Altılı Masa CHP’yi anlatamadı mı?
CHP zihniyetinin hakkını vermek lazım! Kendi içlerinde ne kadar hırçınlaşırsa hırçınlaşsınlar, asla inandıkları ideolojilerinden taviz vermiyorlar.
Hatta bu tavizler, yıllardır muhalefette kalmalarına sebep olsa da amentülerine sonuna kadar sahip çıkıyorlar. İnançlarına sadıklar. Kutlamak lazım.
Keşke aynı sadakat, CHP zihniyetine karşı kurulan siyasi partilerde de olsa da siyasetteki dengesizlikler ortadan kalkıp, millet ve devlet olarak siyasi körlük yaşamasak.
Siyasi tarihimizin büyük hataları ve yanlışları sayılacak olsa, bilerek ve isteyerek yapılan imkânsız ittifaklar akla gelmelidir.
Kısaca hatırlayalım:
İdeolojik saplantılarını aşıp, siyaset bilimini ilim olarak okuyan ve okutanların her zaman söyledikleri bir gerçek vardır.
Bunu çarıklı erkân-ı harp dediğimiz Anadolu’daki bilgelerimiz de söyler ve şöyle derler:
-“Türkiye’de iki parti vardır. Birisi CHP, ikincisi de CHP’nin siyasetine karşı kurulmuş partilerdir. CHP bu hususta hiç yamulmadığı halde ortakları hep yamulmuştur.
İlk imkânsız ortaklıklardan birisi, 1973 genel seçiminden sonra MSP-CHP koalisyonudur.
26 Ocak 1974 ile 17 Kasım 1974 tarihleri arasında kurulan ve dağılan 37. hükümetti. Bu ittifakın bozulmasının ilk icraatı nedir onu da derç edelim:
Cumhuriyetin 50. Yıldönümünü kutlamak için hiçbir emare bulamayan CHP’nin İstanbul’a diktiği çıplak bir heykelin, MSP tarafından kaldırılmasının istenmesidir.
Daha sonra pek çok uyuşmazlık meydana gelmiş ve 18 Eylül 1974 günü Ecevit, MSP-CHP zihniyetinin siyaseten anlaşamayacağını beyan ederek istifa etmiş, 17 Kasım’da kurulan Nihat Erim hükümetine kadar koalisyon sürmüştür.
MSP, CHP ile yaptığı koalisyonun sonucunu bilmeyenlere hatırlatalım.
1973 genel seçimlerinde 48 milletvekili ile parlamentoya giren ve kilit parti olan MSP, CHP ile yaptığı koalisyonun faturasını, 5 Haziran 1977 tarihinde yapılan genel seçimlerde 24 milletvekilliğine düşerek ödemiştir. Geçelim.
•
Bir daha MSP ve Refah Partisi asla CHP ile koalisyon yapılmaması gerektiğini idrak etmiş ve milletten aldıkları desteği heba etmemişlerdir.
Aynı koalisyonu yıllar sonra Demirel de yapmış ve Demirel’in siyasi hayatı, partisiyle beraber 20 Kasım 1991 tarihinde kurulan 49. Hükümetin hitamıyla zayıflamıştır. Bugün DYP diye bir parti var mıdır?
Gelelim “Altılı Masaya”! Yakın tarih olduğu için detaylara girmeyelim ama şunu söyleyelim.
“Altılı Masa” kadar milleti yoran hiçbir ittifak bugüne kadar zuhur etmemiştir. Siyasi tarihin aydınlanamayacak en karanlık dönemidir.
“Altılı Masa” ile dünyaya ve Türkiye’ye nizam vermek isteyen şahıslar şimdi nerede ve ne haldeler?
Ezcümle:
Erdoğan-Özel görüşmesini bu zaviyeden değerlendirelim.
Eğer bugün Cumhur İttifakı olarak Ak Parti iktidardaysa, bunu 7 Haziran 2015 seçiminde Ahmet Davutoğlu’nun CHP ile koalisyon kurmasını engelleyen ve reddeden, R. Tayyip Erdoğan’a borçluyuz.
Yani bir afetten dönülmüştür. Feraset, siyasete kurban edilmemelidir.