Adam budur, lider budur, Cumhurbaşkanı budur
Yazının başlığı elbette sadece İstanbul Sözleşmesini iptal ettiği için değil. Millet-devlet bütünlüğüne yönelik tüm icraatları içindir.
Rabbim sağlık-sıhhat içerisinde önüne takoz olmayan çalışma arkadaşlarıyla birlikte nice hayırlı hizmetler nasip etsin.
İstanbul Sözleşmesini hiç okumadım ve gerek de duymadım. Sadece iki şeye dikkat ettim. Bir sahip çıkanlara, bir de karşı duranlara baktım yetti.
Sahip çıkanlarla hiç ortak yönümün olmadığını gördüm. Karşı duranlarla ise yüzde doksan birlik içerisinde olduğumu gördüm.
Dolayısıyla taa baştan beri İstanbul Sözleşmesi denilen garabete, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın içine sinmediğini kesinlikle biliyor ve inanıyordum.
Aceleci dostlar hemen deyiverecekler ki, “O vakit sekiz yıldır niye bekledi ve baştan onayladı”? Bu kadar acele etmeyelim ve kendimize şu soruyu soralım:
“Bizler kendi dünyamız ve işlerimiz hususunda her dediğimizi-istediğimizi yapabiliyor, yaptırabiliyor veya yaptırdığımızda da her şey istediğimiz gibi yürüyor mu”?
Soruya bu zaviyeden bakıp geçelim.
•
Sözlerim elbet aklıselim sahibi kimseler içindir. Bu topraklarda devlet ve millet olarak beka sorunumuz hiç bitmemiştir.
Yakın tarihte Çanakkale-Gelibolu Savaşları, İstiklal Mücadelemiz ve kırk yıldır içeride-dışarıda boğuştuğumuz terör ve siyasi bağlantıları; devletimizin-milletimizin istiklaline, istikbaline karşı amansız mücadele etmektedir.
Yüzyıldır ilk defa son 15 yılda devlet ve millet olarak bir istiklal ve istikrar yüzü gördük.
Amentüsü sağlam milletimizin büyük teveccühü ve R. Tayyip Erdoğan’ın keskin iradesi sayesinde ve daha sonra gelen ikinci irade sahibi, MHP lideri Devlet Bahçeli ve arkadaşlarının desteğiyle yüzümüzü yerden kaldırabildik.
İstanbul Sözleşmesi yaklaşık sekiz yıldır Reis’in canını sıkıyordu. Reis sayesinde belli yerlere gelmiş, belli imkânlara sahip olmuş ve hayatları boyunca bu imkânlarla yaşamak isteyen kişi yahut kişiler, Allah’a ve Allah’a iman eden milletimize şirin gözükmek yerine, başka mecralara şirin gözükme adına, sözleşmeyi maalesef gündemde tutarak, hem Reis’in hem milletimizin canını çok sıktılar.
Nihayet Cumhurbaşkanımız, amentüsünün gereğini yaparak sözleşmeyi iptal etti. Meselenin net anlaşılabilmesi için iptale kimlerin karşı çıktığını görmek kâfidir. Geçelim.
•
Ezcümle:
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı uzağından veya yakınından anlamakta ve anladıklarını kendilerine anlatmakta zorlananlara kısa bir R. Tayyip Erdoğan resmi çizelim.
R. Tayyip Erdoğan, alıp verdiği her nefesinin hesabını ahiret günü vereceğine inanarak-iman ederek yaşamaktadır.
Yaptığı ve yapacağı her işte birinci ölçeği, Allah’ın ne deyip demediğidir.
R. Tayyip Erdoğan’ın konuşmalarını azıcık kavrayabilenler, azıcık idrak edebilenler, onun dünyaya meyletmediğini görebilir ve anlayabilirler.
İşin üzücü tarafı şu ki, maalesef ve maalesef bazı kimseler, Reis’in amentüsüne ne kadar sahip çıktığını göremeyecek kadar dünyaya meyletmişlerdir.
Sanki bulundukları yerde ebedi kalacaklar! Umulur ki, artık Reis’i anlarlar.