Çerçioğlu için durmak mı zor gitmek mi!?
Çerçioğlu için durmak mı zor gitmek mi!?
Zekeriya Say
Soner Yalçın, kaleme aldığı ‘Gizli Seçilmişler’ kitabında; CHP’li Vahap Seçer’in, milletvekili olduğu dönemde GDO’lu ürünlerin Türkiye’ye girmesi için aktif rol aldığını…
2009 yılında tüm masrafları GDO’lu tohum üreticisi Monsanto tarafından karşılanacak şekilde ABD’ye gittiğini ve bu gayretinin karşılığında bayilik kaptığını yazmıştı.
İki dönem milletvekili olarak TBMM’de görev yapan Vahap Bey de 2019 yılında gerçekleşen yerel seçimlerde bu kez CHP’den Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmişti.
Tabii belediye o dönem el değiştirip MHP’den CHP’ye geçtiği için, seçim sonrası bazı kadrolaşma iddiaları ve adrese teslim ihale skandalları patlak vermişti. Biz de Akit gazetesi olarak hiç korkmadan tüm bu yolsuzluk iddialarının üzerine korkusuzca gittik.
Bunun üzerinde belediyeden bazı önemli isimler arayarak, CHP’li Vahap Seçer’in ekonomik durumunun oldukça iyi olduğunu, bu tür yolsuzluklara asla tenezzül etmeyeceğini söyledi. Gerçekten de o dönem kamuoyuna yansıyan yolsuzluk iddialarına bakıldığında, bürokratların açıklamaları bana mantıklı gelmişti.
Üzerine bir de “Yamyamları doyuramıyorum” sözleriyle hafızalara kazınan ve Çankaya Belediye Başkanı olduğu dönemde fondaş gazetelere ve CHP’li yöneticilere her ay düzenli ödeme yapmaktan şekvacı olan Muzaffer Eryılmaz örneği de oracıkta duruyordu.
Yani, seçilmiş başkan yolsuzluk yapmasa da CHP teşkilatları ya kadrolaşarak, ya da adrese teslim ihalelerle, ele geçirdikleri belediyelerin başına bela olabiliyorlardı.
Kimileri “çark” ettiğimi düşünebilir ama nedense son iki günde yaşananlara baktığımda, bugün CHP’den istifa edip AK Parti’ye geçmesi beklenen Özlem Çerçioğlu’nun başına da benzer bir hadisenin geldiği zehabına kapıldım.
Öyle ya!..
Değil Türkiye’nin, dünyanın sayılı jant fabrikalarından birine sahip olan ve serveti dudak uçuklatan Jantsa’nın Ceo’su Ercan Çerçioğlu ile evli olan ve iki dönem milletvekilliğin ardından tam 4 dönemdir Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Özlem Çerçioğlu’nun ismi sürekli yolsuzluk iddialarıyla anılıyor.
Dahası, bazı kaynaklara göre 15, bazı kaynaklara göre ise hâlihazırda 20 davadan yargılanıyor. Tüm yerel ve ulusal gazetelerle birlikte bizler de Akit olarak sık sık bu yolsuzlukları gündeme getiriyoruz.
Mesela…
Akit gazetesi olarak Çerçioğlu ile ilgili son yolsuzluk haberimizi sadece 3 gün önce, 11 Ağustos’ta, “Aydın’ın hortumu CHP’ye akıyor” başlığıyla yaptık. Haberde her ne kadar sorumluluğun Özlem Hanım’da olduğunu vurgulasak da ballı maaş alan isimlerin hiçbirisi Özlem Çerçioğlu’nun akrabası değil… “Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi”nde yer alan verilere göre göre hazırladığımız ve Aydın Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı iştirak şirketlerinden “huzur hakkı” adı altında ballı maaş alan isimlerin tamamı CHP Aydın teşkilatından…
Örneğin… CHP Aydın İl Başkan Yardımcısı Ozan Çavuşoğlu, karısı Gökçen Çavuşoğlu’nu belediye iştirak şirketi AY JEOTERMAL’e “Yönetim Kurulu Üyesi” yaparak ballı maaş bağlamış.
CHP Aydın İl Eğitim Sekreteri Nurten Üstün, CHP Efeler Kadın Kolları Başkanı Özlem Ekiz, yine CHP Efeler Meclis Üyesi M. Serdar Adanır da “Yönetim Kurulu Üyesi” olarak huzur hakkı adı altında maaş alıyormuş.
Belediyeden nemalanan isimler arasında soyadı “Çerçioğlu” olan tek bir kişi yok.
Neymiş efendim…
CHP lideri Özgür Özel’e göre Özlem Çerçioğlu, aldığı şaibeli ihaleler yüzünden başta Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ı ile Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın da olduğu onlarca CHP’linin tutuklanmasına sebep olan Aziz İhsan Aktaş’a ait şirketlere 2015 ve 2017 arasında temizlik ihalesi verdiği için,
“Aziz İhsan Aktaş’la çalışmışsın, ya içeri atıl, ya partime katıl” denilerek tehdit edilmiş ve AK Parti’ye katılmaya mecbur bırakılmış.
İyi de… Söz konusu ihalelerle ilgili zaten Aydın Cumhuriyet Başsavcılığınca 5 yıldır yürütülen bir soruşturma süreci var.
Soruşturma neticelendiğinde, Çerçioğlu gerçekten yolsuzluk yaptıysa bağımsız yargı önünde elbette hesap verecektir.
Hatta bendeniz de 10 gün önce, kaleme aldığım bir yazıda, “yılan hikayesi”ne dönen bu soruşturma sürecinin bir an önce tamamlanması gerektiğini vurguladım.
Ayrıca… “Yolsuzluğun partisi olmayacağını” belirten Adalet Bakanı Tunç da 5 gün önceki açıklamasında, “Sadece CHP’li belediyelere soruşturma yapılmadığını…
30 tane AK Partili belediye ile ilgili soruşturma yapıldığını ve bunlardan 13 tanesinin mahkûm edildiğini söylemedi mi?
Hakeza!.. İçişleri Bakanlığı da 2024 yılında AK Partili belediyelere 59, CHP’li belediyelere 58 adet soruşturma izni verildiğini açıklamıştı.
Dolayısıyla… Özlem Çerçioğlu’nun AK Parti’ye katılmasını sadece Aziz İhsan Aktaş’a ait şirketlere verilen ihalelerle izah etmek mantıklı değil…
Acaba bu geçişte... CHP’den nemalanan bazı gazetecilerin tıpkı “bebek” davası ile idama götürdükleri Aydın Mebusu Adnan Menderes gibi… Hemşerisi Özlem Çerçioğlu’na attıkları “bir anneyi pavyona sattı” iftirasının…
Ve daha pek çok bel altı iddianın payı olabilir mi?
Mesela, dün görüştüğüm bazı Aydınlı gazeteciler öyle şeyler söylediler ki eğer onların binde biri doğru ise, Özlem Hanım sırf o iddialar ortaya saçılmasın diye mecburen CHP’de durmak zorunda kalırdı.
Fakat kendisi tüm bu riskleri alarak, 24 yıllık partisini bırakarak AK Parti’ye geçmeye hazırlanıyor.
Dolayısıyla…
Bunca iddiaya rağmen Özlem Çerçioğlu AK Parti’ye geçebiliyorsa, asıl riski burada almış diye düşünüyorum.