Esed’e mektup yazan CHP’li bakın nerede ortaya çıktı!..
Esed’e mektup yazan CHP’li bakın nerede ortaya çıktı!..
MUHAMMET SEYFULLAH MADEN
Allah’ın adıyla…
*
Suriye Milli Ordusu, Türkiye’nin de desteğiyle Esed Rejimi’ni devirdi. Yıllarca halka zulmeden, masum insanların, çocukların tepesine yağmur gibi füze yağdıran; Hz. Ebubekir’e, Hz. Osman’a, Hz. Ömer’e küfretmeyenleri, “Rabb’im Esed’dir” demeyen muvahhidleri diri diri gömen nusayri Esed ordusuna karşı Allah’ın inayetiyle muzaffer oldular.
Bir grup Esed artığı, geçtiğimiz günlerde Lazkiye ve Ceble’de isyana kalkıştı, meşru yönetimin çok sayıda polisini şehit etti. Esedçi gruplar polisleri önce silahla vurdu, sonra bir kamyonet kasasında ateşe verip yaktı, büyük bir katliama imza attı!.. Ardından İsrail’in desteklediği bir avuç Dürzi de isyana katılmaya kalktı. Lazkiye’de, özellikle kırsalda çatışmalar halen devam ediyor. Şebbiha artığı nusayriler halen sivillere, devlete ve kamu binalarına saldırıyor.
Ahmet Şara yine “silah bırakın” çağrısı yapıp eman verdi. Bu sırada bölgeden muazzam görüntüler de geldi; sokağa çıkma yasağı ilan edildiği için alışveriş yapamayan ve isyana katılmamış olan masum alevilere Şara hükümeti erzak dağıttı. Bu arada meşru Suriye yönetimine destek verdiği için Dürzi lider Şeyh Süleyman Abdülbaki suikast girişimi atlattı.
*
Tabii Suriye’de bunlar yaşanırken, Türkiye’deki iş bilmezler, mezhepçiler ve provokatörler de boş durmadı. Yıllardır, “Araplardan bize ne” diyerek Suriye’deki zulme gözlerini kapayan utanmazlar, nusayri isyancıların üstüne yürüyen Şara yönetimine çemkirip, “Suriye’de alevi katliamı var” yalanıyla ortalığı ayağa kaldırmaya çalıştı. Bunlardan birkaçı ayrıca dikkatimi çekti.
Mesela Hatay, Samandağ’da, kendisini alevi şeyhi olarak tanıtan Selim Narlı… “Colani’nin destekçisi AKP hükümetidir” dedi, “Bir gecede 10 bin şehidimiz var” yalanını savurdu, “Siz Yezid Müslümanısınız” diye aklınca Sünnileri hedef aldı, “Aleviler Türkiye veya İsrail’den himaye istiyor” diyerek iyice sıvadı!.. Ama bu bir şey değil, esas sıkıntı şu:
“Ya Türkiye Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri oradaki zulmü durdurur ya da ben İsrail hükümetinden talepte bulunacağım.” İnce ince işlenmiş, ilmek ilmek dokunmuş, her kelimesi özenle seçilmiş bir ihanet cümlesi…
Türkiye ile İsrail’i bir tutması… Sadece Türkiye’nin değil, İsrail’in de Suriye’de “olaylar engelleyecek güce sahip olduğunu” ima etmesi… Günlerdir gündemde tutulan “alevi katliamı” yalanını savunması… Şara’nın Türkiye için “durdurulması gereken bir zalim” olduğu yönünde algı yapması… Kendisini yalnızca Türkiye’deki değil, Suriye’deki alevilerin de koruyucusu ilan etmesi… ve tabii ki, İsrail’in aleviler için “Türkiye’nin alternatifi olduğunu” alttan alta işlemesi…
“Buradaki konuşmamız etkili olmazsa, yapacaklarımızdan siz sorumlusunuz” diyerek de alenen devleti, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni tehdit etti!..
Bağıra bağıra hükümete meydan okuyup, İsrail’i yüceltmeye kalkan Narlı ile bu saatten sonra MİT’in ilgilenmesi gerekir.
Biz bir diğer tehlikeye bakalım: Devleti tehdit eden Selim Narlı isimli “alevi şeyhi”ni CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur birkaç gün önce ziyaret etmişti. Bugünlerde, “Seyirci kalmayın ve Suriye’de dökülen kanı bir an önce durdurun” diyen Güzelmansur, Selim Narlı ile birlikte poz vermişti. Bu ziyaret Lazkiye ve Ceble’deki isyan saldırısından birkaç gün önce gerçekleşti. İlginç.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Yardımcısı Özgür Karabat, Mv. Cemal Enginyurt vb. isimler Suriye’de alevilerin katledildiği yalanını günlerdir savunurken, Güzelmansur’un Selim Narlı’yı ziyaret etmesi çok da şaşırtmamalı tabii… Sonuçta CHP, alevi istismarını adet edinmiş bir parti. Ancak sorun bu değil.
Suriye’de İsrail’i Türkiye’nin alternatifi gören Selim Narlı’yı ziyaret eden Güzelmansur, yıllar önce bir mektup skandalıyla gündeme gelmişti.
2022’de Esed rejiminin dışişleri bakanlığı bir açıklama yapmıştı. Açıklamada, CHP’nin kendilerine bir mektup gönderdiği belirtilmişti. Mektubun Baas Partisi aracılığıyla Esed’e ulaştırıldığı ifade edilmişti. Mektubu Baas’a getirenlerin ise CHP’li Hasan Akgöl ve Mehmet Güzelmansur olduğu söylenmişti!..
Mektuptaki mide bulandırıcı, rezil ifadeleri, hiç dokunmadan paylaşıyorum:
“Erdoğan’ın günleri sayılı. Herhangi bir görüşme seçimin geleceğini etkileyebilir. Bizim iktidarımızda Suriye yönetiminin tazminat dâhil bütün talepleri karşılanacak. İdlib dâhil Suriye topraklarındaki tüm askerleri çekme sözü veriyoruz.”
Şu skandala bakın… “Bizimle görüşürseniz elimiz güçlenir” diyerek Esed katilinden yardım isteyen CHP, iktidara gelirlerse tazminat bile ödeyeceklerini, Suriye’deki tüm Türk askerlerini çekeceklerini ilan ediyor, Esed’e vaatte bulunuyor!.. Acizliğin bu kadarı!
Bu mektubu Baas’a ileten CHP’li Mehmet Güzelmansur ise, Suriye’de İsrail müdahalesini meşru göstermeye çalışan ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni tehdit eden Selim Narlı ile, Lazkiye’deki ayaklanmadan günler önce görüşüyor, poz veriyor!..
Suriye’de mezhep savaşı çıkarmaya çalışıldığı ortada. Ancak bu mezhep eksenli çatışmaya alenen Türkiye de çekilmeye çalışılıyor!.. Ve CHP’nin de işin içinde olması gözümüzden kaçmıyor!..
Terör örgütü PKK’nın silah bırakması için fesih kongresinin yapılması beklenirken, “Alevi – Sünni çatışması” safsatasının yeniden hortlatılmaya çalışılması dikkat çekici.
CHP’nin de “aleviler katlediliyor” yalanıyla ortalığı ayağa kaldırması ve Esedçi nusayriler sırf askeri kamuflaj giymiyor diye onları sivil ilan etmesi tesadüf mü?
Hadi o tesadüf…
Türkiye’yi tehdit eden alevi şeyhinin CHP’li vekille görüşmesi tesadüf mü?
Hadi bu da tesadüf…
Şeyhle görüşen vekilin, yıllar önceki mektup skandalında başrolde olması tesadüf mü?..