Tişörtlerin dili
Batı; çoğu ülkede ekonomik, politik, kültürel alanlar başta olmak üzere pek çok alanda hakimdir. İnsanlığı pek çok yönden sömürmektedir. Hakimiyeti altında tutmaktadır.
Bilhassa kültür alanında pek çok şeyler yapmaktadırlar. Gençliğimizin haysiyetini, duygularını ve düşüncelerini kültür emperyalizmi vasıtasıyla silmeye, yok etmeye çalışmaktadırlar. Ecüş bücüş bir gençlik kitlesi ortaya çıkarmaktadırlar.
Batı emperyalizmi içinde bilhassa Amerikan emperyalizmi akla hayale gelmedik uygulamalar yapmaktadırlar.
Amerikalıların sadece Kızılderililere uyguladığı vahşet, tarihin en kara sayfalarından birini meydana getirmektedir.
Vahşi Batı vahşette sınır tanımamıştır. Kızılderililere soykırım uygulamıştır Amerika. Beyazlar Amerika’ya yeni geldiklerinde orada büyük bir Kızılderili nüfusu vardı. Yetmiş milyon Kızılderili’den bahsediliyor o tarihlerde. Kendilerine göre bir kültür ve medeniyetleri bulunuyordu Kızılderililerin. Zenginlikleri vardı. Roger Garaudy’ye göre (Vahşi Batı) Beyazlar, Kızılderililerin kağnı tekeri büyüklüğündeki pek çok altın parçalarını çalıp talan etmişlerdir. Mallarını, servetlerini ellerinden almışlardır. Onlara soykırım uygulamışlardır.
Bütün bunları yaparken de insan haklarını, demokrasiyi savundular Amerikalılar. Dünya kamuoyunun gözünün ağına baka baka bu yalanları söylediler. Hiç de perva etmediler.
Neden perva etsinler ki… Kültür emperyalizmi vasıtasıyla milyonlardan meydana gelmiş gizli orduları vardır. Pek çok ülkede bu orduları hazırdır. Bu dolmaları yutturmak, bu yalanlara inandırmak hiç de zor olmamaktadır.
Bugün Kızılderililerin kökü kesilmiştir.
Kızılderili Şefi Seattle’ın ‘Beyaz Adam’ şiiri ne kadar acıklı, ne kadar trajiktir. 1853’te söylemiştir bunu.
Beyaz adam annesi toprağa
Ve kardeşi olan gökyüzüne
Alıp satılacak, yağmalanacak bir şey gözüyle bakar
Onun bu ihtirasıdır ki
Toprakları çölleştirecek
Ve her şeyi yiyip bitirecektir
Beyaz adamın kurduğu kentlerde huzur ve barış yoktur
Bu kentlerde bir çiçeğin taç yapraklarını açarken çıkardığı tatlı sesler
Ve bir kelebeğin kanat çırpınışları duyulamaz
Beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu
Son ırmak kuruduğunda
Son ağaç yok olduğunda
Son balık öldüğünde anlayacak...
Amerikan emperyalizminin çok veciz özetidir bu şiir.
Yıllarca bizim çocuklarımıza Teksas, Tommiks, Kinova okuttular. Beyaz adam - Kızılderili mücadelesi anlatılır bu kitaplarda. Bu çizgi romanların kahramanları beyaz adamlardır. Her biri bir büyük savaşçı ve bir büyük kahramandır bu beyaz adamların.
Aslında ise her biri bir eşkıyadan, bir katilden başka bir şey değildir bunların. Eşkıyalar ve katiller sürüsüdür bunlar. Kızılderililere amansız zulüm ve katliam uygulamışlardır bunlar. Teksas, Tommiks, Kinova kitaplarıyla eşkıyalar ve katiller yeni yetişen nesillerimizin zihinlerine böyle kazındı. Birer kahraman olarak.
Kızılderililer insan bile sayılmamıştır bu kitaplarda. Vahşi Batının derin güçleri içimizdeki beslemeleri vasıtasıyla çocuklarımızın beyinlerini yıkadılar. Bu beslemeler vasıtasıyla insanları kendilerine kul köle ettiler.
Onları sağmal inek durumuna getirdiler.
Uyuyan bebek durumuna getirdiler.
Beyinsiz kuş durumuna getirdiler.
Yedilip götürülen ayı durumuna getirdiler.
Üzerlerine tişörtler giydirdiler gençlerin. Alay eden, hakaret eden kelime veya cümleler yazılmıştır bu tişörtlere. İngilizcedir bu yazılar.
Tişörtlerdeki resimlerde gizli alay, gizli kibir, gizli gurur sezilmektedir.
Tişörtlerde neler yazılıydı neler. Şunlar onlardan bazı örneklerdir:
Dowry cow yani ki sağmal inek yazılıydı bazı tişörtlerde. Nice kimseleri sağmal inek haline getirmişlerdir. İneğin koca koca göğüsleri süt doludur. Şapkasında ABD bayrağının yıldızları belli olan biri ineği sağmaya hazırlanmaktadır. Elinde en çağdaş sağım makinesi vardır. Sağ babam sağ. Sabah sağ, akşam sağ. Sağ sağ bitmiyor.
Sleeping baby yani uyuyan bebek yazılıydı kimi tişörtlerde. Ve körpecik bir bebek resmi yer alıyor tişörtte. Tam ninni söylenecek çağda.
Benim yavrum uyusun ninni
Uyusun da büyüsün ninni
Tıpış tıpış yürüsün ninni
Çok tatlı bir bebektir tişörtteki. Hafifçe gülümsemektedir. Beşik yavaş yavaş, tatlı tatlı sallanmaktadır. Bebek şimdilik süt içiyor. Günü gelince lıkır lıkır kolalar içecektir. Kolaların parasıyla silah alıp Filistinlilere karşı kullandırtacaklardır.
Brainless bird yani beyinsiz kuş yazılanlar da vardı. Perişan bir kuş resmi vardır bu tişörtlerde. Beyni çıkarılmış bir kuş gelişi güzel uçar. Bir oraya bir buraya uçar durur. Kendini duvardan duvara çarpar durur. Tüyleri karmakarışıktır. Hiçbir gayesi, hedefi yoktur. Hali, görünüşü pek bir perişandır.
Fastened bear yani yedilen ayı yazılı olanlar da vardır. Bir ayı, boynunda yular filan yok. İp veya zincir filan da bağlanmamış. Ama sanki elektronik yular varmış da birileri tarafından yediliyormuş gibi. Bir yerlere çekiliyormuş gibi görünüyor. Bir yerlere gidiyor.
Outlaw cowboy yani haydut kovboy yazılı tişörtü giyen bunların başı olmalı. Tişörtte at üstünde, başında fötr şapkasıyla bir kovboy resmi vardır. Şapkasında Amerikan bayrağının yıldızları görülmektedir. Atıyla beraber hoplayıp zıplayıp durmaktadır. Elinde salınmış kement vardır. Kement havada kavisler yapmaktadır. Etrafında bazı sığırlar görünmektedir. Kovboyun yönlendirmesiyle bir yerlere koşuşturmaktadır bunlar.
Her bir tişört, giyenlerinin ruh halini, düşüncesini, haysiyetini göstermesi bakımından pek bir manidar. Tişörtlerin çoğunda aşağılık duygusunun verdiği bir sefalet okunmaktadır.
Tişörtlerin dili çok şey söylüyor.