Delege pazarlıkları ve kirli para iddialarının gölgesinde kalan CHP’nin 38’inci Olağan Kurultayı’nın iptaline ilişkin görülen dava ile iyice köşeye sıkışan Emanetçi Lider Özgür Özel yönetimi, yargıyı atlatma çabasıyla bugün bir kez daha sandık başına gidecek. Olağanüstü Kurultay’ın ardından bugün de 22. Olağanüstü Kurultayını yapacak olan CHP yönetimi, yaşanan rezaleti perdelemek için son iki yılda üç kez kurultay düzenleyerek tarihi tersten yazacak.
HABER MERKEZİ
Delege pazarlıkları ve kirli para iddialarının gölgesinde kalan CHP’nin 38’inci Olağan Kurultayı’nın iptaline ilişkin görülen dava ile iyice köşeye sıkışan Özgür Özel yönetimi, yargıyı atlatma çabasıyla bugün bir kez daha sandık başına gidecek. 4-5 Kasım 2023’teki 38. Olağan Kurultay ile 6 Nisan 2025’te gerçekleşen 21. Olağanüstü Kurultay’ın ardından bugün de 22. Olağanüstü Kurultayını yapacak olan CHP yönetimi, yaşanan rezaleti perdelemek için son iki yılda üç kez kurultay düzenlemiş olacak.
KOLTUK OYUNLARI
Toplamda 900’e yakın imza toplandığının öne sürülmesine rağmen sadece 662 delegenin noter onaylı imza verdiği ve 15 günlük imza toplama süresinin ihlali gibi “tam kanunsuzluk” gerekçeleriyle iptalin eşiğinden YSK sayesinde dönen kurultayda tek aday olarak yarışan Özel’in yeniden seçilmesine kesin gözüyle bakılırken, devrik lider Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılması beklenmiyor. Bugün Yenimahalle Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde yapılacak CHP’nin 22. Olağanüstü Kurultayının, 24 Ekim’e ertelenen iptal davasını ertelemeye yönelik bir hamle olduğuna dikkat çeken uzmanlar, şaibeli kadrolarla ve İstanbul’da görevden el çektirilen 196 eksik delege ile gidilecek bir kongrenin “yok” hükmünde olacağını ve Önder Sav aklının devreye girdiğini belirtiyor.
Ali Cengiz oyunu
Muhalif kanadın aday bile çıkarmaya tenezzül etmediği CHP’nin 22’inci Olağanüstü Kurultayı’na ilişkin Akit’e değerlendirmede bulunan Hukukçu Emre Tekmen, şunları söyledi: “Bugün toplanacağı ilan edilen olağanüstü kurultay, bir demokrasi şöleni veya siyasi bir arayış değil, Türk yargısına karşı girişilmiş, hukuku arkadan dolanmaya yönelik bariz bir siyasi manevradan ibarettir. Her şeyden evvel, ortada somut bir mahkeme kararı bulunmaktadır. Bu, ‘yargı darbesi’ gibi sloganik laflarla geçiştirilemeyecek kadar ciddi, hukuki bir tespittir. Hukuk devletinde mahkeme kararları beğenilmese dahi uygulanmak zorundadır. Ancak CHP, hukukun ve adaletin yolunu seçmek, yapılan usulsüzlük iddialarıyla yüzleşip kendi bünyesini temizlemek yerine, bir ‘ali cengiz oyunu’ ile mahkeme kararını boşa düşürmeye çalışmaktadır. Bugünkü kurultayın gerekçesi, iptali istenen 38. Kurultay davasını ‘konusuz bırakma’ kurnazlığıdır.
YOK HÜKMÜNDE
Kendi içindeki delege seçimlerinin adaletini ve şeffaflığını temin edemeyen, hakkında usulsüzlük kararı verilmiş bir süreci aklamak yerine üzerini örtmeye çalışan bir siyasi yapının, bu millete adalet ve demokrasi vaat etmeye hakkı da meşruiyeti de yoktur. Yargıdan kaçırılarak, hukuki meşruiyeti temelden sakatlanmış bir zeminde toplanacak bir kurultayda alınacak kararların siyasi ve vicdani bir karşılığı olmayacaktır. Bu, en başından yok hükmünde bir girişimdir. Netice olarak, bugün şahit olacağımız şey, siyasi bir çözüm arayışı değil, bir meşruiyet krizini daha da derinleştirecek bir tiyatrodur. Milletin vicdanı bu türden kurnazlıkları hükmü sandıkta verecektir.”
ÖNDER SAV AKLI DEVREDE
Avukat Cem Kaya de şunları dile getirdi: “Bu sürecin sebebi aslında çok net. Burada ‘tedbir’ kelimesi çok önemli; çünkü bu yapılan tam anlamıyla tedbir niteliğinde bir hamle. Önder Sav kurultayı olarak bilinen süreci anlatmıştım. Birincisi 6-13 Nisan tarihleri arasında yapılmıştı. Şimdi yapılan bu toplantı da ikinci Önder Sav kurultayı niteliğinde. Peki, neden yapıyorlar? Önlerindeki muhtemel davalarda karşılaşabilecekleri bir mahkeme kararını ‘konusuz kılmak’, yani hukukta tabiriyle ‘mürteki kılmak’ için. Önder Sav, bilindiği üzere derin CHP’nin ve derin devletin önemli isimlerinden biriydi. İyi bir hukukçudur ve Türkiye’de seçim hukukunu iyi bilir. Dolayısıyla bu adımlar da onun verdiği akıllarla atılıyor. Özellikle nisan ayını by-pass ederek bu kurultayı yapmalarının nedeni, 15’inde Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden bir karar bekliyor olmalarıydı. Ancak dava 24 Ekim’e ertelenince aslında yapmak istemedikleri bir kurultay hâline geldi. Fakat süreci başlattıkları için geri de dönemediler. Bu kurultay tamamen mahkeme kararını etkisiz bırakmaya yönelik bir adım. YSK da buna izin veriyor. Bu akıl tamamen Önder Sav’ın aklı.”
