• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Hakikati Yaşayarak Anlayan Abdurrahim Karakoç

09 Haziran 2025
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Hakikati Yaşayarak Anlayan Abdurrahim Karakoç

HÜSEYİN ÖZTÜRK

Öncelikle Kurban Bayramı şerifimizin bereketli geçmiş olmasını dileyerek başlayalım söze. Bu arada sözün ustasına da rahmet dileyelim!

İnsanoğlu başta olmak üzere her canlı varlığın özüne özünden söz katan isim merhum Abdurrahim Karakoç’un konuştuğu yerde, diğer söz erbapları susmalı ve hürmet etmelidir.

Abdurrahim ağabeyin ömrünü vakfettiği ve hakikati aradığı 80 yıllık hayatına vefa göstererek Hakk’a kavuşmasının üzerinden 13 yıl geçti.

7 Haziran 2012 yılında Ankara’da Rahmet-i Rahman’a kavuşmuştu. Mezarı Keçiören Bağlum köyü/mahallesi kabristanındaki, Abdulhakim Arvasi Hz.lerine komşudur.

Abdulhakim Arvasi Hz.lerini andıktan sonra bir başka söz ve düşünce büyüğümüz, dünyanın tüm fikir atlaslarını karış karış kendisinde toplayan Üstat Necip Fazıl’ı da hatırlamamak olmaz.

Bu vesile ile Abdülhakim Arvasi, Necip Fazıl ve Abdurrahim Karakoç ağabeyin ruhu şeriflerine -arzu edenlerden- bir Fatiha-i Şerif istirham edelim.

…………………

“Hakikati yaşayarak anlayan adamı, 1970’lerin sonlarına doğru gıyaben tanıdım. 90’ların başında ise şahsen buluşup kucaklaştık. O günden sonra ağabey-kardeş olarak nasip zuhur ettikçe görüştük, konuştuk.

Tenezzülsüz, minnetsiz, menfaatsiz, beklentisiz, hiç kimseden hiçbir bir şey ummayan, ummak istedikleri varsa bile onları temin için dâhi kaşını kıpırdatmayan, kirpiğini oynatmayan, “sırat-i müstakim insanı nasıl olur” sorusuna, “işte böyle olur” dedirten birisiydi.

Onun yanında hırsızlar, ayarsızlar, haysiyetsizler, üçkâğıtçılar, dolandırıcılar, arsızlar, kısacası bilumum ahlak yoksunları rahat edemez, oturamazlardı.

Nice riyakârlar gelip eline eteğine yapışmışlardır. Hemen hepsini tanır, hiçbirisine taviz vermezdi ve zaten onlar da böğelek tutmuş gibi kaçarlardı.

Hakk’a teslim olmuş ruh halini, beden diliyle bütünleştiren nadir insanlardandı. Bizim gazetede yazması bazı çevreleri rahatsız ederdi ve onlara şu cevabı verirdi.

“Siz dünyayı öne çekip, ahireti ‘nasıl olsa hallederiz’ diyen ‘dünya idmancılarısınız’, benim dünya neyime ki, yarın huzur-u mahşere hangi yüzle çıkacağımı düşünmekteyim. O yüzden burada yazıyorum ve tam da aradığım gazete”.

………………..

Öğrencilik yıllarımız onun yazdığı ve marş haline getirilen şiiriyle geçti. 

MTTB gençliği olarak mitinglerde, yürüyüşlerde, çeşitli gecelerde yıllarca okuduk. Hatırlatalım:

Kör dünyanın göbeğine/Hak yol İslam yazacağız.

Kuşların göz bebeğine/Hak yol İslam yazacağız.

Yola, ağaca, pınara/Esen yele, yağa kara

Yağmur yüklü bulutlara/Hak yol İslam yazacağız.

Koç burcuna, yay burcuna/Bebeklerin avucuna

Minarelerin ucuna/Hak yol İslam yazacağız.

Şiir bir hayli uzun, son kıtasını nakledelim:

Herkes duyacak, bilecek/Saklanmaz bu gerçek

Yaprak yaprak, çiçek çiçek/Hak yol İslam yazacağız.

……………..

Suları Islatamadım şiirinde bir dörtlüğünde şöyle der:

Ne payem oldu ne sayem

En doğruya varmak gayem

Düşüncemdir tek sermayem

Alan yoktur satamadım.

Ezcümle: Aldık efendim aldık. Nice insanlar aldılar. Mekânınız cennet olsun. 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Millet

Hüseyin abi Allah razı olsun mehrum üstaddı hatırlatın mekanı cennet olsun yıllarca akit gazete köşesinden okuduk feyizinden bereketinden nasıplendik ama bizler bu zatları çok geç tanıdık Mehrum Necip fazil kısakürek mehrum Mehmet Şevket eygi mehrum Adurrahim karakoç Allah rahmet eylesin inşallah

Mehmet Şükrü

Rahmet olsun önden giden yiğitlere.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23