Ekrem, Mansur’u niçin kovdu?
İBB’ye bağlı Şehir Tiyatroları en sancılı dönemini CHP’li Nurettin Sözen zamanında yaşadı.
Sözen’in, Paris’e “konsolos” olarak tayin edilen Gencay Gürün’ü, “Genel Sanat Yönetmeni” koltuğuna oturtmasıyla Şehir Tiyatroları “gazino kültürü”yle yönetilmeye başlandı. Süslü püslü oyunlar ile tiyatrocuların bitmeyen hırsları ve ihtirasları 10 yılın heba edilmesine neden oldu. CHP’nin ilelebet İBB yönetiminde kalacağını sanan Şehir Tiyatroları oyuncuları, 26 Mart 1994’te, yani Tayyip Erdoğan’ın “Belediye Başkanlığı” koltuğuna oturmasından bir gün önce, “İŞTİSAN” adıyla bir dernek kurarak Sözen’in himayesindeki “Gencay Gürün”ü devirmeye karar verdiler. Fakat bir gün sonra Erdoğan “Belediye Başkan”ı seçilince, tiyatrocuların tüm planları altüst oldu. Kimileri Erdoğan’ı protesto için Şehir Tiyatroları’ndan istifa ederlerken…
Kafasında soru işaretleri taşıyan diğer oyuncular ise ödeneklerin yüzde 100 artışıyla ve yıllardır ödenmeyen iki adet “teşvik ikramiyeleri”nin ödenmesiyle adeta bayram ettiler..
Dolup boşalan salonlarla tiyatrolar rekor sayıda izleyiciye ulaştı. O günden sonra Şehir Tiyatrosu oyuncularını “temsil” haricinde “ağlarken” gören olmadı.
Ta ki!
CHP’li Ekrem İmamoğlu, HDP, İP ve SP’nin oylarıyla İBB’nin başına bela edilene kadar.
İlk feryat, “Lüküs Hayat” müzikalinde “Rıza” karakterine can veren Tiyatro Sanatçısı Zihni Göktay’dan geldi ve “Ekrem İmamoğlu 7 aydır maaşımı ödemiyor” dedi.
Araya pandeminin girmesiyle Şehir Tiyatroları sessizliğe bürünürken, şimdi de 23 Ekim 2019’da Genel Sanat Yönetmenliği görevine getirilen Mehmet Ergen’in görevden alınmasıyla oyuncularının huzuru yeniden kaçtı.
CHP’li Sözen’e inat kurulan İŞTİSAN’ın geçtiğimiz hafta yaptığı, “Biraz olsun ümidimiz vardı. Ama zaman bizi yine yanıltmadı” açıklaması, İmamoğlu’nun uğrattığı hayal kırıklığının kurumsal itirafıydı.
Anlaşılan İmamoğlu sadece toplu ulaşım ve hizmetlerde çuvallamamış, sanatta da İstanbul’u 25 yıl geriye götürmekte kararlı olduğunu ispatlamıştı.
CHP’li İBB’ye bağlı tiyatrocular Ergen’in görevden alınmasının şokunu atlatamazken bu kez de İmamoğlu’nun iki yıl önce davet ederek Cemal Reşit Rey Konser Salonu Genel Sanat Yönetmeni olarak atadığı orkestra şefi Cem Mansur’u görevden aldığı ortaya çıktı. İmamoğlu binbir dil dökerek göreve ikna ettiği Mansur’u bir cep telefonu mesajıyla görevden almıştı.
Gerekçe olarak ise İmamoğlu’nun Mansur ile “fikir ayrılıkları” yaşadıkları gösterildi.
İşte bu gerekçe bana hiç inandırıcı gelmedi.
Zira!
Türk milletini “paçalı donlarıyla deniz kenarına yatan, hart hart kaşınan, geviş getirip geğiren kara kıllı” canlılara benzeten İmamoğlu destekçisi Mine Kırıkkanat’ın bile “Ahir ömrümde dört dörtlük adama az rastladım. Bunlardan biridir Cem Mansur” dediği Mansur ile İmamoğlu, deyim yerindeyse bir elmanın yarısı gibiler…
Nasıl mı?
Yerel seçimlerden hemen sonra Ekrem İmamoğlu’nu İngiltere’ye davet ederek Abdullah Gül’ün Chatham House’daki fotoğrafı önünde poz verdiren İngiliz aklı…
Elektrik mühendisliği eğitimi almak için İngiltere’ye giden Cem Mansur’u orkestra şefi yaparak Türkiye’ye göndermiştir.
Seçimden önce tahsis ettiği lüks jetle İmamoğlu’nu gezdiren Koç Holding ise Cem Mansur’un babası Ali Mansur’u gözde şirketi Arçelik’in başına ilk profesyonel genel müdür olarak atamıştır.
Dansçı oyuncu Lale Mansur ile evli olan Cem Mansur, “hayat kadını” rolleriyle tanınan ve hayalindeki rolün bir transseksüeli oynamak olduğunu söyleyen eşini desteklerken…
İmamoğlu ise LGBTİ sapkınları İBB bünyesine katarak eşcinselliği meşrulaştırmaya çalışmıştır.
•
Mansur ve eşi verdikleri bir röportajda, 1994 yılında PKK’nın gazetesi Özgür Gündem kapatıldığında Orhan Pamuk’la birlikte Taksim’de, terör gazetesini sattıklarını söylerken…
İBB koltuğuna HDP’nin desteğiyle oturan İmamoğlu, verdiği kadrolar ve sık sık yaptığı ziyaretle PKK’nın siyasi uzantısına diyet borcunu ödemiştir.
•
Aşkenaz kökenli Musevi bir annenin oğlu olarak dünyaya gelen Mansur, “İstanbullu olmayı tanımlayan şeylerden biri, bence Rumların olmayışından utanmak” derken…
İmamoğlu ise İstanbul’u kazandığında “Pontus” denilerek Rumların umudu olmuştur.
Düşünebiliyor musunuz?
CHP’li Ekrem İmamoğlu, pek çok ortak paydada buluştuğu ve ısrarla davet ederek Cemal Reşit Rey Konser Salonu Genel Sanat Yönetmeni olarak atadığı orkestra şefi Cem Mansur’u “fikir ayrılıkları” bahanesiyle görevden almış.
Nedense bu bahane bana hiç inandırıcı gelmedi?
Acaba diyorum…
Cem Mansur’un İBB bünyesinde düzenlediği 30 konserden hiç ücret almamasının kovulmasında payı olabilir mi?
Zira, yemeyen yedirmez de!-