• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Yavuz Bahadıroğlu
Yavuz Bahadıroğlu
TÜM YAZILARI

Vaktiyle Osmanlı’ya yapılan operasyon Türkiye’ye de yapılmak isteniyor!

29 Haziran 2015
A


Yavuz Bahadıroğlu İletişim: [email protected]

“Tarih, muazzam bir erken uyarı sistemidir.” (Norman Coisins) 

Hemen belirteyim ki, I. Dünya Savaşı elde olmayan sebepler yüzünden çıkmadı: Tüm ayrıntıları hesaplandı, inceden inceye plânlandı ve bilinip istenerek dünya o korkunç ve kanlı savaşa adım adım sürüklendi.

Savaşın tali amaçlarının yanında, altı çizilmesi gereken en önemli amacı Osmanlı Devleti’nin önce savaşlarla zayıflatılması, sonra işgal edilmesi, nihayet paylaşılmasıydı.

Bu plân İngiltere öncülüğünde 1850’lerde yapılmış ve aşama aşama yürürlüğe konmuştur.

Birinci aşama: Osmanlı şemsiyesi altında yüzyıllardan beri mutlu ve huzurlu yaşayan azınlıklara ırkçılık aşılanacak ve silahlandırılıp  ayaklandırmak…

Bu çerçevede Ermenileri ve Balkan milletlerini ayaklandırıp Osmanlı üstüne saldılar…

1897’de Dömeke’de Yunanlılarla, hemen arkasından Makedonya’da, 1911’de Trablusgarp’ı işgal eden İtalya ile, 1912-1913 yıllarında çıkarılan iki Balkan Savaşı’nda Rusya ile savaşmak zorunda kaldık…

Bunun yanı sıra Sırplar, Bulgarlar, Karadağlılar ve Yunanlılardan oluşan yeni Haçlı Ordusuyla amansızca savaştırılıp yıpratıldık…

Nihayet yıl 1915: Bu kez cephe bütün vatan… Yine kan, barut, ateş!.. 

Ateşin ortasında yine biz: Sanki Nemrut ateşine fırlatılmış İbrahimleriz! 

Çeşitli oyunlarla onyedi yıl aralıksız savaştırıldık. Bu kadar uzun süre savaşan bir devletin önce insan kaynakları, sonra para kaynakları, nihayet silah kaynakları tükenir. En tükenmiş anımızda “Hasta Adam” damgasını vurdular ve öldürücü son darbeyi indirmek üzere, dünyanın en güçlü, en etkili, en teknik ve tabii en büyük donanmasını Çanakkale Boğazı’na yığdılar.

İkinci aşama: I. Dünya Savaşı…Gerisi “el-malum”.

Plânın beş hedefi vardı:

1. Osmanlı zayıflatılacak; 

2. Vurulup bölüşülecek; 

3. Petrol yatakları kontrol altına alınacak; 

4. Osmanlı Hilâfet gücünden mahrum bırakılacak;

5. Nihai olarak da Osmanlı topraklarında (Filistin’de) İsrail kurulacaktı… 

İngiltere ile Fransa arasında imzalanan meşhur ve de menfur ve tabii de gizli Sykes-Picot Anlaşması (16 Mayıs 1916) bunları taahhüt altına aldı. Bu anlaşmayla Osmanlı İmparatorluğu resmen paylaşıldı.

Ancak bu anlaşmadan iki yıl kadar önce, İngiltere, Osmanlı topraklarını paylaştıran bir haritayı tüm dünyaya yaymıştı (ne tesadüftür ki, CNN bugünlerde benzer bir harita yayınladı). İngiltere hükümeti “Böyle bir haritadan haberimiz yok” diyordu (CNN’nin yayınladığı haritadan da Amerikan hükümetinin haberi yokmuş, böyle bir açıklama yaptılar)…

Türkiye Sykes- Picot Antlaşması’nın yeni bir versiyonu ile karşı karşıyadır. Tek avantajımız Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Başbakanımızın tarihi iyi okumaları ve ibret almayı bilmeleridir…

Sayın Cumhurbaşkanı’nın, “Sarayda altın klozet”, “250 bin liralık masa, bir milyon liralık iftar yemeği” türünden iftiralar ve algı operasyonlarıyla yıpratılmak istenmesi bu yüzdendir…

Büyük Avrupa Devletleri, Hilâfet müessesesinin itibarini, hedeflerine ulaşmanın en büyük engeli olarak görüyorlardı. Halifelere çeşitli iftiralar atarak, hilafeti önce yıpratma cihetine gittiler, nihayet bize kaldırttılar…

Sürece bakın: Osmanlı’yı modernleştirmeye çalışan Sultan Abdülâziz katledildi. Şehzadeliği sırasında masonlukla tanıştırılan Sultan V. Murad’a Osmanlı tahtı ikram edildi. Bir süre sonra işlerine yaramadığını gördüler ve “deli” damgasını vurarak devre dışı bıraktılar.

Arkasından tahta çıkan Sultan II. Abdülhamid’i menfaatleri istikametinde kullanamayacaklarını anlar anlamaz “algı operasyonu”na tabi tuttular. “Diktatör” dediler, “cimri” dediler, “katil” dediler, “korkak” dediler, nihayet “Kızıl Sultan” dediler, halkın gözünden düşürmeye çalıştılar...

Sonunda bir dizi suikast tertipleyerek öldürmeye çalıştılar. Olmayınca da, ordudaki bazı birlikleri isyana teşvik ettiler. Binbaşı Enver Bey’le, Kolağası Resneli Niyazi Bey, komuta ettikleri birlikleri alarak dağa çıktılar, çeteciliğe başladılar…

II. Meşrutiyet ilân edildi. Fakat bu yolla da emellerine ulaşamayınca, 31 Mart Olayı’nı tertipleyerek, Sultan II. Abdülhamid’i tahttan indirdiler.

İttihad ve Terakki iktidarı eliyle imparatorluğumuzu bitirdiler.

Son sözü Norman Coisins söylesin: “Tarih, muazzam bir erken uyarı sistemidir”. 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23