• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

“Asıl sen neden burada değilsin?”

28 Mart 2023
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

 

Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı imiş..

Adı Ömer Faruk Yazıcı..

Der ki Yazıcı: “Bize ‘neden oradasınız’ diye soran kardeşim, asıl sen neden burada değilsin? 20 yıllık günahlara ortak olmak için mi?”

“20 yıllık günah” ha?

Siz iyi misiniz, kafayı mı yediniz?

Yoksa A’nızdan Z’nize hepiniz esir mi alındınız?

Nerden başlayayım?

“20 yılın günahı” derken.. Zımnen “70 yılı kutsama”dan başlayalım..

AK Parti öncesinde hep sevap işler yapılmış.. AK Parti iktidara gelince yapılanların tamamı günah mı oldu?

Bu ifade, insanı (Allah korusun) dinden de çıkarır, farkında mısınız?

Kusura bakmayın, “günah” kelimesini ilk ben kullanmadım.

Onların “günah-sevap” kelimelerini kullanmaları caiz..

Ben onlara cevap verirken kullanmam yasak mı?

20 yılın öncesinde, bu ülkede Kur’an kursları kapatılmıştı.

O “sevap” mıydı Yazıcı?

Başörtü yasaklanmıştı..

Başörtünün yasaklanması “sevap” mıydı, Yazıcı?

Biliyorum, direkt yazmamı istiyorsunuz.

O zaman ben de 20 yılın öncesinde olan dolaylıları bırakayım..

“20 yıllık günah” dediğine göre.

Sayalım, “Başörtünün serbest bırakılması mı günah?”

Yoksa, “İmam Hatiplerin orta kısmının açılması mı günah?”

Biliyorum, “İmam hatipler açıldı da ne oldu. İçleri boş” mavalı ile kendinizi avutuyorsunuz..

CHP ile yatan, nasıl kalkar?

Böyle kalkar..

“Buna da şükür” diyeceğimiz günler de gelmesin diye dua ediyorum..

Bu kafa ile gidildiğinde, İmam hatiplerin “zındık” yetiştirdiğini, klasik liselerin; özellikle de Robert Kolej’in, Saint Josef’in samimi insanlar yetiştirdiğini söylerlerse bu arkadaşlar, hiç şaşırmayacağım..

Gidişat bu yönde..

Sorsam, “Kafayı mı yediniz siz?” diye..

Cevap verirler mi acep?

Hatırlatsam bunlara, “Bakırköy Akıl Hastanesi’ne gitseniz, kabul etmezler sizi..” desem..

Devam etsem:

“Bu derece manyaklığı çözebilecek doktor yok bizde” diyerek, sizi geri çevireceklerini söylesem, abartmış mı olurum?

20 yıllık günah ha..

İmam Hatiplere uygulanan katsayı zulmünün kaldırılması mı günah?

CHP’li milletvekillerinin “tam tam dansı” yaptıkları dönemde, Erbakan Hoca’nın cezaevine girmemesi için çırpınan AK Parti yönetiminin çıkardığı kanunla, Hoca’ya kestikleri kesinleşmiş mahkumiyet cezasını ev hapsine çevirmeleri mi günah?

Bu değişikliği yaptıklarında, “Bakın ispatlandı işte. Hocasının talebesi. Bunlar aynı kumaş. Ne kadar değiştik deseler de, aynı gerici takımı işte” hakaretlerini tahmin ettikleri halde, yollarından dönmemeleri mi günah?

Avukatlar, duruşmalara başörtülü olarak giremiyordu..

Bu avukatların içinde, partinizin önceki genel başkanı Mustafa Kamalak’ın eşi Zübeyde Kamalak da vardı ve o da duruşmalara giremiyordu Faruk bey..

Avukatların, doktorların, mühendislerin başlarını açmadan mesleklerini icra edebilmelerini sağlayan değişikliklerin yapılması mı günah?

Hatırlatayım, bunların hepsi, 20 yılda yapıldı, Faruk bey.

İsminin anlamını biliyorsundur.. İsminin gereği, 70 yılın günahları ile 20 yıllık süreçteki günahların ortadan kaldırılması çabalarını   ayırdedebilmen gerekirdi.

Yoksa ortağınız CHP’nin il başkanı bir oturuşta yediği domuz günah değil de, Erdoğan döneminde tüm devlet dairelerinde, alkollü içeceğin kaldırılması/en azından asgariye indirilmesi mi günah?

Biliyorum, cevabınız hazır: “Domuz, son 20 yılda kasaplık hayvan sayıldı” diyeceksiniz..

Sayıldı sayılmadı, nasıl sayıldı kısır tartışmasına girmeyeceğim.

Hodri meydan diyeceğim:

“İktidara geldiğimizde, domuz etinin bugün ne kadar serbest ise, daha geniş alanlarda serbestliği olmayacaktır. Aksine serbest olan belli kasaplarda, belli reyonlardaki bugünkü satış şeklini dahi yasaklatacağız” diyebiliyor musunuz?..

Deyin, küçük-büyük demeden, elinizi öpeceğim..

Domuzu bir oturuşta götürenlerle ortaklık edip, domuz etinin satışını mı yasaklayacaksınız.

Güldürmeyin adamı..

İstanbul Sözleşmesi’ni bir haftada geri getireceğim diye meydan okuyanlarla mı, domuz satışını yasaklatacaksınız?

Eskiden, “Ver bana oyu, bak nasıl yapıyorum” yalancı pehlivanlığını yapıyordunuz..

Şimdi artık onu da yapamazsınız.

Çünkü kendi adayınızla bile seçime giremiyorsunuz..

Cumhurbaşkanı adayınız Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin genel başkanı, size hatırlatayım..

“Hak davası”, CHP’nin genel başkanı ile savunuluyorsa, ne duruyorsunuz, girin CHP’ye..

Ne bekliyorsunuz ki?

20 yıllık icraat içinde, Ayasofya açıldı..

Günah mıydı, Ayasofya’yı camiye çevirmek..

“Asıl sen neden burada değilsin” diyorsun

Ne yapayım, yıllarca başörtü yasağını bu ülkenin çocuklarına reva görenlerle kol kola mı yürüyeyim.. Cellatımızla omuz omuza mı olayım?

Erbakan hocanın partisini üç defa kapatan, yetinmeyip ona nitelikli dolandırıcı iftirası atanlarla birlik mi olayım?

“Helalleşme istedi.. Onlar geride kaldı” derseniz..

Bugünden, dünden, önceki günden örnekler vereyim..

Bakın, Kemal abiniz “cııız” dedi..

“Dilinize biber sürerim” dedi..

“Aile aile” diye hep beraber yıllardır Milli Gazete ile birlikte manşet atarken.. “İstanbul Sözleşmesi’nden geri çıkılmalı” diye birlikte manşetler atarken.. “6284 gözden geçirilmeli” tezini, birlikte savunurken..

Kemal beyin “cııız” tehdidi ile.. Ağzınıza “6284”ü bile alamıyorsunuz..

Bakın hatırlatayım.. Şu 6. Bu 2. Bu 8. Bu da 4. Birlikte okuduğunuzda 6284..

Söyleyin bakalım, “6284” diye..

Eğer hak davada olduğunuzdan emin iseniz..

“Asıl sen neden burada değilsin?” diyorsun ya..

Senin yanında olursam, sabahtan akşama kadar bana küfreden Cumhuriyet gazetesinin yanında olurum. Bana gerici, yobaz diyen Sözcü gazetesinin yanında olurum.. Ateist, marksist HDP’nin yanında olurum.. Eşcinsellerin, gaylerin, lezbiyenlerin yanında olurum..

Onun için ben senin yanında değilim, Faruk Yazıcı..

Çık söyle, “Eşcinseller bizim ittifakımızı desteklemiyor..”

Söyle, “PKK’lılar cumhurbaşkanı adayımızı desteklemiyor.”

 Tekrarla, “Oy vereceklerimiz, İstanbul Sözleşmesi’ni bir haftada geri getirme sözü vermiyor..”

Söyle bunları, ben senin yanındayım Yazıcı..

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Nihat Meşe

Celladına aşık olmak... Yazık bunlara, kendi davaları ( ki bu sadece psikolojilerini rahatlatmak için uydurdukları bir bahane) için bir pire yüzünden yorganı yakacaklar.

Allah'tan korkanın gözü tok olur...doymayı da bilir

Pahalılık aç gözlülüktendir... içimizdeki aç gözlülerin gözü bir doysa...kefenin cebi yok... götüremeyecek
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23