

Bütün kadınlar universite okudu hepsi bir iş bulup calısmaya basladı bosanma oranları arttı evlilik kalmadı cocuk yapan yok evde cocuk bakacak kadın kalmadı nufus bitme noktasında 
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23