• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Bir Sabah Yavuz’un Huzurunda - 2

02 Ekim 2024
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

 

Yavuz Sultan Selim İmarethanesi, (külliyesi) İstanbul’un “Yedi Tepeden” “Beşincisi” olan “Yavuz Sultan Tepesinde” yer almaktadır.

İmarethane (külliye) Hocası İbn Kemal’in (Kemalpaşazade) ifadesiyle, ömrü ikindi güneşi kadar kısa ama gölgesi de o kadar uzun olmuştur” dediği Sultanın camisi ve türbesi her yerden görülmektedir. 

Yavuz Sultan Selim Camii hakkında kaynaklar geniş bilgiler vermektedir ama biz özetlemek durumundayız.

Vakfiyesinde minber, mihrap, minare ve şadırvanlı olarak belirtilen cami, büyük kubbesi ve birer şerefeli iki minaresiyle, Haliç ve Çarşamba semtlerinin incisi olup tabhâneli (misafirhaneli) camilerin son örneğidir.

Cephede ve idarede Yavuz, camide, tekkede “Selim” olan Sultan, Çorlu’nun Sırt köyünde vefatından sonra naaşı İstanbul’a getirilir ve Zenbilli Ali Efendi tarafından Fatih Camii’nde kılınan namaza müteakip, Çukurbostan mevkiine defnedilir.

Kaynaklarda cami ile türbenin aynı tarihte 1522 yılının Aralık ayında, oğul Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırıldığı belirtilir.

Günümüzde ziyaret edenler görecektir ki, Koca Sultan, türbenin içerisinde heybetli sandukası ve muhteşem kavuğu ile ziyaret edenleri selamlıyor gibidir.

Evliya Çelebi bu hali şöyle anlatır:

“Sultan Selim’in kabr-i şerifinde olan mehâbet hiçbir padişah türbesinde yoktur, selîmî destarıyla güya bir ejder-i heftser-misâl kemingâhta âmâde yatar.”

Gelelim türbenin ve Yavuz’un bir başka özelliğine. Dedik ya sadece tekkede ve camide değil, hocasının huzurunda tam bir öğrencidir.

Hatta İbn Kemal’in atının ayağından Sultan’ın kaftanına sıçrayan çamura hürmet etmektedir ve vasiyeti gereği o kaftan sandukasının üzerinde serilidir.

Bu kaftanın son durumunu da paylaşalım:

Söz konusu kaftan, zaman içerisinde eskimesi sebebiyle bir müddet kaldırılmışsa da Milli Saraylar Başkanlığı tarafından aslına uygun olarak özel bir yöntemle restore edilip, 2017 yılında Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve 26. Dönemi TBMM Başkanı İsmail Kahraman tarafından dualar eşliğinde yeniden sandukasının üzerine konulmuştur. 

Yavuz’un türbesinin yanında Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Hafsa Sultan’ın üstü açık türbesi bulunmaktadır. Aynı pafta içerisinde Şehzadeler Türbesi de vardır.

Burada Kanuni’nin Murad, Mahmud ve Abdullah ismindeki oğulları, Yavuz Sultan Selim’in kızı ve Makbul İbrahim Paşa’nın zevcesi Hatice Sultan, Yavuz’un kızı ve İskender Paşa’nın hanımı Hafsa Sultan bulunmaktadır.

Ayrıca yine aynı mekândaki türbede, Dolmabahçe Sarayı’nı yaptıran ve 1861’de vefat eden Sultan Abdülmecid ile oğulları vardır.

Burada yerimizce anlattık. Esas göz ve gönül ile gezerek anlamak daha evladır.

Ezcümle:

Yavuz Sultan Selim günün birinde dedesi Fatih Sultan Mehmed’in çizilmiş portrelerinden birisine bakar ve Hasan Can’a şöyle der:

-“Sultan Mehmed Hazretleri tasvir edilmek istenmiş ancak benzememiş. Merhum bizi çocukluğumuzda mübarek dizleri üstüne almışlardır. Suret-i şerifleri hayalimdedir. Doğan burunlu idiler, bu nakkaş tamamca benzetememiş”.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Mehmet Akif

Sayın yazar Yavuz Sultan Selim darbeci bir padisahtı. Babasını devirip yerine geçti ve sonrada zehirlenip öldürttü.Yavuz hiçbir hiristiyan ülkeyle savaşmadı.Üç savaşınıda Müslüman ülkelerle yaptı.Mısırı fethedincede orda sünepe bir halife vardı. Halifelik güçlü bir liderden olmalı diyerek oradaki eşyaları İstanbula getirerek Halifelikte Osmanlıya geçmiş oldu.O sırada diğer Müslüman ülkelerde sekiz halife daha vardı.Araplar bizim halifeliğimizi hiç tanimadılar.Cihat ilanına uymadilar hatta İngilizlerle bir olup bizi Mekke Medine ve Kudüsten sürdüler.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23