Deprem gecesi Başbakanı uykudan uyandırmaya kıyamamışlardı!
Deprem gecesi Başbakanı uykudan uyandırmaya kıyamamışlardı!
Yüksel Tokur
17 Ağustos 1999 gecesi saat: 03.02’de 7.4 şiddetindeki 45 saniyelik Gölcük merkezli Marmara depremi; İstanbul, Bolu, Bursa, Eskişehir, Kocaeli, Sakarya ve Yalova'da can ve mal kaybına neden olmuştu.
Üzerinden 26 yıl geçen bu deprem gerek nüfus yoğunluğu, gerekse ekonomik faaliyet açısından Türkiye'nin en önemli bölgesini olumsuz etkilemişti.
Resmi rakamlara göre; depremde 18 bin 373 kişi hayatını kaybetti, 48 bin 901 kişi de yaralandı, 5 bin 840 kişi de kayboldu.
O dönem Başbakan olan Bülent Ecevit depremi çok geç haber almıştı. Nedeni ise bir hayli manidardı. Çünkü Yardımcıları, gecenin o saatinde Başbakanı uykudan uyandırmaya kıyamamışlar!
Bundan sonrası ise tam bir çöküş yaşanmıştı. Hükümetin depreme hazırlık konusunda hemen hiçbir tedbir çalışması yoktu. Deprem bölgesine değil intikal etmek, telefon bağlantısı bile kurulamıyordu.
Her doğal felakette akla gelen isim Kızılay’ın bile hazırlıksız olduğu ortaya çıkmıştı.
Aradan yıllar geçti.. 6 Şubat 2023 tarihinde, Güneydoğu Anadolu fay hattı üzerinde bulunan Türkiye'nin güneydoğusu, merkez üsleri Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçe merkezli olarak olan 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde art arda iki büyük depremle sarsılmıştı.
Dünya tarihinde aynı günde, aynı yerlerde böylesine yıkıcı bir deprem yaşanmamıştı. Öyle ki; büyük yıkımı gören Hollanda Arama Kurtarma Ekibinden birisinin Adıyaman’da söylediği şu cümle tarihe not olarak geçti: "Siz Tanrı'yı bu kadar kızdıracak ne yaptınız?"
Deprem çok şiddetli ve yıkıcı olduğu için on bir ilimiz doğrudan etkilenmiş, dolayısıyla can ve mal kaybı da o oranda yüksek olmuştu.
Depremden etkilenen halkımızın bir şansları vardı ki; Cumhurbaşkanı Erdoğan Başkanlığındaki Ak Parti’nin hükümette olmasıydı..
Depremin hemen ilk dakikalarından itibaren devletin tüm ilgili kurumları harekete geçirilmiş, kısa sürede deprem bölgesine intikalleri sağlanarak arama kurtarma faaliyetlerine başlanmıştı.
Tüm Türkiye tek vücut olmuş, adeta seferberlik ilan edilerek her türlü yardımlar bölgeye ulaştırılmıştı.
Devletin tüm yetkilileri günlerce sahada kalarak yapılan çalışmaların koordinesini sağlamışlardı.
Cumhurbaşkanımız sayın Erdoğan da, depremzede vatandaşlara kalıcı konutların bir yıl içinde teslim edileceğini söyleyerek çalışmalara hemen başlanacağını müjdelemişti.
Önce enkaz temizliğine başlanmış, tonlarca ağırlıktaki beton yığınları kısa sürede şehirlerin dışlarına taşınmıştı.
Zemin etüdleri tamamlanan yerlere yeni deprem konutları yapılarak 11 ilde toplam 169 bin 171 konut, 32 bin 260 köy evi ve 149 işyeri teslim edildi. Yani iki yılda 201 bin 431 hane teslim edildi. Bu azmin ve kararlılığın eseri değil mi?..
Böyle bir başarıyı bile kıskanarak görmek istemeyenler, karalama görevlerini yapmaktan geri kalmadılar. Ülkemiz için yararlı olan her şeye karşı olup engellemek istedikleri gibi.
İki yıkıcı depremde, iki hükümetin verdiği sınavı da takdirlerinize bırakıyoruz.