Öyle ise, siz kimin maşasısınız?
Öyle ise, siz kimin maşasısınız?
MUHAMMET SEYFULLAH MADEN
Allah’ın adıyla…
*
Başsavcı Akın Gürlek, Selahattin Demirtaş ve Canan Kaftancıoğlu hakkında hapis cezası verdiği için, “PKK destekçisi” sözde barış akademisyenlerine şehit ailelerini ziyaret etme “cezası” verdiği için, terör örgütlerinin menfaatine yayın yapan medya organlarını soruşturduğu için, DHKP/C bağlantılı avukatları yargıladığı için… hülasa “görevini yerine getirdiği” için, Tayyip Erdoğan’ın yargıdaki maşasıymış.
Bunu CHP’liler söylüyorlar. Zira Akın Gürlek’i, “Yeni Zekeriya Öz” veya, “Tayyip Erdoğan’ın Zekeriya Öz’ü” olarak niteliyorlar.
Bu ilginç bir tanım, çünkü Akın Gürlek’in soruşturma kararlarının hiçbiri hukuksuz olmadığı gibi kamuoyunda tepkiye neden olan kararlar da değil. 600’den fazla kez PKK iltisaklı isimlerle telefon görüşmesi yapan, ofisinden örgütün bültenleri çıkan, teröristlerin ailelerine taziye telefonları açan… Ahmet Özer hakkında soruşturma başlatması, kimi neden rahatsız eder ki?..
CHP’lileri etmiş… Özgür Özel’i, Ekrem İmamoğlu’nu bayağı rahatsız etmiş. Öyle ki İmamoğlu, Akın Gürlek’i, “Çocuğunun kapısına dayanmasınlar…” diyerek adeta tehdit bile etti.
İlginç, çok ilginç…
Çünkü savcılara kadar herkes, sırf verdikleri kararlar yüzünden, birilerinin maşası olmakla itham edilecekse… Sormak lazım değil midir:
Sayın Özgür Özel, sen Türkiye’ye işgalci diyen, PKK yanlısı Pervin Chakar’ın elini öperken birilerinin maşası mıydın?
Sayın İmamoğlu, sen “Toplum eşcinsel evliliklere hazır değil” derken, HDP’lileri ziyarete giderken, “PKK sizi tükürüğüyle boğar” diyen Abdullah Zeydan’ı kabul edip dostane görüntüler verirken, belediyede örgütün “dağ kadrosundan” elemanları işe alırken, Amerikan CNN’e konuşup, Hamas için “terör örgütü” derken, DHKP/C’li Helin Bölek’i kutsayan Hüseyin Aksu’yu başkan yardımcın olarak atarken… birilerinin maşası mıydın?
Tanju Özcan, “Zekeriya Öz’ün Bolu’ya atanması AKP’lileri panikletti” diye tweet atarken, birilerinin maşası mıydın?
Canan Kaftancıoğlu, Sakine Cansız’ın ardından taziye yayınlarken, maşa mıydın?
Kahraman Türk askerinin Suriye’de etkisiz hale getirdiği Ceren Güneş isimli terörist, ölmeden önce, CHP’li Veli Ağbaba tarafından Meclis’te ağırlanmıştı. Ağbaba, teröristlerin maşası mıydı?
Daha sayalım mı?
“Kent uzlaşısı” adı altında DEM’le ittifak yapıp, Esenyurt’ta terör yandaşlarıyla futbol turnuvası yapan CHP’liler… maşa mıydı?
Devam edelim mi?
CHP’li Maltepe Belediyesi Başkan Yardımcısı Şükrü Akçadağ, “PKK bir terör örgütü müdür?” sorusuna, “Terör örgütü kavramını tartışmak gerekiyor” diye cevap verirken, PKK’ya terör örgütü dememek için kırk takla atarken, maşa mıydı?
CHP’lilerin 100 yıl önceki söylemlerine, icraatlarına kadar uzatırım konuyu. Türk kalpağını çıkarıp İngiliz fötrü giymelerine kadar götürürüm.
Ama lüzum yok…
CHP’liler, Akın Gürlek’i suçlamadan evvel, onu maşa olmakla itham etmeden evvel, eylem ve söylemlerinin kimlerin menfaatine olacağını hesaba katarak hareket etmek zorundalar.
O zaman ne Akın Gürlek’in soruşturmasına muhatap olurlar, ne de görevini yapan başka bir savcının.
Ali kıran baş kesen gibi “istediğim haltı yerim, dokunanı yakarım” devri bitti.
Köşemde defalarca söyledim, Türkiye yeni devlet düzenine geçti. Siyasiler artık devletin menfaatine hareket edecekler; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden başka hiçbir ülkenin, bölücü hiçbir örgütün, silahlı hiçbir çetenin menfaatine değil.
Zira büyük bir dönüşümün arefesinde, ülkesinin önüne engel çıkaran herkesi devlet topluyor, toplayacak. Engelden kasıt, hakkıyla muhalefet edenler değil; Türkiye’yi zayıflatmak, hatta bölmek tehlikesini göze alacak kadar yıkıcı hareket edebilecek iş bilmezlerdir.
Bakın, yukarıdaki skandallardan bahsederken, Mansur Yavaş’ın adı geçti mi? Hayır. Yavaş muhalif değil mi? Gayet de muhalif. Ama hangi örgütün paçasına yapıştı AK Parti karşıtlığı yapmak için? Hiçbirinin. O yüzden devlet mekanizmalarının onunla bir derdi yok.
Ama bu büyük dönüşümün arefesinde, yıkıcı olabilecek herkesle devlet mekanizmalarının derdi var.