TSK’daki FETÖ’cü subaylar!
Fısıltılar dinmek, tükenmek bilmiyor.
“TSK’da uyuyan gizli FETÖ militanları var” diye iddia ediliyor.
“Her an yeni bir darbeye daha kalkışabilirler” uyarıları geliyor.
“Zaten ByLock olayı da sulandırıldı, bunlar bir bir tahliye olacak ve yeniden örgütlenecekler” deniliyor.
“Her an bir darbe daha yapabilirler” şeklinde bir panik havası oluşturulmaya çalışılıyor.
E doğruya doğru...
Dicle Üniversitesi’ndeki FETÖ davalarında, tescilli FETÖ imamlarının tahliye edildiği biliniyor.
Bu tahliyelerle cesaretlenen FETÖ adliye imamının bana yakın tarihte dava açtığını bu köşede yazdım!
Lakin... Bu rögar fareleri, bir iki “amorti” kaptılar diye FETÖ terör örgütüyle mücadelede havlu atmamak lazım!
Bu yüzden sağınıza, solunuza bakmadan kendi mücadelenize odaklanın! Haklı mücadelenizde hesap kitap yapmayın!
O yaptı, bu ciddiye almıyor, şu benim kadar mücadele etmiyor mızmızlıklarını bırakın... İşinize gücünüze bakın!
Nerede, kimlerle, hangi hedefe kilitlendiğinize odaklanın.
Gerisini de Allah’a bırakın!
Biz uğradığımız her türlü alçakça taarruzlara, linç girişimlerine rağmen hukuki çerçeve içerisinde, legal yollarla mücadele ediyoruz. Yahu 15 Temmuz’da Reis’in canına kasteden Haşhaşilerin bile oracıkta kafasına sıkmayıp, yargıya teslim ettik be... İfrat derecede hukuktan yanayız... Bu noktada tarihte emsali görülmemiş bir vakayız!
(Kendi adıma söyleyeyim... Orada olsam Vallahi de Billahi de asla yaşatmazdım)
Onlar ise “İcabında mahkemenin altını üstüne getireceksin, avucuna alacaksın. Bu dershaneleri destekliyoruz yani... Avukat da kiralayacaksınız, hâkim de kiralayacaksınız... Gerekirse on verip, bir alacaksınız... Önemli olan kazanmaktır...” diyecek kadar illegal, terör yöntemleriyle, casus örgütün CIA-MI6 imkanlarıyla karşımızda!
Şantaj, montaj, alüfte takipçiliği, uygunsuz kaset, PKK-DAEŞ işbirlikçiliği, hâkim-savcı satın alma, mahkemeyi avucunun içine alma, on rüşvet verip bir alma yöntemleri... ne arasanız var bunlarda!
Biz meşruyuz, onlar gayrı meşru...
Biz hak yolundayız, bunlar tezek yolunda...
Ne MI6, CIA, BND, MOSSAD tasması takarız... Ne de sırtımızı DAEŞ, FETÖ, PKK, DHKP-C gibi şer odaklarına yaslarız...
Biz “Yalnız Allah’a ibadet eder, yalnız ondan yardım dileriz”
Bize “Allah yeter!” der, öyle mücadele ederiz.
Ha bu yüzden TSK içerisinde uyuyan Haşhaşiler varmış veya yokmuş bizi zerre kadar paniğe sevk etmez!
Bir iki FETÖ haini tahliye olmuş, bizi enterese etmez. FETÖ-PKK ve emperyalist güçlerle mücadelemizdeki performansımızı etkilemez.
Ayakkabımızdaki taşlara bakıp ağlamaya zamanımız yok çünkü! Feto sümüklüsü gibi onun bunun beslemesi değiliz çünkü! Elhamdulillah Allah’tan başka kimseye eğmedik boynumuzu!
Onların bize dava açmaya cüret etmeleri veya etmemeleri de vız gelir, tırıs gider... Sahiplerinin bize parmak sallamaları, racon kesmeleri de...
Sizden başka ailem yok madem, sizinle paylaşayım!
Ben bu alçakların bana açtığı her davayı, göğsümde şeref madalyası olarak taşırım! Bu yüzden tahliye olanıyla da olmayanıyla da aynı şevkle savaşırım!
Maazallah ya bu şerefsiz vatan hainleriyle aynı safta olsaydım? Ya bu FETÖ-PKK gibi terörist ABD’nin ve İngiltere’nin tasmasını taksaydım?
CIA köpeklerinin, FETÖ-PKK’nın tehditlerine karşı Rabbime ne kadar şükretsem az! Fatiha’nın son âyetiyle secdeye kapanıp, ebediyen şükretsem az!
“TSK’da FETÖ’cü subaylay vayyy!”
“Öcü vay, öcüüüü”
“Bunlar yine darbeye kalkışırlarsa ne olur?”
“Aha da tek tek tahliye oluyorlar”
“Bunlar başa gelirse akıbetimiz ne olur?”
“Vallaha dikkatli yazmak lazım. İlk fırsatta canımıza okurlar!”
Bırakın mızmızlanmayı...
Kapı açık...
Ha şu anda bu davadan defolup gidebilirsiniz.
Allah’ın nurunu tamamlamak için ne size ne de bana ihtiyacı yok zira!
Kimsenin sizi bu safta tutmak için yalvardığı falan yok!
İyi veya kötü...
Vatansever veya vatan haini...
Habil veya Kabil...
Reis veya İngiliz anahtarları...
Hürriyet veya beslemelik...
Tercih sizin...