İdlib daha büyük çatışmanın başlangıcı olabilir!
Rusya, Suriye’deki uzun vadeli askeri ve ekonomik varlığını garanti altına almak için son hamlesini yapmaya hazırlanıyor.
Bu nedenle, ABD’yi Suriye dosyasında saf dışı bırakmaya ve şimdiye kadar ödediklerini kalıcı kazanca dönüştürmeye çalışıyor.
Önümüzdeki günlerde Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, Suriye’yi “yeniden yapılandırma” amacıyla Fransız ve Alman liderlerle toplantılar düzenlemeyi planlıyor.
Avrupa ülkelerinden hemen sonra zengin Körfez ülkelerinden finans temin etmeye çalışacak.
Fakat bu planların gerçekleştirilmesi için önündeki tek engel İdlib…
Bu nedenle, askeri filolarını İdlib yakınlarına seferber etmeye devam ediyor. Rusya, İdlib savaşını Suriye savaşının kendi lehine sonuçlanacağı bir zafer olarak görüyor.
Daha önce Guta’yı ele geçirmek için kimyasal kullanılmış, ardından muhalifler suçlanmış ve havadan bombalanarak büyük bir sivil katliamı gerçekleştirilmiş nihayet Guta rejimin kontrolüne girmişti.
Şimdi İdlib için de aynı senaryo gündeme getiriliyor.
Önce BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, İdlib’de El Nusra ve El Kaide üyesi olan 10 bin kişi ile ailelerinin bulunduğunu, çatışmanın başlaması durumunda iki tarafın da kimyasal silah kullanabileceğine dikkat çekerek “Taraflar güvenilir bir insani koridor açarak sivil nüfusun geçici olarak bölgeden çıkıp daha güvenli bir yere yerleşmesini sağlamalı” dedi.
Ardından Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, “İdlib›in teröristlerden temizlenmesi gerek” diye konuştu ve muhaliflerin bölgede bir kimyasal saldırı düzenleyip suçu hükümete atmayı planladığı yönündeki iddiasını yeniledi.
Rejim adına yapılan açıklamalar da tümünün İdlib’i ele geçirme konusundaki niyetlerini ve planlanan saldırının büyüklüğünü açıkça ortaya koyuyor.
7 Eylül’de Tahran’da planlanan Suriye garantörü ülkelerin üçlü toplantısının ardından Rusya’nın, Türkiye’nin ve İran’ın alacağı ortak karar ile yol haritası ortaya çıkacak.
Durum iyice karmaşık bir vaziyet almaya başlıyor.
Geçtiğimiz aylarda İsrail’in talebi doğrultusunda ABD, Rusya ile İran’ın Suriye’den çıkarılmasına dair yoğun görüşmeler gerçekleştirmiş ve neredeyse uzlaşı noktasına gelinmişti.
Ama şimdilik Rusya bir numaralı oyuncu olmaya isteği nedeniyle İran’ı Suriye dışına itmek konusunda isteksiz davranıyor.
Çünkü bölgelerin tamamen kontrolü elde edilinceye kadar Rusların havadan saldırılarını tamamlayıcı nitelikte bir işlevi olan İran milislerine hâlâ ihtiyaç duyuluyor. Bu süreçte İran’ı saf dışı bırakmak Rusların işlerine gelmeyecektir.
Daha sonra moloz ve enkaz yığınlarının kaldırılması görevi geliyor. Bu kazancı kimseye bırakma niyeti olmayan Rusya süreci şimdilik İran ile yürütmeye kararlı görünüyor.
Rusya kendi adına hesapları yapadursun, yaşanacak büyük kriz nedeniyle yeniden uzun sürecek yeni bir savaşın fitilini ateşleyebilir.
Şimdilik İdlib’de destekçi arayışında olan Rusya, çizdiği senaryoda Golan sınırında İran’ı görmek istemeyen İsrail›i dikkate almıyor. İsrail ise bu durumdan oldukça rahatsız. Bu nedenle Şam rejimi yalanlasa da İsrail muhtemel rahatsızlığını hissettirmek için Şam’da Mezzeh Havaalanını havadan bombaladı.
İdlib beklenildiği gibi çatışmanın sonu değil, tehlikeli ve daha büyük bir başka çatışmanın başlangıcı olabilir. İstediği yönde ilerlememesi durumunda İsrail’in fiili müdahaleleri artacaktır.
İdlib’in sınır bölgesi olması nedeniyle Türkiye’ye sıçraması da ihtimal dahilinde tutulmalı. Çünkü anlaşma sonucu gerek Halep ve Guta’dan İdlib’e gelen bazı silahlı gruplar İdlib’i terk etmeyi reddettiği için veya Rusya’nın muhtemel saldırısı sonrası en fazla zarar görecek olan Türkiye’nin tavrı da ciddi önem arz ediyor.