İsrail’in mumunu söndüren iki kadın
Amerikan kongresine seçilen Ilhan Omar ve Rashida Tlaib isimli iki Müslüman üye bugünlerde İsrail’in zulmünü tüm dünyaya göstermek için Filistin’e gitmek istiyorlar. Ne var ki Filistin’e giden yol İsrail’den geçtiği için İsraillilerin izin vermesi gerekiyor ve beklendiği gibi Yahudi devleti izin vermedi. Bunda Trump’ın da büyük rolü var. Trump, her iki milletvekilinin de İsrail düşmanı olduğunu söyleyip izin verilmemesini istedi.
Bir Amerikalı siyasetçi için tuhaf olmayan hareketler bunlar. Çünkü Amerikalı siyasetçilerin ezici bir çoğunluğu İsrail’i korumaya yemin etmiştir ve bu ülkeye kendi ülkelerinden bile daha çok önem verirler. Aksi taktirde seçim kampanyalarına sponsor bulamazlar. Ama hiçbiri Trump’ı, şeytanın avukatlığını yapmada geçmedi. Siyaset her yerde kirlidir ama hiçbir yerde Amerika’da lağıma dönüşmemiştir. Bir meclis düşünün ki İsrail’e her yıl 3 milyar dolar veriyor ve fakat üyeleri İsrail’e alınmıyor. Ve Amerikan Başkanı da bu kararı destekliyor. Alın size demokrasinin beşiği.
Demokrasinin Ortadoğu’daki diğer beşiği(!) İsrail ise ciddi bir şekilde Müslüman vekillerden korkuyor. Yahudi lobisi bugüne kadar senato ve kongre üyelerini toplayıp İsrail’e götürüp Hamas’ın Siyonist saldırılara cevaben vurduğu mekânları ziyaret ettirirlerdi. Öyle bir algı oluştururlardı ki sanki Filistin İsrail’in değil, İsrail Filistin’in zulmü altındaydı. İşte Ilhan ve Rashida hanımlar duvarların arkasına hapsolmuş harap Filistin şehirlerini tüm dünyaya göstermek için yola çıkmak istiyorlar ve fakat engelleniyorlar.
Eğer bugün olmasa da yarın bir gün Filistin’deki zulmü Amerikalılara gösterebilirlerse İsrail ve Yahudi lobisinin tüm yalanları ortaya çıkacak. Oysa lobiciler ‘mağdur İsrail’ imajını oluşturmak için 70 yılda milyarlarca dolar harcadılar. Bu yüzden iki kongre üyesine engel olmaya çalışıyorlar. Amerikalılar Filistin’deki zulmü iletişimin kolay olduğu böyle bir devirde göremiyorlar mı diye bir soru gelebilir. Evet, görüyorlar ama bu durumdan Filistinlileri sorumlu tutuyorlar. Çünkü Amerikan medyası bu şekilde lanse ediyor. Halk da sorgulamadan kabul ediyor. Fakat iki kongre üyesinin yıkılmış evlerin arasında sakat insanlarla yapacağı bir çekim dikkat çeker ve kaale alınır. İsrail lobisi bu yüzden panik içinde.
Ancak Omar ve Tlaib Filistin’e giremeseler bile hedeflerine ulaştılar denilebilir. Çünkü İsrail’in engellemesi bir şey gizlediği iması veriyor. Vekillerin Filistinlilerin kurduğu barışçıl BDS hareketine destek verdiği iddiası ise saçma bir bahanedir. Çünkü BDS batı ülkelerinde örgütlenmiş barışçıl bir harekettir. Öte yandan iki Müslüman vekile partileri Demokrat Parti sahip çıkıyor. İsrail lobisi bugüne kadar hem Demokratları hem de Cumhuriyetçileri fonluyordu. Dolayısıyla iki partiye de nüfuz ediyordu. Ancak bu gidişle Demokrat Partideki etkileri azalacak ve ola ki Demokrat bir Başkan seçimi kazanırsa işleri zorlaşacak. Demokrat bir Başkan olmasa bile Amerika’da hatırı sayılır bir anti-İsrail karşıtlığı oluşacak.
İsrail’i bu şekilde tokatlayan iki vekilden Tlaib Filistin, Omar ise Somali asıllı. Bilhassa Omar çok zeki, cevval ve cesur bir insan. Yaptıkları hayranlık uyandıracak derecede güzel ve etkili. Fakat eğer Siyonistleri ve ırkçı Amerikalıları az çok tanıyorsak bu kadıncağızın üzerine gideceklerdir. Çünkü Amerika’da sesi en çok çıkanlar hep cezalandırılmışlardır. Mesela siyahi toplumun liderlerinden Martin Luther King’i öldürmüşlerdi. Omar da hem siyahi, hem göçmen hem de Müslüman. Dolayısıyla sevilmemek için çok nedeni var. Allah onu ve Filistin davasını savunan diğer Müslümanları şerirlerin şerrinden muhafaza etsin.
Son olarak, bir dahaki seçimlerde Müslüman lobinin Müslüman adaylara sahip çıkması gerekiyor. Gerekirse ta Türkiye’den maddi manevi destek verilmelidir. Bir yalanı isterse milyonlarca kişi savunsun. Tek bir kişi gerçeği ortaya çıkardı mı o yalan uçup gider. Bu kadınlar an itibariyle tam da bunu yapıyorlar.