İmamoğlu’nu savunanlar da yakayı sıyıramamalı
İmamoğlu’nu savunanlar da yakayı sıyıramamalı
MUHAMMET SEYFULLAH MADEN
Allah’ın adıyla...
*
İnananların gür sesi Akit, Ekrem İmamoğlu’nun burnuna kadar battığı pislikleri yeni değil, 2015 senesinden bu yana tüm Türkiye’ye anlattı. Merhum Hasan Karakaya’nın Medine-i Münevvere’de vefatından evvel kaleme aldığı son yazı, “Yolsuzluk Soruşturması... Ekrem İmamoğlu: 4 - Battal İlgezdi: 1” başlığını taşıyordu.
Yazının henüz başında, “"Ekrem İmamoğlu'nun beslediği köpekler" fena halde azmışlar, "tasma"larını ve "zincir"lerini ha kopardılar, ha koparacaklar!..” ifadesini kullanan Karakaya, “Beykonakları skandalı”ndan başlayın, “Gül İnşaat’a tanınan ayrımcılıktan,” tutun, “gazetecilere akıtılan paralar”a kadar birçok iddiayı köşesine taşımıştı.
Beylikdüzü Belediye Başkanlığı’ndan bu yana skandallarıyla gündemimizdeydi anlayacağınız. Tüm rezillikleri, kronolojik olarak defalarca yazmamızın nedeni buydu. Ve gördüğünüz gibi, ne yazdıysak, harfi harfine doğru çıktı.
O yüzden ne diplomasının iptaline şaşırdık ne de gözaltına alınmasına. Yolsuzluk soruşturması geçireceği de belliydi, terör soruşturması da...
Dolayısıyla İmamoğlu hakkındaki suçlamaları tekrar etmekten ziyade, Türkiye’nin yeni devlet düzeni kapsamında, siyaseti temizlemek için başlattığı bu süreçte, dikkat edilmesi gereken birçok noktadan, önemli gördüğüm 3 tanesini anlatmak istiyorum.
1. SUÇ İŞLEMEYE DEVAM EDİYORLAR
İmamoğlu’nun yanındaki dalkavuklardan fondaş kalemşörlere, “tasmalı gazeteciler”den her haltı bildikleri halde inadına İmamoğlu’nu destekleyen seçmene kadar... Alayı şu an suç işliyor!..
Soruşturma ve gözaltıları bağlamından koparan ve devletin temiz eller operasyonunu siyasi saiklere indirgemeye çalışan herkes şu an suç işliyor!.. Bu doğrultuda demeç veren, halkı sokağa çağıran siyasetçiler, gazeteciler alenen spekülatif eylemlerde bulunup halkı kin ve nefrete teşvik ediyor. Devlete iftira atıyor. Hatta bazı eylemlerde devletin polisine saldırdıklarını, Cumhurbaşkanı’na, Başkomutan’a hakaretler, küfürler ettiklerini görüyoruz. Bu küfürler canlı yayınlarda sansüre tabi tutulmadan yayınlanıyor!..
Yarın bu siyasetçilerin, bu gazetecilerin, TV kanallarının, gazetelerin, internet sitelerinin tam tersi söylemlerde bulunduklarına şahitlik edeceksiniz. “İmamoğlu’nu ben savunmadım, şu savundu” diye topu birbirlerine atacaklar. Çünkü gözaltındaki CHP’liler içinde itirafçı olanlar dudaklarınızı uçuklatacak itiraflarda bulunacaklar. Az kaldı. Ortaya çıkacak skandallar CHP’lilerin bile ağzını açık bırakacak... O zaman bugünlerde verdikleri demeçler, yaptıkları yayınlar, bugün İmamoğlu’nu destekleyenlerin ayağına dolanacak!.. Onlara koşulsuz destek veren ve sokağa inen, inmeyi düşünen seçmen de... çok açık söylüyorum, pişman olacak.
Devletin, “560 milyar vurgun yapan, işadamlarını tehdit eden, teröre finansman sağlayan bir suç örgütünü mü savunuyorsunuz?” sorusuna muhatap olduğunuzda vereceğiniz cevabı şimdiden düşünün, derim.
Neymiş, Ekrem İmamoğlu siyasi sebeplerle gözaltına alınmış... Erdoğan onun önünü kesmek istiyormuş... Geleceğin cumhurbaşkanına yargı eliyle darbe yapılmışmış...
Gerçekleri böyle çarpıtıyorlar!
MASAK raporlarını yalanlayabilecek hiçbir delilleri yok. İhalelerin kanuna uygun olduğunu bir kişi, bir tek Allah’ın kulu bile savunamıyor!.. İşadamlarının tehdit edildiğini tek bir CHP’li bile yalanlayamıyor!..
CHP bir ekip görevlendirsin, İBB’nin 2019’dan beri, hatta öncesinde Beylikdüzü’nden bu yana İmamoğlu’nun yaptığı tüm belediye harcamalarını kalem kalem inceleyip kamuoyu ile paylaşsın!
Ancak devlete, yargıya küfreder, hakaretler savurur, halkı sokağa çağırır, kuru Atatürkçülük edebiyatı yaparlar!..
Hakiki ulusalcılar bu CHP’ye nasıl tahammül edebiliyor anlayabilmiş değilim... Trafikte kırmızı ışıkta geçen en alt kademe CHP’li siyasetçisinden, 560 milyarlık vurgun iddiasıyla gündeme gelen en tepedeki isimlerine kadar... Karıştıkları her skandalda “aslında bizi değil Atatürk’ü suçluyorlar” diye kendilerini savunmaları yok mu!..
Mide bulandırıyor!..
2. BU İSİMLERE DİKKAT EDİN
Soruşturmaların kapsamı illa ki genişleyecektir. “560 milyar liralık vurgun”dan bahsediliyor... Ancak ilk aşamada dikkat edilmesi gereken ve bu “vurgunun” bir parçası olup olmadıkları acilen araştırılması gereken isimler var.
Remzi Baka... Nam-ı diğer “Tamirci Remzi”, Ekrem İmamoğlu’ndan aldığı milyarlık ihaleler ile gündeme geldi. Bir yol kenarında basit bir tamirciyken, Sabah gazetesinin iddiasına göre, “İBB’den aldığı ihaleler ile ihya oldu.” Hani şu, gün içinde defalarca motor arızası, patlama, mecburi sefer iptali, ekran sorunu gibi arızalarla gündemden düşmeyen İETT otobüsleri var ya... İşte onları “tamir eden” adam!.. Madem “ihya olacak kadar fazla ihale aldı” o halde bu otobüslerin hali ne?
Araştırılmak zorunda!..
2020’de “yasak aşk” skandalıyla gündeme gelen Özgür Karabat da İmamoğlu’nun İstanbul’da kurduğu iddia edilen şebekenin bir parçası mı? Zira Karabat’ın İBB’den 14 ihale aldığı iddiaları gündeme gelmişti!.. Konuya dair haberler, “Özgür Karabat’tan 4 yılda 4 milyarı aşkın vurgun” başlığı taşıyordu!..
Karabat ilk önce İETT otobüslerinin bakım ihalesi ile gündeme gelmişti. Özgür beyin mali müşavirliğini yaptığı şirketin, İBB’den toplu taşıma araçlarının bakım ihalesini aldığı ortaya çıkmıştı.
Tabii otobüslerde doğru düzgün bakım makım olmayınca... Halk da cılız bir sesle de olsa Karabat’ı eleştirmişti. Karabat da, “Bu dava Mustafa Kemal Atatürk’e sahip çıkma davasıdır” diyerek, “yatağını ıslatınca Mustafa Kemal’e sığınan” CHP’liler kervanına katılmıştı!..
Şimdi... İBB’den milyarlık ihaleler aldığı ileri sürülen Karabat veya çalıştığı/sahibi olduğu şirketin incelenmesi gereken ilk kurumlardan olduğu aşikar!..
3. HDP/DEM DOLDURUŞA GELMEMELİ
“İmamoğlu muhibbânı” operasyonlardan yırtmak için terörü hortlatmaya mı çalışıyor, anlamak güç! Zira kendisini hukuk profesörü olarak tanıtan bir CHP’li, DEM Parti’ye ve silah bırakan PKK’ya seslenerek, “Kimse sizi adam yerine koymuyorken İmamoğlu yanınızdaydı. Şimdi İmamoğlu içeri girerse, devlet daha otokratik olur, yine Kürtler mağdur olur, aman eski konumunuzda durun, devletin safında durmayın” minvalinde, tamamen algı kokan skandal ifadeler kullandı.
Cumhuriyet tarihi boyuna CHP’nin Kürtlere tanımadığı hakların tamamını AK Parti iktidarı tanıdı. Onları ikinci sınıf vatandaş konumundan çıkardı, “öz evlat” olduklarını hem Kürtlere hem Türklere hatırlattı. Bu politika meyvesini verdi ve PKK koşulsuz silah bıraktı. Düz ovada siyaset devri başladı.
Ancak CHP’liler soruşturmaların dallanıp budaklanacağını bildiklerinden midir, ucunun kendilerine dokunacağından korktuklarından mıdır, bilinmez (!) PKK’ya “silahlanın” diyecekler neredeyse!..
HDP/DEM çizgisi, devletin öz evlatları olduklarının bilincinde olmalı ve bu algı operasyonuna kanmamalı. Bunca kazanım, atılan bunca adım tehlikeye sokulmamalı. Artık ne Kürt’ün ne de Türk’ün kanı, bir avuç sözde seçkin elit tabakanın keyfi için akmamalı!..
Kürtlerin yeri Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yanıdır.
*
Ekrem İmamoğlu merkezli yolsuzluk ve terör soruşturmaları daha birçok gelişmeye gebe... Yakında bazı CHP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını ve soruşturmaların parti içine sıçramasını bekliyoruz.
Ve minellâhit-Tevfîk.