İsrail neden kudurdu? İşte güç zehirlenmesinin perde arkasındaki gerçekler
İsrail neden kudurdu? İşte güç zehirlenmesinin perde arkasındaki gerçekler
YÜKSEL TOKUR
1948 yılında kurulduğu çok küçük bir toprak parçasına sahip olan İsrail; nasıl oldu da, yıllar içerisinde semirerek büyüdü de dünyaya meydan okur hâle geldi?..
Paraya en çok sahip olanın, yani ekonomik gücü elinde bulunduran kişi ya da devletlerin, dünyada daha güçlü ve söz sahibi olmaları bir gerçektir.
ABD ve İsrail ikilisinin dünyaya meydan okumalarının ana nedeni işte bu ekonomik gelişmişliğin verdiği güven karşısında haydutluğa soyunup diğer ülkelere diz çöktürme durumudur.
İsrail; Filistin’i işgal edip tonlarca bomba yağdırarak taş üstünde taş, baş üstünde baş bırakmadan öldüren, yakan, yıkan olup tüm dünyayı karşısına alma cesareti gösterip kafa tutar duruma şu aşamalardan geçerek geldi:
- Medya yoluyla haber alma ve kültür hayatını
- Gıdalar aracılığıyla mutfakları
- Temizlik ve kozmetik ürünlerle mutfak, banyo ve bedenleri
- İlaçlar yoluyla sağlıkları
- Teknolojik ürünlerle hayatımızın her alanını
- Moda yoluyla yaşam/giyim tarzlarını
- Satın aldığı kişilerle sanatı, sinemayı (dizi filmler)
-Satın aldığı kişilerle dünya politikasının dizaynını
- Döviz, faiz, bankacılık yoluyla finans piyasasını
- Şirket, vakıf, dernek (mason) gibi kuruluşlarla yönetimleri
- PKK, PYD ve benzer örgütlerle sınırları
- Müfredat programlarıyla da eğitimleri ele geçirmiştir.
Anlayacağınız; ekonomi ve dünya politikasındaki etkinliği nedeniyle başta birçok ülkenin, özellikle ekonomisi zayıf, iç çekişmelerin bitmediği ülkelerde söz sahibi olmaya devam etti ve ediyor.
Güçlü istihbaratı eliyle ve birçok ülkede satın aldığı vatanını satan hainlerle iş birliği yapıp istediği ülkeyi, istediği zaman karıştırabiliyor, ekonomisini çökertebiliyor.
İran’ın üst düzey birçok bürokratını kendi ülkesinde nokta atışıyla vurmadı mı?..
Ülkemizdeki hayat pahalılığının bir nedeni de ekonomideki Yahudi lobisi değil mi?..
Daha bir çok örnek verilebilir..
İşte bundan dolayı ve İsrail’in savunmasının ABD’ye dayalı olarak güçlü olması nedeniyle birçok ülke, Filistin’deki insanlık dışı bu vahşet ve yıkıma ses çıkartamıyor.
Ses çıkartılmayan zalim ise yaptıklarını marifet sanıyor ve zulmüne devam ediyor. Dünya yine Bosna’daki Sırp zulmüne kör kaldığı gibi, Filistinlileri de görmüyor; çünkü onlar Müslüman!
İslam ülkesi dediğimiz birçok ülkenin başında, zaten ABD ve İsrail siyonizmine hizmet eden saltanat sevdalısı kuklalar var.
Bir NATO üyesi olan Türkiye, Cumhurbaşkanımız Sayın R. Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanımız Sayın Hakan Fidan politik olarak elinden geleni yapıyor olsa da bir yere kadar..
Hem; Türkiye Filistin’e asker göndermeye kalksa, mâlum çevreler, “Filistin’de ne işimiz var, askerimiz Araplar için ölemez” diyerek sokağa dökülürler.