Yemen’de insanlık ölüyor duyan var mı?
Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin Yemen’de Husilerin kontrolündeki Hudeyde kentine düzenlediği hava saldırısında vurulan okul otobüsündeki 40 civarında çocuk hayatını kaybetmişti.
Yayınlanan raporlara göre çocukların yıl sonu etkinliği kapsamında yaptıkları piknikten okullarına dönerken otobüsün pazara yaklaştığı esnada park halindeyken füze ile vuruldu. Çocukların yaşları 6 ile 11 arasındaydı. Ölen ve yaralanan çocukların fotoğraflarına bakılırsa birçoğunun UNICEF tarafından sağlanan mavi okul çantalarını taşıdığı anlaşılıyordu.
Bu manzaranın dünyayı ayağa kaldırması gerekiyordu. Ancak olmadı. Çünkü Suriye’de çocuklar kimyasallarla toplu ölümlere terk edilirken de caydırıcı nitelikte ciddi bir ses yükselmemişti. Çünkü kimyasalı atan rejimin arkasında süper güç Rusya bulunuyordu.
Küçücük cansız bedenlerin elbette mezhebini sorgulayacak değiliz. Saldırıyı Suudi’nin yapmış olması, ölen çocukların Husilerin evlatları olması savaştan en fazla etkilenen mağdur kesimin çocuklar ve siviller olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Zira ABD destekli koalisyonun Suudi sözcüsü Albay Turki-el Malki saldırının “uluslararası insan hakları yasalarına uygun bir şekilde gerçekleştirilen meşru bir askeri faaliyet” olduğu yalanını söyleyebildi.
Henüz bu katliamın acısı sıcak iken geçtiğimiz perşembe günü, yani okul otobüsü saldırısından sadece iki hafta sonra, Suudi liderliğindeki koalisyon güçlerinin hava saldırıları, batı eyaleti Hudeyde’deki çatışmadan kaçan 26 çocuğu ve dört kadını daha öldürdü.
Birçok Müslüman coğrafyada katliamlar yaşandığı için Yemen savaşı gündem olmayabilir. Ama gerçekte bu savaş, dünyadaki en kötü insani krizlerden birini temsil ediyor.
Savaş sebebiyle 27 milyonluk nüfusun dörtte üçü, yaklaşık 22 milyon Yemenli, korunmaya ve insani yardımlara ihtiyaç duyuyor, yaklaşık 8,4 milyon insan ölümün kıyısında yaşıyor. Ayrıca, kalan 7 milyon yetersiz beslenme sebebiyle yaşam mücadelesi veriyor.
2015’ten beri 28.000’den fazla insan öldürüldü veya yaralandı. 1 milyondan fazla insanı etkileyen ve 2.300’den fazla insanı öldüren kolera salgını gittikçe yayılıyor. Birleşmiş Milletlere göre her 10 dakikada bir en az bir çocuk savaşa bağlı faktörler sebebiyle hayatını kaybediyor.
Bu açıdan bakıldığında, sorumluluğun Amerika Birleşik Devletleri’ne ait olduğu söylenebilir. CNN raporuna göre, okul otobüsüne yapılan hava saldırısında kullanılan bombanın ABD’de üretilen 500 kiloluk Mark 82 lazer güdümlü bir model olduğunu belirtiyor.
Savaşın başladığı 2015 Mart ayından bu yana 18000 hava saldırısı gerçekleştirildi. Bu saldırılan üçte biri askeri olmayan noktaları hedef aldı. Uluslararası örgütlerin cılız kınama mesajlarını ne ABD, ne de koalisyonun başındaki Suudi-BAE güçleri dikkate alıyorlar. Nitekim Yemen’in tarihi mirasını, yeraltı kaynaklarını, ticari yollarını gasb ederek kazandıkları servetin milyarlarca dolarını ABD’den silah alarak çocukları bombalamaya devam ediyorlar.
BM’nin tek yaptığı, her zaman olduğu gibi tarafları itidale çağırmak veya müzakere görüşmeleri ile göz boyayarak oyalamadan ibaret kalıyor.
Savaşın öte yanında da Şii Husilere destek veren İran’ın olduğunu da hatırlatmakta yarar var. Tıpkı Suriye savaşında olduğu gibi Suudi-İran vekalet savaşlarında İslam coğrafyasında taş üzerinde taş kalmadı. Kazançlı çıkanlar ise yine silah tüccarları ve emperyalizm.