Ağıralioğlu’nun kişiliği, partisi kadar sürpriz olan amblemi…
Parti içi demokrasi yokluğu ve lider sultası ile ülkenin siyasi ve ekonomik sorunlarında yaşanan sıkıntıları aşma iddiasıyla yeni parti kurma girişimlerinin hızlandığı bir dönemi yaşıyoruz.
Türkiye’de güncel olarak 155 siyasi parti varlığını devam ettiriyor.
Söylemleri ve hitabetiyle toplumda dikkat çeken ve siyasi kulislerde “bu genç adamda liderlik kumaşı var” şeklinde değerlendirmelerle gündem olan İYİ Parti’den ayrılışından hemen sonra ise başka bir partiye geçip geçmeyeceği veya parti kurup kurmayacağı merak edilen Yavuz Ağıralioğlu’nun kurduğu parti ile bu sayı 156 oldu.
Hem herkes Yavuz Ağıralioğlu’nun parti kuracağını biliyordu. Zira uzun süredir parti kurmak için zemin yokladığı biliniyordu. Ancak ilan ettiği partisinin ismi kadar amblemi de sürpriz oldu.
Rahmetli Erbakan’ın lideri olduğu ve kapatılan Milli Selamet Partisi’nin logosuna benzetilse de Yavuz Ağıralioğlu’na göre o anahtar, “memleketin sorunlarını çözecek olanların anahtarı olacak” iddiası ise önemli ve anlamlıydı.
Son beş ay içinde Karadeniz, Ege, Akdeniz ve Güneydoğu ile İç Anadolu bölgelerini dolaşarak yaptığım araştırmalarda, çeşitli halk katmanlarında Yavuz Ağıralioğlu’nun genç ve hatipliğinin yanında, milli birlik ve ülkenin bölünmez bütünlüğü başta olmak üzere geçmişindeki siyasi ahlak ve kullandığı ılımlı ve sevgi dili ile tavır ve davranışlarındaki samimiyetine ve duruşuna karşı bir ilginin var olduğuna şahit oldum.
Ancak, “Diğer siyasi partilerden farkını ortaya koyacak yeni partinin çizgisi ve ilkeleri nelerdir?, Türkiye’nin ekonomik sıkıntılarını aşma konusunda hangi ekonomik modele başvurulacak?, Dış politikadaki yol haritası ve kitleleri ikna edici projeleri ile siyasi ve de ekonomik sorunlara çözüm önerileri neler olacak?”şeklinde her yeni kurulan parti için merak edilen sorulara cevap arandığı ise bir diğer gerçek.
*
Partinin ideolojisi, vizyon ve misyonu ile kadrolarının Türkiye genelinden gelen önemli bir katılımla gerçekleşen tanıtım toplantısına davet üzerine katılanlardan biri de ben oldum.
Yavuz Beyle aynı köyden olmamız ve de onunla olan yakınlığımı bilenler, Y. Ağıralioğlu’nu bir de benden dinlemek isteyenler oldu, oluyor.
Ağıralioğlu, soylu ve asaletli ve de köyümüzün en saygın ailelerinden biridir.
Yavuz Ağıralioğlu ise hem köylüm hem de komşum olmasının ötesinde dava kardeşim olan kadim dostumdur. Zaman zaman buluşup Türkiye ve dünya gündemindeki gelişmeleri hasbihal ettiğim önemseyip değer verdiğim bir kişidir.
Yavuz Bey, iman ve inanç noktasında olduğu gibi vatanın bölünmez bütünlüğü ve milletin birliği konularından tavizsiz bir idealisttir. Strateji belirleme kabiliyeti, tarih ve genel kültür bilgisinin derinliği yanında hitabeti ve kurduğu cümleler ile seçtiği kelimeleri harmanlayarak meramını en güzel şekilde takdim eden bir kişiliğe sahiptir.
Bana göre o, küçük hesaplar peşinde koşan sıradan bir siyasetçi değil, Türkiye sınırlarını aşan ufuklara yelken açan büyük ideallerin sevdalısı bir büyük davanın adamıdır.
Bazıları mert olur, cesur ve cömert olmaz. Ama Yavuz Bey hem mert, hem de cömert ve cesurdur.
Kısacası o, Anadolu’nun yağız delikanlısı ve ismiyle müsemma bir Yavuz’dur.
Dedesi rahmetli Ömer amcamız rahmetli Türkeş Bey’in yakın dostuydu. Babası Mustafa ağabeyimiz ise ülkücü ve bir gönül adamıdır.
Yavuz Bey, derdi vatan ve millet olan bir ailenin çocuğu olarak yetişti ve siyasi kariyerine ortak dostumuz rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun kurucu lideri olduğu Büyük Birlik Partisi’nde başladı. İyi Parti tecrübesi ise onun için bir ara durak oldu.
Çünkü o, siyaseti bir amaç değil, vatan ve millete hizmet yolunda bir araçtır. İlan ettiği partisinin kısa adının A Parti, mesuliyeti ve uzun adının ise Anahtar Partisi oluşu da ondandır. Anlamı ise ülke sorunlarını çare olacak çözüm yollarının kapısını açmaktır.
*
“Hem imkân hem de çare var, biz de siyasi sorumluluğumuzun bilincinde ülke sorunlarına çözüm bulmak için geliyoruz” sloganıyla yola çıkan Ağıralioğlu, bu sefer bir genel başkan olarak kürsüdeydi ve konuşmasını katılımcılar gibi ben de dikkatle dinledim.
Mevcut siyasi partilerin sosyoekonomik programlarının halkın beklentilerine cevap veremediği, halkımızın önemli bir kesimi, gelecek ve geçim kaygılarına deva olamadığı gördükleri için daha iyi yönetilen ve daha güçlü bir Türkiye için yola çıktığını belirten Yavuz Ağıralioğlu, Türkiye siyaseti ve partisinin gelecek vizyonu hakkında önemli mesajlar verdi.
Hem iktidara hem de muhalefet cephesine yönelik haklı eleştirileri vardı. Ancak iktidarın politikalarını eleştirirken sivri dil kullanmamaya özen gösterdiği ve yıkıcı değil, yapıcı bir muhalefet üslup kullanması ise dikkat çekti.
Oligarşik demokrasi yerine, Milli İrade Hâkimiyetinin temsil edildiği gerçek bir demokrasi, liderlerin hâkimiyetine dayalı bir siyasi parti yerine şura, meşveret ve istişare ile yönetilen bir parti olacaklarını ifade eden Yavuz Ağıralioğlu kardeşime ülke ve milletimiz hizmet yolunda yapacağı güzel ve faydalı siyasi çalışmalarda başarılar diliyorum.