Japonya test ediyor! Ordular dönüşüyor: Robotik Ordu Projesi...
Japonya test ediyor! Ordular dönüşüyor: Robotik Ordu Projesi...
Selma Savcı
Her zaman savaş senaryoları üzerine eğilen yazıları ve yorumları pür dikkat okur ve izlerim. Çünkü hakikaten yaşadığımız şu teknoloji çağında oturduğunuz yerden bombalar füzeler gönderebiliyor ve bir ülkeyi maalesef yerle bir edebiliyorsunuz. Bugün geldiğimiz noktada evlatlarımızın ellerinde dolaşan cep telefonları, tabletler ile bile yüzlerce şey yapabiliyor ve Yapay Zekâ denilen gelecek adına iyi mi kötü mü diyebileceğimiz bir akılla ilerliyoruz.
Yaşanan son gelişmeler sonrası askeri tansiyon yeniden yükseldi! Karşılıklı adımlar, küresel ve bölgesel etkiler, tarafların olası talepleri...
Son zamanlarda dünya ülkeleri arasında herkesin birbirine gider yaptığı bir dönemi yaşıyoruz. Bir gün Trump çıkıyor, Rusya’ya parmak sallıyor. Sonrasında ise Çin olaya dâhil oluyor… Zaten soykırım yapan Katil İsrail’in bir kuduz köpek gibi etrafa saldırmasını ise her defasında yazıyor ve çiziyoruz.
Şimdi ise bazı Avrupa ülkelerinin kara muharebelerinde özellikle robot sistemlerini devreye aldıklarını görüyoruz. Bunların başında ise son zamanlarda etliye sütlüye dokunmadan hareket etmeyi adet edinen Fransa geliyor.
Fransa ordusu, mühendisler, araştırmacılar ve savunma sanayisi temsilcileriyle birlikte, savaş alanlarında kullanılmak üzere kara robotlarının geliştirilmesini hedefleyen kapsamlı bir teknoloji testine imza attı. Ordunun 2040 yılına kadar savaşa hazır robot sistemleri üretmeyi planladığı belirtilirken, bu alandaki çalışmaların giderek hız kazandığı ifade ediliyor.
Fransa Kara Kuvvetleri'nin teknik komutanlık birimi, robotların hâlihazırda gözetleme ve mayın temizleme gibi görevlerde oldukça yararlı olduğunu, ancak asıl hedefin, bu sistemlerin çatışma anında daha etkili hâle gelmesi olduğunu açıkladı. Robotların savaş alanında kolaylaştırıcı rol üstlenmesi gerektiği vurgulanırken, özellikle engebeli arazilerde hareket kabiliyeti konusundaki teknik zorlukların aşılması gerektiğine dikkat çekiliyor.
Fransa ordusu özellikle 2021 yılından itibaren kara robotlarının olası kullanımlarını araştırarak yeni bir yelpaze açmayı hedefliyor.
Özellikle hep oyun konsollarında gördüğümüz katil robotlar kavramını bugün ülkelerin, savaş denkleminde kullanacak olması hakikaten gelinen noktada ilerleyen yıllarda neler göreceğimizi bekliyor olacağız.
Tam bu esnada Japon bir CEO’nun açıklamalarına da kulak vermek lazım, ülkelerin bu durumu fazla ciddiye almadığını ve bu konu hakkında daha radikal hamleler yapılmasının da önü mutlaka açılmalıdır.
İyi veya kötü diye adlandırmaktan ziyade konunun daha da kılcal damarlarına inmek lazım…
Asya ülkesi Japonya, mühendisleri tarafından geliştirilen robotları test etmeye başladı.
Japon telekomünikasyon ve internet şirketi Softbank’ın CEO’su Son, akıllı robotların sayısının gelecek 30 yıl içinde insan nüfusunu geçeceğini, robotların insanlardan “daha akıllı” olacağını söyledi. Bunu “süper zekânın doğumu” olarak niteleyen Son, “Bu gerçek olacak.” ifadesini kullanmıştı. Akıllı robotların sayısının 30 sene zarfında insan nüfusunu geçeceğini belirten Masayoshi Son, bunların insanlarla aynı boyut ve şekilde olacağı değerlendirmesini yaptı. Son, bazı robotların uçacağını ve yüzeceğini, bazılarının ise iki bacağının olacağını, buna karşın diğerlerinin yüzlerce bacağa sahip olabileceğini dile getirmişti..
Düşünebiliyor musunuz; İnsan tarafından yönlendiren katil drone’ların aksine, otonom olma özelliğine sahip katil robotların kimi hedef alacaklarına kendileri karar verecek. Bu robotlar insan müdahalesi olmadan görevlerini yerine getirebilecek. Bilim dünyasından önemli isimler katil robotların insanlık için büyük bir tehdit oluşturduğu ve bunun yapay zekâ üzerinden silahlanma yarışına yol açabileceği görüşünde.
Japon girişimci Son, son olarak ise, robotların tehlikeleriyle ilgili “Bence bu süper ya da zekâ bizim ortağımız olacak. Eğer bunları doğru kullanmazsak bu bir risk oluşturacaktır. Buna karşın robotları doğru işler için kullanırsak bunlar daha iyi bir yaşam için ortaklarımız olabilir.” ifadesini kullanarak bu tehlikeye dikkat çekmişti.
Her ne kadar ülkeler bazında bu girişimlerin hızlandırılarak devam edeceği kanısı ortada olsa da bu durumun daha da iyi analiz edilip kendi ülkemizde de bu hamleler bütününden geri kalmadan hareketle ilerlemek lazım kanısındayım. Dediğim gibi, iyi veya kötü de olsa, ülkelerin saldırılarına karşı çağın gerekliliğinden kaçmamak ve ona göre ayağımızı yorganımıza göre uzatmakta da yarar var kanısındayım.
Amerikalı John Zerzan’ın dediği gibi; “Teknoloji, içinde barındırdığı toplumsal düzenin köklü değerini kapsayan, bir sistem olarak görülmelidir. Bu asla basitçe bir “aletler” veya cihazlar meselesi değildir.” Buradan yola çıkarak teknolojik hamleleri bir kalıbın içine sıkıştırarak basite indirgemeden daha iyi analiz etmemiz her daim şarttır.
Selam ve dua ile…