• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
İlhan Oral
İlhan Oral
TÜM YAZILARI

Milletçe, hatta ümmetçe sorumluyuz

23 Mart 2025
A


İlhan Oral İletişim: [email protected]

Milletçe, hatta ümmetçe sorumluyuz

İlhan Oral

“Ey Resûlüm Biz, senin üzerine, ağır söz yükleyeceğiz.” Bu beyan Müzzemmil suresinin beşinci ayetidir. Bu, “Ben Müslümanım” diyeni açıkça ilgilendirmektedir.

Özellikle burada İslam adına konuşan, yazan ve herhangi bir faaliyet yapan herkesin yüzleşmesi gereken hayatî gerçekler vardır. Biz kendimizi sorgulamak zorundayız; “Ben İslam dâhilinde miyim yoksa İslam dâhilinin dışında mıyım?”

İslam dâhili olmanın temelde iki olmazsa olmazı vardır. Bu iki olmazsa olmazın birincisi, tek Hâlik ve gerçek hükümran Allah’tır. “Hâlis DİN yalnız Allah’ındır.” Bu da içinde mezhepçilik, tarikatçılık, kavmiyetçilik, bölgecilik, bireycilik gibi katkı maddeler bulunmayan Kur’an sistemidir. İslam adına Kur’an dışı ne varsa, uyumsuz, verimsiz, olumsuz birer hurdalık montajlardır. Haliyle de her ürün de ârızalıdır.

İkinci olmazsa olmaz da o “Hâlis DİNİ” kendine vahyedildiği gibi uygulayarak yaşayan kul ve Resûl Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemdir. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem; “benim vârislerim ümmetimin âlimleridir” buyurmaktadır Onlar seçkin ve dürüst kahramanlardır. Bunun dışında ne kadar uygulama varsa hepsi, İslam’ı gölgeleyen ârızalı zihniyet ürünüdür. Bu tür zihniyetlerden kaynaklanan ârızalar da bütün Müslümanları, bugünkü zillet ve köleliğe sürükleyip yaşatmaktadır. 

Bunca pürüz ve ârızadan arınarak ilâhî beyana mutlak manada bağlanılması gereken de o seçkin ve dürüst kahramanların önderliğinde ümmetin bütünüdür. Ümmetin bütünlüğünün yegâne ideali de Allah’ın, Resûlüne talimatındaki temel umdedir. Bu umde de; “O âlemlerin Rabbi Allah’ın ortağı yoktur. Ben bununla emrolundum. Ben Müslümanların ilkiyim, öncüsüyüm.” (En’am:6/163) 

“O âlemlerin Rabbi Allah’ın ortağı yoktur.” Akıllı insanın bu ilâhî beyandan kaçış mercii yoktur. Çünkü bu beyan, kâinatta büyük ve küçük adına var olan her şeyi ilgilendirip bağlamaktadır. Hiçbir şey bunun dışında kalmaz. Akıllı insan ve hele hele İslam’ı savunan insan için bu beyan, en yüksek şiddetteki depremden daha çok ağırdır.

Çünkü beşeri yorumlar ile DİN ihdas edenler, “âlemlerin Rabbi Allah’ın ortağı olmadığı” inanç ve anlayışlarını kaybederler. Sonra hiçbir uyarıyı ciddiye almazlar. Bundan sonra da her biri, ilimden, tevhid itikadından, irfandan, bütünü ile Kur’an ikliminden uzaklaşırlar. Ortağı olmayan Allah’ın” dinini anlatırken Kur’an’ı aksesuar olarak kullanırlar. Artık bunlar şuursuzca Allah’ı devre dışı bırakmış olurlar.

Ortağı olmayan Allah da onların korkunç âkıbetlerini dile getirir; “Gözleri perişan olarak kabirlerinden çıkacaklar. Sanki onlar dağılmış çekirgelerdir.” (Kamer:54/7) Bu ayeti kerimedeki, dağılmış çekirgeler manzarasını zamanımızın din sunumu yapanlar bireyci ve grupçu aktörlerimizdirler. Din hizmetinde görev yapan aktörlerimiz bu perişanlığı vitrinlemektedirler. Ciddiyetten uzaktırlar.

Camilerimizde, görsel ve yazılı medyada uçuk ve ilgi kurulamayacak karmaşık bilgileri servis yapıyorlar. Devletimizin temel taşı, gelecek nesillerimizin asıl kaynağı ve medeniyetimizin sıcacık yuvası ailemizin, ileri düzeyde ufûnet ettiğini görmüyorlar. Medeniyetimizin taşıyıcı yiğitleri olacak gençliğimiz uğursuz rüzgârlar önünde çer çöp olmuş bunlarla ilgilenmiyorlar. Henüz kundakta iken, yabancı çizgi filmler yüzünden yabancılaşan çocuklarımızın masumiyetlerini görmüyor ve görseler de umursamıyorlar.

Gencecik kızlarımızın halden hale dönüşünü, kucaktan kucağa atlayışını, adım başı cinayetlerin artışını, siyasetin karmaşasını, ticarî hayatın keşmekeşini, üretimin ifsadını ve adaletin sarsılışını ve hayatı çekilmez gelişimini tınmamak ne gariptir!

Elbette, milletçe ve ümmetçe çok sorumluyuz! Esselamualeykum.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

okur

ne ummeti dayi ortalik karisik zaten

İbrahim Atalay

Sn Oral, 1988 yılında kabul edilen 6284 ve 175 sayılı yasalarla evli kadınlar süresiz nafaka ile FUHUŞ sektörüne gönderiliyor. Daha sonra da ZİNA suç olmaktan çıkarıldı. Yani 1990 tarihinden sonra doğanların özellikle modern ailelerde çocuğun babası kim bilinmesi için DNA testi yaptırması lazım. Yukarıdaki yasalar kadını korumuyor, aileleri yıkıyor ve ZİNAYI yayıyor. Ben Müslümanım diyoruz ama Devletin bu şer yasalarından kurtulamıyoruz.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23