• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Muharrem Güneş
Muharrem Güneş
TÜM YAZILARI

Arap ülkelerinden Türkiye dayanışması

14 Ağustos 2018
A


Muharrem Güneş İletişim: [email protected]

Türkiye’nin son günlerde yaşadığı ekonomik baskılar halkın üzerinde bir panik havası oluşturdu. Her ortamda ekonomik gidişat konuşulur hale geldi. Uluslararası medyaya göz atanlar ilk gündem maddelerinden birinin Türkiye ekonomisi olduğunu görecektir. Türkiye’ye açık destek verenler olduğu gibi yaşananlardan çığlık atarcasına sevinip elini ovuşturanlar da az değil…

Arap Baharı devrimlerinden bu yana halktan yana tavır alanlar ile karşı olanlar bu durumda da ikiye bölünmüş bir görüntü veriyor. Suudi, BAE gibi ülkeler dolardaki her artışı manşetten duyurup, Türkiye’nin çöküş müjdesini verirken, Katar ve Kuveyt gibi ülkeler dayanışma mesajları verdi. Arap ülkelerinde genel kanı bu ekonomik darbe girişiminin sadece Türkiye’nin savaşı değil, tüm İslam toplumunun savaşı olduğu yönünde ağırlık kazanıyor.

Sosyal medya üzerinden Arap ülkelerinde tanınan akademisyen ve mütefekkirler haliç ülkelerindeki zengin işadamlarının hatta halkın dahi Türkiye’ye destek amaçlı döviz bozmalarının bir vecibe olduğu konusunda kampanyalar başlattılar.

Türkiye’nin bu kadar yakından takip edilmesinin sebeplerini “Türkiye Türkiye’den ibaret değildir” ifadesiyle açıklayan aktivistler, dayanışmalarını 15 Temmuz’dan bu yana daha net göstermeye başladılar. İslam coğrafyasındaki kazanımlarda büyük devletler karşısında mazlumlar adına diplomasi trafiğini hiç aksatmayan Türkiye, karşı devrimler ve darbelerle “umutsuz kesimlerin umudu” olduğu için ülkesinden çıkarılan birçok ülke vatandaşının ‘vatan’ı haline geldi. 

Ayrıca Türkiye haliç ülkeleri gibi yeraltı kaynaklarına sahip bir ülke olmamasına rağmen son 15 yıldaki mücadelesiyle uluslararası ekonomide geldiği nokta itibariyle önde gelen modellerden biri olmaya devam etmekte ve bu sayede dünya genelinde ve uluslararası siyasette dikkate alınan etkili on ülkeden biri haline gelmiştir.

Fakat Filistin ve Suriye meseleleri başta olmak üzere uluslararası siyasette Türkiye’nin etkinliğinden ve masada olmasından rahatsız olanlar Trump öncülüğünde ticaret savaşları yanında Türkiye’ye has bir ekonomik savaş da başlattılar. Sadece son dönemde Arap Körfezi devletlerinin Türkiye’den çektikleri mevduat ve yatırımlar yaklaşık 30 milyar dolar değerinde. Türkiye’nin bütçe açığının yaklaşık 40 milyar dolar olduğu düşünüldüğünde nasıl geniş çaplı ve koordineli bir savaş olduğunu anlamak hiç de zor değil…

Türkiye ekonomisinin geçmişte birçok badirelerden geçtiğini ve dönem dönem hasar alsa da dengeyi korumayı başardığını belirten yorumcular Türkiye’nin gerekli önlemleri alması halinde uzun vadede kazançlı çıkacağını hatırlatıyorlar. 

Türkiye’nin milli İHA başarısı bu konuda en iyi örnek olarak ele alınabilir. Başta ABD olmak üzere birçok Avrupa ülkesinin Türkiye’ye silah satışına ambargo koyması nedeniyle yerli üretime ağırlık verildi. Gerek cari açığa olan katkısı gerek son dönemlerdeki askeri operasyon başarıları nedeniyle ne kadar stratejik bir hamle olduğu dikkatlerden kaçmamaktadır. 

Batılı ülkeleri ve ABD emperyalizmini en çok korkutan şey Türkiye’nin uzun vadeli stratejik planlarıdır. Bu saatten sonra agresif tavırlarıyla çöküşe yuvarlanan ABD ile ilişkilerin çok iyi bir noktaya varmayacağından hareketle yaşanan bu krizi fırsata dönüştürme kabiliyeti için uzun vadeli endüstriyel, tarımsal ve teknoloji üretimi noktasında ciddi bir ‘stratejik vizyon’ ortaya koymaktan başka bir çözüm yolu görünmüyor.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23