"Sınır kapısında bekleyen yardımları hareket ettiremeyecek kadar mı âcizsiniz? "

"HAMAS’ın askerî kanadına katılabilmenin şartlarından birisi hâfız olmak ve üzerinde kazâ namazı bulunmamak. "...ise günümüzde Türkiye'den katılmak isteyen olsa bile kabul etmeyecekler o zaman...

"Hz. Ömer zamanında Ebû Ubeyde Bin Cerrâh ve Hâlid Bin Velid kumandasında İslâm hâkimiyetine girmiştir. " sayın yazar evet ama " Birçok sahâbe bu harplerde şehîd olduysa Kudüs ' ün fethinde olmamıştır çünkü dünyada üç şehir var fethedilen... şehre komutanlarının vak'arla ve tevazû ile girdiği ...halkın emniyetve huzur içinde kalacağına emân verdiği...mal can güvenliğini ellerindeki silah bıçak savaş aletlerini bırakmak şartıyla emniyet ve güvence verdiği 1- Mekke 2- Kudüs 3- İstanbul ...hatta Kudüs'ün anahtarlarını Hz. Ömer'e teslim eden rahip bizzat Hz. Ömer'e haber göndermiş...Hz. Ömer başta gitmeyi düşünmediği hâlde Hz. Âli ve hz. Osman radiyallâhu anh ile müşavire yaptıktan sonra gitmeye karar vermiştir... tarihe geçen ve büyük bir yankı uyandıran hadise şu ki; Kudüs'e girerken sırayla bindikleri bineğine ...binme sırası kölesinin olduğu için Hz. Ömer'i bineğin üstündeki köleyi zanneden rahip şok olmuş...bu olayın tarihe geçmesini sağlamıştır... sağolsun... belki de bu olayı gördükten sonra müslüman olmuştur kim bilir?... Allah bilir...

Allah razı olsun Hocam. Çok güzel.

Kaleminize kuvvet... Hak ve hakikatin keskin kılıcı olarak işlesin!

Ebu Ubeydenin şu sözünü hiç unutmayacağım "Biz kimseden birşey istemiyoruz biz sadece Allah'tan istiyoruz o kimi uygun görürse onu bize yardımcı gönderir" müslüman olarak bu sözün altında eziliyorum elimizden birşey gelmiyor sadece ağlamak ve dua etmek Allah mücahitlerimize melekleri ile yardım eylesin daim muazaffer etsin beni İsrail'i de kahhar ismi ile kahru perişan eylesin amin.

Salabet i diniyeleri (Salabetleri en mühim sebeb) hem zengin bir lisana sahip olmaları. 7/8 sene evvel üniversite birincisi gencin nasıl birinci oldunuz sualine verdiği cevaptan sonra hakikaten bu çocuk mu birinci oldu deyip düşündü herkes. Çünkü cümlesinde üç kelime vardı ve mugâyir i edepti. Bize yapılan soykırımla ( Mehmet Doğan - Yüzyılın soykırımı) kitabına müracaat edilebilir.) biz millî şuurumuzu kaybettik ve 400/500 kelimeye mahkûm olduk. Bir misâl, "Öz" kelimesine Türkçe'de yapılan zulm. Misaller: Özel - Husûsî / Özgür - hür Özgürlük - Hürriyet / Özlü -veciz(e) Özlük - Muâmelât ı zâtiye Özgün - bedi' (eşsiz) özellikle -husûsen / özümsemek - hazmetmek Özgül / ben de bilmiyorum ne demek. Özde (ş) - aynı demek herhalde Özne - fâil / özen - ihtimâm Öznel - şahsî / özveri - gayret Özet - hulâsa / özenme-meyletme Özlem - hasret Özelleştirilme, Özgürlükçülük, özdeşleşme vs(daha çok var) Bize yıllarca mekteblerde gövde ve kök arsanda bir mana münasebeti olmalı diye binlerce edebiyat ve Türkçe hocası anlattı. öz kelimesine gelen eklerle uydurulan kelime ile kök arasında hangi münasebet var? 50 yi kaybedip birle iktifâ edersek elbette bugünki lisanla İstiklâl marşı dahi yazılamaz.

Onları yalnız bırakan biz riiyakarlara, Müslüman olduğumuzu iddia eden yalancılara yazıklar olsun!

Kasımdan araliga ticarette %35 artiş + barut, çelik ve silah parcası ticareti....