• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Muharrem Güneş
Muharrem Güneş
TÜM YAZILARI

Kanada ve Suudi krizi

09 Ağustos 2018
A


Muharrem Güneş İletişim: [email protected]

Kanada Dışişleri Bakanı’nın Twitter üzerinden yaptığı paylaşımla Suudi Arabistan’da insan hakları savunucusu olan Samar Bedevi’nin tutuklanmasına yönelik eleştirisi, Suudi yönetiminin Kanada ile ticari, siyasi tüm diplomatik ilişkilerini dondurduğu bir dizi krize neden oldu. Suudiler Kanada’nın Riyad Büyükelçisine ülkeyi terk etmesi için 24 saat süre verdiğini ve kendi büyükelçisini de geri çağırdığını duyurmuştu. Ayrıca Kanada’da Suudi bursu ile okuyan yaklaşık 8200 civarındaki öğrencinin bursunun kesilerek ülkelerine geri dönmeleri veya başka ülkelere nakledilmeleri çağrısı yapıldı, hava yolu şirketleri uçuşları durdurdu.

İlişkilerin bu denli gergin bir seviyeye gelmesiyle birlikte Kanada, krallık ile diplomatik gerginliğe giren Avrupa ülkeleri listesine ismini yazdırdı. 

Suudi Krallığın dünyanın en büyük ekonomik gücünü cezalandıracağı yönündeki resmi ifadelerinden sonra, Almanya da bu yılın başlarında Suudi Arabistan’a silah ihracatını durdurma kararı almıştı. Silah satış anlaşmalarının dondurulmasının nedeni Avrupa içindeki insan hakları örgütlerinin Suudi Arabistan’ın satın aldığı silahları başta Yemen olmak üzere savaş içinde olduğu bölgelerde sivillere yönelik hak ihlallerinde kullanmasına yönelik eleştirilerin bir sonucuydu.

2018 Temmuz başlarında, Belçika Yüksek Mahkemesi Suudi Arabistan’daki insan hakları ihlalleri nedeniyle Suudi Arabistan’a silah ihracatını yasaklama kararı verdi. İsveç ise ülkede yaşanan insan hakları koşulları nedeniyle 2015 yılında silah sözleşmelerini iptal eden bir karar almıştı.

Washington Post gazetesi analist Ishan Tharoor’un, Suudi-Kanada krizindeki son gelişmeler hakkında yorum yaptığı bir makale yayınladı.

Yazısında, Suudi Prens Muhammed bin Selman’ın birkaç ay önce tüm Batı başkentlerinde sıcak bir karşılama ile ağırlandığını söyleyen yazar, M. Salman’ın politikacılar, iş adamları, film yıldızları ve medya patronları ile yaptığı görüşmeler neticesinde ülkesini “2030 vizyonu” kapsamında “Petrol çağından ekonomik çeşitlilik çağına” ulaştıracağını ve bütün dünyaya açılacağı mesajını vermişti.

Ortadoğu’yu Avrupa gibi muasır medeniyetler seviyesine çıkaracağı vaatleri Avrupa’da iyimser bir duruma yol açmış Amerika’daki bazı büyük medya mensupları ciddi ciddi güzellemeler yapmıştı. 

Yazar bazı değerlendirmeler sonunda şu sonuca varıyor; Bu hafta patlak veren diplomatik kriz, Veliaht Prens’in sözlerinin “kırılganlığını” ortaya çıkardı. Sadece bir hak ihlali eleştirisi karşısında öfkeyle Kanada büyükelçisinin sınır dışı edilmesi, Ottowa’dan Suudi büyükelçisinin geri çağrılması ve bütün ticari ilişkilerin askıya alınması M. Selman’ın “yenilik” vaatlerinin aslında zorbalık, hak ihlalleri anlamına geldiğini, bunun yanı sıra dış ilişkilerde gözü kapalı bir şekilde ABD politikalarını destekleyip Filistinliler yerine İsrail siyasetine alan açmasının “vizyonsuzluk” olduğunu belirtiyor. 

Suudi Arabistan yönetimi ve medyasına göre ise durum çok farklı! Kanada ile yaşadığı diplomatik krizi Suudi politikası için bir “zafer” ve “tüm dünyaya verilen diplomatik ders” olarak takdim ediyor.

Bağımsız analistler, Kanada’dan gelen eleştirilere bu derece büyük tepki verilmesinin başta Avrupa olmak üzere Suudi yönetiminin uygulamalarına dışarıdan gelebilecek tüm eleştirilere yönelik tehdidin bir parçası olduğunu söylüyorlar.

Son zamanlarda ABD başkanı Trump’ın tüm dünyayı karşısına aldığı siyaset tarzı Suudi veliaht prensi Muhammed bin Selman için rol model olmuş görünüyor. 

Veliaht prens, ABD’ye daha fazla yakınlaşma adına içeride ve dışarıda herkesle kavgalı olmayı göze almış gibi…

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23