Allah’ın Nizamı İslâm (10)
Allah’ın Nizamı İslâm (10)
Prof. Dr. YUSUF ÖZERTÜRK
İSLÂM’IN KAYNAKLARI
A-KUR’ÂN
Kur’ân’ın Muhtevası
2e-Kulluk-Ubûdiyyet-Abd
a-MÜSLÜMAN NASIL OLMALIDIR?
*Müslüman, “Allah’tan başka tapınılacak bir ilâh yoktur, tek otorite Allah’tır, Hz. Muhammed (sav) Allah’ın kulu ve resulüdür” diyen ve bunu şuurlu olarak kabul ve tastik eden kişidir(1).
*İnsanın tapınma ihtiyacı vardır. Her insanın genetiğinde bu vardır. Müslüman sadece Allah’a tapmalıdır. Allah’a tapmayan, putlara tapar. Bu put da, insanın kendi Nefsidir (Egosu).
*Müslüman, Allah’tan gayrıyı (insan, mal-mülk, makam-mevki, vs) putlaştırmamalıdır.
*Müslüman, Allah’a kulluğunda ihlâslı olmalı ve riyadan (gösteriş için yapılan), süm’adan (duyulsun, bilinsin için yapılan) kaçınmalıdır.
*Müslüman, Allah’a kul olmanın, nefse kul olmaktan (insanlara, mala-mülke, makama-mevkiye, vs kul olmaktan kurtulma) azade olmak olduğunu bilmelidir. Çünkü; Allah’a ihlâslı kul olan, daha hiçbir şeye köle olamaz ve gerçekten hür olur.
*Müslüman salih amellerinin (iyilik, hayır-hasenat, vs) karşılığını sadece Allah’tan beklemelidir, başkalarından değil. Allah’a kulluk, sadece Allah’ın rızasını kazanmak için yapılmalıdır.
*Müslüman, daima Kur’ân’ın ölçülerini esas kabul etmeli ve Hz. Resulellah’ı (sav) rehber edinmelidir.
*Müslüman, ne nefsine, ne de başkalarına zulüm yapmamalıdır.
*Müslümanın, Allah’ın emirlerine itâat etmemesi (farzları yerine getirmemesi, haramları işlemesi) nefsine zulümdür.
*Müslüman, aczinden dolayı nefsine-hevâsına uyup günah işlediği zaman hemen tevbe edip Hakk’a dönmelidir.
*Müslüman, hiçbir zaman ‘fâsık-ı mütecâhir’ (Allah’ın haram kıldıklarını açıktan açığa, küstahça, hatta övünerek işleyen) olmamalıdır. Hafizen Allah bu, insanı Din’den çıkarır.
*Müslüman kindar olmamalıdır. Müslüman kindar değil, dindardır.
*Müslüman, ‘Yaradan’dan ötürü, yaratılan her şeyi sevmelidir. Özellikle de mü’minleri çok sevmelidir. Çünkü Allah, mü’minleri kardeş etmiştir. Hiç insan kardeşini sevmemezlik yapar mı?
*Müslüman şefkâtli ve merhametli olmalıdır. Rehberleri olan Hz. Resûlellah alemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Katı kalplilik zalim gaddarların sıfatıdır.
*Müslüman kendi nefsine karşı azimetli (tavizsiz) ve fakat başkalarına karşı musamahalı olmalıdır. Kusurları ‘kavl-i leyyin’ ile düzeltmelidir.
*Müslüman YALAN söylememelidir. Yalan bir ‘kâfir sıfattır’ ve de münâfıklık alâmetidir. Yalan asla Müslümanda bulunamaz bir sıfattır.
*Müslümanın şi’ârı DOĞRULUKTUR. Müşrikler Hz. Peygamber’in elçiliğini kabul etmiyor, ama doğru sözlü olduğunu tastik ediyorlardı. Müslüman doğruluktan asla ayrılmamalıdır. Doğrulukla ilgili olarak; Allah’ın’ ‘Sen doğru yol üzerindesin’(2) dediği Hz. Peygamber, ‘Beni Hûd suresi ihtiyarlattı’ demiştir (3, 4). Allah Resûlü’nün duyduğu endişe, kendisinden daha ziyade, ümmetinin doğruluktan ayrılıp, helâk olacaklarından kaynaklanıyordu.
*Müslüman bile bile haram yememelidir.
*Müslüman hırsızlık, yolsuzluk yapmamalıdır.
*Müslüman iftira atmamalı, gıybet etmemelidir.
*Müslüman her konuda adaletli olmalıdır. Adaleti, sadece kendi yandaşlarına değil, yaratılan her mahluka karşı da göstermelidir.
*Müslüman, merhametli, muhabbetli ve insaflı olmalıdır.
*Müslüman hakka, doğruya taraftar olmalıdır. Hak, muarızında (hasmında-rakibinde) da olsa hakkı kabul etmelidir.
*Müslüman, fitnenin katilden (cinayet) daha eşed (daha şiddetli-kötü) olduğunu bilmelidir. Ve hiçbir şekilde fitne-fesat çıkarmamalı ve fitneye de alet olmamalıdır.
*Müslümanın özü-sözü bir olmalı, her zaman, her yerde daima dürüst olmalıdır.
*Müslüman emin, güvenilir kişi olmalıdır. Hz. Peygamber (sav), ‘Muhammed-ül Emin’ lakaplıydı. Müşrikler O’nun Peygamberliğini kabul etmediler. Ama emanetlerini getirip O’na teslim ediyorlardı. Çünkü biliyorlardı ki, O, emanete hıyanet etmezdi.
(1): “Allah’ım, ancak Sana ibadet ederiz (kulluk yaparız) ve ancak Sen’den yardım dileriz (Seni tek otorite olarak kabul ederiz.)” Fatiha-5.
(2): “Ey Habibim! Sen) Sırât-ı müstakîm üzeresin” (Yasin-4).
(3): “Hak yola dönenlerle birlikte ey Resulüm, emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Azıp, sapıtmayın. Allah yaptıklarınızı çok iyi görmektedir” (Hûd-112).
(4): “(Hz. Peygamber) Beni Hûd suresinin ‘Emrolunduğun gibi dosdoğru ol’ ayeti ihtiyarlattı” (Tirmizi, Tefsir;56/3297).