• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mehmet Emin Gerger
Mehmet Emin Gerger
TÜM YAZILARI

Türkiye’nin kuruluş destanı ve İslâm Birliği (1)

22 Mayıs 2025
A


Mehmet Emin Gerger İletişim: [email protected]

Türkiye’nin kuruluş destanı ve İslâm Birliği (1)

MEHMET EMİN GERGER

Millî Mücadele kahramanı ve “İstiklâl Madalyası” sahibi gazeteci, mütefekkir, Başyazar Velid Ebüzziya, Millî Mücadele hatıralarında, “Yeni Türkiye’nin Kuruluş Destanı” hakkında derslerle dolu, günümüze ışık tutan şu ibretli tespitlerde bulunmuş:Avrupa, hiçbir vakit Şark’da esaslı suretde sulh ve sükunun teessüs etmesine taraftar değildir! Bunu arzu eden bazı küçük ve zayıf devletler olsa da, Şark’da asıl alakadar olan ve Türk’ün felaketini kendilerine vesile-i teneffûr ittihaz eden bazı büyük devletler bizim devre-i sükuna girerek, kendimizi toplamamızı ve kuvvetlenmemizi hiçbir zaman arzu etmezler ve edemezler!..” “Avrupa üç sene evvel de bizi imha etmek istiyordu. Onun için üzerimize her vasıta ile hücum etti. 

Ermenileri Kafkaslar’da, Kilikya’da teslih etti (silahlandırdı)! Rumları İzmir’de, Samsun’da kıyam ettirdi! Yunanlıları iki yüz bin kişiyle Anadolu’ya taslit eyledi! Biz bütün bu ihanetler, kasıtlar, hücumlar karşısında bir an “Avrupa bizi öldürmek istiyor, bu kadar kuvvete karşı boyun eğmekden başka çare yoktur” dedik mi? Bir defa bile Avrupa’nın halikımızdaki sui kasdini nazar-ı itibare aldık mı? Bilakis bila tereddüt sahne-i gaza ve cihada atıldık, bütün cihana galip geldik!..” “Türklere karşı asırlardan beri tahakküm politikası tatbikine alışmış olan ve memleketimizi kendileri için bir çiftlik haline getirmiş bulunan Devletler, karşılarında hür, müstakil, kuvvetli bilcümle hukukuna riayet ettirir bir Türkiye görmeğe tahammül edemiyorlar…” “Mücahede-i Milliyemiz esnasında ise bize karşı akurane savlet eden tekmil Hristiyan Avrupa ile uğraşmak mecburiyetinde bulunmuştuk! Bütün bu cidali, Anadolu Türk’ü sırf kendi himmeti, kendi sa’yi, kendi san’atı, kendi marifeti ile idare ve idame etti. 

Ve nihayet yine bu sayede bütün bir cihan husumetine karşı tarihin en büyük zaferini ihraz ettik…”  “Zaten Mücahede-i Milliyemiz, hakimiyet-i Milliye esasını daha ilk günlerden itibaren kurmaya muvaffak oldu. Anadolu’da, her tarafla ihtilatı kesilerek kendi kendine kalmış olan millet, kendini kurtarmak için yine kendi kuvvetine istinattan başka çare olmadığını gördü ve bu suretle dört senedir devam eden Mücahede esnasında, efrad-ı millete hiç şüphesiz pek büyük bir intibah geldi. Eski Osmanlı Devleti’nin tarumarından çıkardığımız yeni Türkiye’nin bundan sonra daima itilâ ve tekâmül ederek payidar olabilmesi ise, istiklal-i haricîden sonra, bu istiklal-i dahilînin de tam olarak teessüs edebilmesine mütavakkıfdır..” “Her halde Amerika, Avrupa milletleri gibi emin olsun ki, Türkiye’nin artık bundan sonra hiç bir yabancı memleket ve devletin bir nevi müstemlekesi olmasına imkân yoktur. 

Biz tamamiyle hür ve müstakil bir milletiz..” “Biz bugün meydana, yeni bir Türkiye Devleti çıkardık. Bu yeni devletin temellerini yüz binlerce Müslüman’ın kanı ve canı pahasına te’sis ettik..” “En zayi, en bikes (kimsesiz) alduğumuz zamanlar, biz velev ki manevi suretde olsun, yegâne muaveneti (yardımı), yegane saday-ı teşcii Şark’dan gördük ve işittik. En me’yus ve metruk zamanlarımızda samialarımıza yegâne avaze-i teselli yine Şark’dan aksetti. Şimdi muzaffer ve çok kuvvetli olduğumuz, İstiklal-i tamımızı ihraz ederek Milel-i İslamiye (Müslüman Milletler) içinde olmamız, nuranî bir haile-i şan u gaza ile muhat olarak bir kat daha yükseldiğimiz günlerde mi, yüzümüzü Şark’dan çevirerek, Lozan Konferansı’nın son gününe kadar bile o kadar su-i kastlarına maruz kaldığımız Garbe (Batı’ya) tevcih edeceğiz?” “Esas itibariyle İslam Medeniyeti de, Türk desatir-i milliyesi de Medeniyet-i Hıristaniye’den ve Garp desatirinden çok yüksektir. 

Nitekim Medeniyet-i İslamiye bir vakitler ziyay-ı şaşaa payiyle bütün dünyayı tenvir eylemiş, Türkler medeniyetleriyle, dünyanın en büyük imparatorluklarından birini vücuda getirmişlerdi!..” “İşte takip edeceğimiz siyâseti ta’yin ve tesbit eyleyecek hakiki âmiller, yalnız bu kanlı şehitler, bu şanlı gaziler ve dünyanın her türlü nimetine, her türlü şerefine ve en büyük istiklaline layık olan Türk Milletidir.” “Türk, akvam-ı İslamiye’nin en kuvvetlisi, en şecii, en bahadırı, en fedakârı, en cür’etkârı ve en zindesidir. Türk, bu evsafı haiz olduğu için yeryüzündeki bütün Müslümanların bi hakkın alemdarı olmuştur. Dünyada ne kadar Müslüman varsa hepsinin enzarı (bakışları) bizim üzerimize müteveccihdir. Hepsinin âmali bizim muzaffer olmamıza ma’tufdur. 

Biz yaşadıkça ve müstakil oldukça âlem-i İslam’ın istikbali emindir. Biz gaileden kurtulup kuvvetlendikçe bütün Müslümanlar münşerih ve müteselli olurlar. Çünkü Türkiye bütün mazlum ve esir Müslümanların son ilticagahı, son rehagâhı ve son istinadgahıdır…” (Ebuzziya Zade, 1923) (1) Millî Mücadele kahramanı şehid ve gazilerimize, Allah’tan rahmet niyazımızla..

(1)- Daha geniş bilgi için bakınız: “Başyazar Velid Ebüzziya’nın Milli Mücadele Hatıraları Yeni Türkiye’nin Kuruluş Destanı” (Cild, 1-6), Mehmet Emin Gerger, Cilt, 1, Gerger Yayınları, İstanbul. Kitapları istemek için iletişim: [email protected], Tel: 0(532) 522 61 64 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Mehmet Mehmetoğlu

İslam'ın Bayraktarı olan Müslüman Türkiye'nin öncülüğünde, "İslam Birliği" kurulmalı, başta Siyonist soykırımcı zalim İsrail'in Gazze'deki vahşetine son verilerek, dünyaya İslam adaleti ve barışı hakim kılınmalıdır! Şehid ve Gazilerimize yüce Allah'tan rahmet diliyorum. Selam ve saygılarımla..

Millî Mücadele kahramanı

Szin için tek milli mücadele kahramanları Cunhuriyet karşıtları degil mi?.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23