Suriye’den Afganistan’a; dirilen ve direnen coğrafyamıza selam olsun!
Suriye’den Afganistan’a; dirilen ve direnen coğrafyamıza selam olsun!
ŞEVKİ YILMAZ
Bismillahirrahmanirrahıım
Bizleri; Yeryüzünün en üstün ve en şerefli varlığı insan olarak yaratan, akıl nimetiyle donatan, sayısız nimetlerinin en üstünü Müslümanlardan kılan, kurduğu Dünya ve diğer Âlem sofrasında sayısız nimetleriyle yaşatan ve tüm nimetlerinin hesabını hepimize bir nefes yakın olan ölümümüzle başlayan Kabir Hayatımızdan itibaren Ahiret ’in büyük buluşma ve duruşma gününde soracak olan Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah’ımıza hamd ve Eşsiz Önderimiz, Sevgili Resulümüz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Resul Efendilerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Hocalarımıza, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olan Mümin kardeşlerimize, Din ve Vatan muhafızı Şehid ve Gazilerimize salât ve selam olsun!
Mazlum Suriye halkları gibi asırlardır İstanbul Merkezli Hilafet Merkezine sadakatiyle, Çanakkale ve İstiklal Mücadelemizde destekleriyle unutamadığımız Afganlı kardeşlerimizi ve “Afganistan İslami Emirliği!” Devletinin yetkililerini ziyaret ettik!
Yirmi yıl Emperyalist Rusya Önderliğinde Varşova Paktı Ordusuyla ve Yirmi yılda ABD’ye ve dâhili ve harici işbirlikçileriyle savaşmış, iki süper gücü de yenmiş ve Şeytan ve yandaşlarının ilmi, İktisadi, siyasi, silahi ve ahlaki saldırılarına karşı hâlâ direnmeye devam eden kahraman bir halkın sabrına, azmine ve birlikte yeniden dirilişine şahid olduk!
Suriye gibi Afganistan‘da Siyonit ve Emperyalistlerin kara propagandalarıyla, can ve mal emniyetinin, İnsan Hak ve Hürriyetlerinin olmadığı yalan ve iftiralarıyla yalnızlaştırılmak istenen iki ülke!
İki ülkede yer altı, yer üstü kaynaklarıyla oldukça zengin olmasına rağmen varlık içinde yokluk çekmeye devam ediyor!
Ama üstün çalışma azimleriyle ve en önemlisi grublar arasında sağlanan birlikle maddi istiklallerini de Allah’ımızın izni ve yardımıyla yakında elde edeceklerine bizzat gelişmeleri görerek şahid olduk!
İran, bilhassa Çin, Rusya ve İngiliz üst düzey devlet yetkilileri ve tüccarları Afganistan’da iş almak, yatırım yapmak ve çok zengin madenlerini işletmek için yarışıyorlar!
Türkiye’miz ise Yunus Emre, Maarif ve Tika Vakıfları yoluyla Afganistan’da manevi hizmetlerine devam ederken ticari ve siyasi sahada yeterince varlık gösteremediğine de üzülerek şahid olduk!
İran’ın Afganistan’la olan ticari hacmi yıllık 3 Milyar dolar iken ülkemizin ticaret hacmi yılda sadece 300 Milyon dolarmış!
Ülkemizin bütçe açığını kapatmak için bütçemizin baş suikastçısı Faiz belasını yok etmek için de ilk şart olan İhracatını artırmak gerekiyor!
Bunun için bütün gücüyle çalışan ülkemizin bu ülkelere daha çok ilgi göstermesi, işadamlarını bilgilendirerek daha çok yatırım yapması gerekiyor!
Sömürgeci devletlere karşı maddi istiklal harplerini vermekte olan Afganistan’ın yöneticileri, çilekeş ve vefakâr halkı yıllarca gelmelerini istedikleri Türkiye’mizden başta çok sevdikleri Cumhurreisimiz olmak üzere üst seviyede ilgili bakan ve bürokratları ve iş adamlarını ısrarla ülkelerinde görmek istiyorlar. Ve kendileri de ülkemizden davet bekliyorlar!
Ekonomik ve Zirai antlaşmaları yapmak için Ticaret ve Tarım Bakanlarımızı, Petrol, Gaz, Altın, Lityum vs. devasa yer altı zenginliklerini birlikte işletmeleri için de Enerji Bakanımızı ve ilgili Bürokratlarımızı Ülkelerinde görmeyi ısrarla istiyorlar!
Maarif Vakfı’mızın bin sayısını geçen samimi sadık ve sabırlı ekibini Afganistan’daki devasa Okullarıyla devam ettikleri eğitim çalışmalarından dolayı tebrik ederken, Diyanet İşleri Başkanlığımızı da maddi ve manevi desteklerinde daha etkin olmaya davet ediyorlar!
Ve biz de İfrat ve tefritten uzak bir anlayışı, karşılıklı samimi diyaloglarla aktarmalarını tavsiye ediyoruz!
Ayrıca Diyanet Vakfı yoluyla bilhassa Kosova’da İnşa ettikleri Camii gibi bir Camiyi 72 Ashab-ı Kiram’ın Kabri Şeriflerinin bulunduğu Başkentleri Kabil’de de inşa etmeleri Afganlı kardeşlerimizin haklı talepleridir!
Gerek Filistin’e özellikle Gazze’ye ulaşacak kara ve hava sahamız için Suriye, gerekse Doğu Türkistan ve Arakan’a oradan Horasan’a ulaşacak rotamızda ise Afganistan çok önemli merkezlerdir.
İki hafta önce Suriye’de, geçtiğimiz hafta ise Afganistan ziyaretlerimiz esnasında yerinde gördüğümüz budur. Son 60 yılı işgal, baskı ve sömürüyle, direniş ve mücadele ile geçen bu iki mazlum ülke ve halkları adeta küllerinden yeniden doğmakta ve artarak devam eden maddi ve manevi kalkınma seferberliğiyle her türlü takdiri ve desteği hak etmektedirler.
Bundan dolayı her iki ülke yönetici ve halklarını tebrik ediyoruz!
Ve gösterdikleri unutamadığımız misafirperverliklerine teşekkür ediyoruz!
Ve devletimizin tüm ilgilileri ve yetkililerini bu ülkelere daha çok yatırıma ve işbirliğine davet ediyoruz!
Yürek coğrafyasını, dünya haritasının alamayacağı kadar geniş tutan ecdadımızın izinde giderek Uludağ’dan Ağrı Dağı’na, oradan Kasiyun’a, Hermon Dağı’na oradan Hindukuşlara ve Himalaya Dağlarına uzanan mefkurenin izinden zalime Yavuz, mazluma Yunus ruhuyla koşturan Eren’lere, Alperen’lere ve Akıncılara selam olsun.
“Yeryüzünde her türlü zulüm ve haksızlığı ortadan kaldırmak ve İslâm’ın ortaya koyduğu iman ve hayat sistemini egemen kılmak için ve Ahlâkî değerleri yeniden yücelterek iyilikleri yaygınlaştırma ve zulme karşı tek yumruk olarak kötülükleri engelleme konusunda birbirinizle (İmani, İlmi, İktisadi, Siyasi, Silahi ve Ahlaki sahalarda) yardımlaşın! (Şirk, Yalan, İftira, Faiz, Fuhuş, Uyuşturucu, Alkol, Kumar vs. gibi ) Günahları işlemek, zulüm ve düşmanlıkları körüklemek amacıyla asla yardımlaşmayın!” (Ana hayat ve Anayasamız Kur’an-ı Kerim Maide Suresi 2. Ayet-i Kerime) İlahi Mesaj ve Ültimatomuna uymayı Allahımız hepimize ihsan buyursun. Amiin!
Nefsimizde, ailemizde ve ülkemizde “İslam Sözleşmesi ”nin uygulanması, Mukaddes Mescid-i Aksa’mızın, Filistin’imizin, Osmanlıca’mızın özgürlüğü, tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız mübarek olsun.
Selam, sevgi ve duayla...